31 Temmuz 2010 00:00

KUŞATILAN ÇEVREMİZ

Eskiden kasabalara, cambaz gösterilerinin yapıldığı kumpanyalar gelirdi. Millet ipteki cambazı ağzı açık seyrederken, ‘cambaza bak’ diye bağrışan yankesiciler o arada insanların ceplerini boşaltırdı

Paylaş

Eskiden kasabalara, cambaz gösterilerinin yapıldığı kumpanyalar gelirdi. Millet ipteki cambazı ağzı açık seyrederken, ‘cambaza bak’ diye bağrışan yankesiciler o arada insanların ceplerini boşaltırdı.
Önümüze getirilen anayasa değişikliği paketinde AKP iktidarı bize cambaza baktırıyor, elimizde avucumuzda kalanlar da gidicidir dostlar. Referanduma kadar yazıp çizeceğiz, AKP’nin anayasa değişikliği yutturmacasını çeşitli boyutları ile halka anlatacağız.
AKP neden cambaza baktırıyor biliyor musunuz? Millet 12 Eylül dertleri ile uğraşırken bunlar anayasa değişiklik paketine ekledikleri tek bir cümle ile, talanın ve yağmanın önüne çıkabilecek yasal engelleri de kaldırdılar. Anayasa’nın 125. maddesine eklenen bir cümle ile yargı yetkisinin hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı hükme bağlandı. Yerindelik denetimi,bir kamu hizmetinin,kamu yararı gözetilerek etkili ve verimli sunulması hakkındaki denetimdir.
Bazı hukukçulara göre bundan böyle özelleştirme ve çevre davalarında mahkemeler kamu yararı ve yerindelik ilkesi gözeterek karar veremeyecekler. Bazılarına göre ise idari mahkemelerin yerindelik denetimi yapma yetkisi zaten bulunmuyor, dolayısıyla bu eklemenin bir anlamı olmayacak. Hukuk dediğiniz mühendislik gibi bir şey değil, aklımız da fazla ermiyor, onun için hukuki yorum yapamıyorum. Yalnız aklımın erdiği tek bir şey var ki; bizler Demirel dönemini de, Turgut Özal dönemini de yaşamış insanlarız ama bu AKP’liler kadar içten pazarlıklı ve ince hesap yapan tipler görmedik, uzun süre de göremeyiz. Eğer bu AKP’liler bu maddeyi ekleme gereği duyduysa, yaptıkları uygulamaların denetlenmesinden yana bir sıkıntıları olduğu son derece açık. Bu açıklığı referanduma ‘evet’ oyu verecek olan sol kökenlilerin dahi görememesi insanı yoruyor, artık bıktırıyor.
Yargının iktidar uygulamaları üzerindeki denetiminin engellenmesi ne getiriyor, onu size birkaç örnekle anlatayım. Bakınız; Seydişehir Aluminyum Tesisleri özelleştirilerek bir şirkete tüm varlığıyla, Oymapınar Barajı ile birlikte satıldı; bu satışın iptali için duyarlı bir meslek odamız, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası dava açtı ve 2006 yılında mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Aradan tam 57 ay (Yaklaşık beş sene) geçmesine rağmen bu karar iktidar tarafından uygulanmadı ve 2 gün önce yargı son kararını verdi; yani o özelleştirme süreci iptal edildi. Bu karar halkın bir kazanımıdır, getirilecek anayasa değişikliği işte bu tür kazanımları engelleyecektir.
Dubai şeyhine İstanbul’un en değerli arazileri masa altından tezgahlandı, meslek odalarımızın açtığı davalar sonucunda bu tezgah dağıldı, şeyh de küstü, tası tarağı topladı ve çekip gitti, üstelik girdiği ihalenin geçici teminatını bile ödemedi. Getirilecek anayasa değişikliği, işte o şeyhi geri döndürecektir.
Ortalama akıl ile bakıldığında bile; AKP’ye de ‘hayır’, referanduma da ‘hayır’ bizim hayrımızadır; bizde ortayolculuk da yok, oynamıyorumculuk da yok. Bunların şerrinden kurtuluş her bir şekilde hayırlıdır.
AKP cambaza baktırırken, anayasada yapmak istediği bu değişikliğin özeti şudur:
Önce kediye ciğeri emanet edeceksin; sonra da kadıya diyeceksin ki, ‘Sen bu kediye karışma’.
ERTUĞRUL ÜNLÜTÜRK
ÖNCEKİ HABER

GDO’lu ürünlere kapı açıldı

SONRAKİ HABER

‘Ne olur artık bu kanları durdurun’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...