30 Temmuz 2010 00:00

Tersane işçilerinin gündemi ne olmalı?

Ben Tuzla tersanesinde çalışan bir işçiyim. Geçen yıl Pendik tersanesinde çalışıyordum ve Pendik tersanesinde olan biteni günlük işçi basını Evrensel gazetemizde paylaşmıştım

Paylaş

Ben Tuzla tersanesinde çalışan bir işçiyim. Geçen yıl Pendik tersanesinde çalışıyordum ve Pendik tersanesinde olan biteni günlük işçi basını Evrensel gazetemizde paylaşmıştım.(Tersanelerde ölüm ve sömürü durmuyor) O zamanki gündem sermaye partilerinin seçimlerde rant kavgası idi. Şimdi ise yine aynı. Gündemler değişmiş gibi görünse de biz işçiler ve emekçilerin kendi gündemimiz gibi bize aşılanan savaşlar yolsuzluklar vb. Oysa bu gündemler bizim gündemimiz değil bu onların kendi çıkarları için çıkarttıkları gündemler.
Tersaneye vardığımda sanki ortaçağda yaşadığımı sanıyorum. O tulumu ve bareti taktığımda ölüm geliyor aklıma ölümden korkmuyorum çünkü kaybedecek hiçbir şeyim yok tam 19 sene okul hayatım geçti, devlet hâlâ bana iş yok diyor. Verdikleri diploma ise pas tutmak üzere veya fareler çoktan yemiştir artık bakmıyorum bile. Yaş otuz ve gençliğim bitti, onların çocukları ise lise çağlarında, gemicikleri ve holdingleri var. Benim ise cebimde 100 TL ve devlete öğrenim kredisi olan 7 milyar borcum var. Yani anlayacağınız kaybedecek bir şeyim yok. Ama evli ağabeylerim ne yapsın. İşçi kardeşlerim de aynı duyguları besliyorlardır tabi. Ama onlara ölümler ve sömürü bir kader olarak akıllarında yer ettirilmiş. Şimdi bu tersanede ölüm ve sömürüden bahsetmeyeceğim çünkü değişen hiçbir şey yok daha önceki gün Torlak Tersanesi’nde benim yaşımda olan bir genç işçi kardeşimizi patronların kâr hırsına kurban verdik ama bunun da öncekiler gibi kader denilip geçiştirileceğini biliyorum.
İşçiler kendi gündemlerini unutup, kendilerine dayatılan bu suni gündemlerle meşgul olduğu sürece ölümler kader diye nitelendirilecek sömürü ve ölüm hep var olacaktır. Krizler bitmiş, işçilerin emekçilerin işsizlik sorunu yokmuş gibi yeni gündemlerle bunların tamamı unutturulmaya çalışılıyor. Tersane emekçilerinin verdiği mücadeleyle yaptığı grevde elde ettikleri kazanımlar bir bir ellerinden alınmaya başladı. Oluşturulan bu suni gündemlerle işçilerin kafalarının karıştırılması, elde etmiş oldukları kazanımların yok olmasına neden olacaktır. Düşünün SSK dersen sanki bize lüks gibi, hiç veya ayda 15, 20 gün yatırıyorlar. Devletin bize çıkardıkları askeri geçim indirimi kıyağını ise işçiler yaklaşık iki senedir hiç ceplerinde görmüyor sadece bu paraları patronlar ceplerinde görüyorlar. Çünkü tam 30 iş gününü doldurmadıkları veya istemedikleri için. Ve birde tersane patronlarının eğitim adı altında tersane işçilerini haraca bağlamaları gibi eğitim sertifikası adı altında sömürmesi başlı başına bir gündem.
Bunlar değil miydi 2013 yılına kadar tersanelerde işlerin olacağını ve gemi üretiminde dünya 3’üncüsü olduğumuzu söyleyenler. Tabi ki dünya 3’üncüsü olacaklar. Biz kendi gündemimizi yaratmaz isek bize gündem çok. 2-3 ayda bir maaş aldığımızı veya çalışıp çalışıp hiç alamadığımızı, ölümle burun buruna geldiğimizi, evdeki çocukların aç yatmasını mı, tartışacağız da, birisinin Ecevit’in şapka taktığını birisinin kimle yattığını birisinin ise dünyaya kabadayı gibi başkaldırdığını unutup da tartışmayalım ne güzel gündemimiz varken.
Tersane emekçileri bu gündemler var oldukça biz kendi gündemimizi hep unutacağız. Asıl şimdi kendi gündemimiz olan işsizlik, açlık, geleceksizlik ve daha iyi bir dünya yaratmanın yani kendi gündemimizi oluşturmanın zamanı gün bizim olmayan gündemleri tartışmak değil kendi gündemimizi yaratma zamanıdır.
Barış Çağlayan
(Tuzla-İstanbul)
ÖNCEKİ HABER

‘Belgeler’de Almanya da var

SONRAKİ HABER

Eskişehir’de özelleştirmenin sonuçları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...