30 Temmuz 2010 00:00
Haramiler el uzatır aşına; tütününe, fındığına, çayına
Düşünün ki Karadenizin kıyısına kurulmuş küçük bir kent. Bir yarımada. Ülkeyle ulaşımını sağladığı yalnızca tek bir karayoluna sahip. Yani olası bir felakette haritanın en kuzey ucu olma özelliği kaybolacak. Hamsisi, tütünü, fındığı bereketini alıp gidecek buralardan.
Hükümetin elinde bulunan her nimeti sermayeye dönüştürme yolundaki bir kurbanı da Sinop. Karşı kıyısında yaşanan Çernobil felaketinin bedelini her evden mutlaka bir kanser hastası çıkararak hâlâ ödeyen bu şehir bir nükleer santral projesinin ilk hedefi şimdi. Geçtiğimiz hafta Nükleer Yasa Tasarısı onaylanarak Meclisten geçti. Öncelik ise Mersin Akkuyuya verildi. Gerzeye kurulması planlanan termik santral projesi ise bekleme aşamasında. 25 Nisanda termik ve nükleer santrallere karşı çok geniş kapsamlı bir miting gerçekleştiren Gerze halkı tepkisini tüm ülkeye duyurdu. Greenpeacenin gemisi Rainbow ile 14 ülkeden 31 çevrecinin de katıldığı miting birçok kitle örgütü, parti ve çeşitli illerden gelen çevrecilere ev sahipliği yaptı.
Gerzenin Yaykıl Köyüne yapılması düşünülen santrale karşı örgütlü bir mücadele veren halk hukuki alanda açılan bütün davaları kazanmış durumda.
GERZE HALKI NE İSTEDİĞİNİ GÖSTERDİ
Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi Yaykıl Köyü Muhtarı Ahmet Tiryakiden aldık: Termik santralin kurulmasında şu an ki aşamada iki taraf da suskunluğunu koruyor. Anadolu Grubunun kurmak istediği santral projesine Türkiye Enerji Piyasası Üst Kurulu tarafından ön izin verildi. Biz de bunun üzerine bir dava açtık ve bu dava bizim lehimize sonuçlandı. Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhanın Sinop Valiliğine yaptığı ziyarette biz Gerzeliler olarak termik santral istemediğimizi söyledik. Özilhan da eğer bir kişi bile istemezse yapamayacağını söyledi. 25 Nisanda Gerzede 2 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen mitingde Özilhana kaç kişinin istemediğini gösterdik! 3 Mayıs ta Gerzede termik santral yapmak için zorunlu olan Halkı bilgilendirme toplantısında, santral istemeyenler olarak toplantının yapılacağı kapalı spor salonun önünde bin kişi toplandık. Bir kısmımız içeri girdi. Bu sırada Anadolu Grubu bir slayt başlattı fakat bizim sesimizi duyurmamak adına hoparlörün sesini aşırı derece yükselttiler. Termik karşıtları olarak buna tepki gösterdiğimizde polis kapalı alanda kullanılmaması gereken biber gazını kullandı. 63 kişi hastanelik oldu. Daha sonra 6 Mayısta Ankarada gerçekleştirilen ÇED toplantısına YEGEPi temsilen 25 kişi katıldık. Burada 17 kurum inceleme sonucunda Termik Santral Gerzeye yapılamaz diyerek fikirlerini ortaya koydu. 3-4 kurum ise görüş bildirmedi. Prosedür olarak 12 gün içinde görüşlerini bilindirmeleri gerekiyordu fakat 2.5 ay geçmesine rağmen hâlâ onların görüşü bekleniyor. Termik santral istemediğimizi Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğluna da ilettik. Köy halkının burada 500 dönüm yeri kamulaştırılacak. Bu kişiler dededen, babadan toruna kadar bu topraklarda karınlarını doyuruyorlar. Bir kişinin kazanıp binlerce kişinin aç kalacağını bu kişilerin hırsız mı arsız mı yoksa dilenci mi olacağını bakana sordum. Bakan ise en iyi çevrecinin kendisi olduğunu ve iyice değerlendirmeden kimseyi mağdur etmeyeceğini söyledi. Mahkeme kararlarımız, alanın sulanabilir tarım arazisi ve SİT alanı olduğuna dair belgelerimiz mevcut. Yasalar gereğince haklarımızı korumak için sonuna kadar mücadele edeceğiz
SONUNA KADAR MÜCADELE
Gerze halkının neredeyse tamamına yakını termik santrale karşı ve aktif olarak mücadele halinde. Bu kişilerden biri de Esnaf Hüseyin Demir. Demir yasal olarak tüm veriler lehlerine olmasına rağmen şirketin bunu farklı göstermeye çalıştığını söylüyor: Termik santralin su havzalarına 5 km uzaklıkta olması gerekiyor. Santralin kurulmak istendiği alan ise Gerze ve Sinopun içme su kaynaklarına çok yakın. Fakat bunu kendi çıkarları doğrultusunda değiştirip ÇED raporu almaya çalışıyorlar. Santrale karşı toplanan 10 bin imza Kültür Bakanlığına, Başbakanlığa yollandı. Gerze halkının yüzde 99u santrale karşıdır. Gerze halkı sonuna kadar mücadelesini sürdürecektir.
Santralden en çok etkilenecek Yaykıl köyü halkı, yıllardır ekip biçtikleri toprağın zehir olmasını istemiyor. Yaykıl köyü Çırnık Mahallesi Sakinlerinden Hami Özkaptan verdikleri mücadelenin haklı olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: Ekmeğimize, toprağımıza sahip çıkıyoruz. Biz bu işe en başından beri el birliğiyle karşı çıktık. Bu alana termik santral yapıldığı takdirde buradaki çiftçilik ölecek. Karadeniz daha çok kanserleşecek (Sinop/EVRENSEL)
Pelin Özkaptan
Evrensel'i Takip Et