Geleceğimiz için Selçuk’tayız

Bu yıl 22.si İzmir Selçuk’ta düzenlenecek olan Uluslararası Gençlik Kampı’na bizlerde Isparta’dan katılacağız. Bir taraftan tatilimizi yaparken diğer taraftan birçok aydının da yer alacağı panellerde ve söyleşilerde ülke ve dünya gündemine dair sorunları birlikte değerlendireceğiz. Bunun yanı sıra kadın sorunlarının değerlendirileceği, ülke ve dünya ekonomisindeki son gelişmelerin tartışılacağı, bilim alanındaki gelişmelerin inceleneceği toplumsal faaliyetlerin; fotoğrafçılık, sinema, resim ve heykel, gazetecilik gibi sanatsal faaliyetlerin yer aldığı çeşitli atölyelerdeki çalışmalara katılarak sosyal ve kişisel anlamda kendimizi geliştirdiğimiz on günlük bu süreci heyecanla bekliyoruz.
Hele hele bu dönemde ülke gündeminin referandum gibi tartışmalara, gün geçtikçe artan işsizlik sorununa, SBS, LYS gibi yapılan adaletsiz sınavların yer aldığı eğitim sorununa, her fırsatta halkı birbirine düşürmek için yapılan köken ve mezhep ayrılıklarına karşı biz gençler olarak iş, eğitim ve barış talebini dile getireceğiz.
Politika atölyesinde ülke gündemine yerleşmiş olan referandum tartışmalarını biz ülkenin geleceği olan gençler arasında tartışacağız. Referandumda sadece evet ya da hayır değil de nasıl bir anayasa istediğimizi değerlendireceğiz. Ne 12 Eylül darbecilerinin anayasasını ne de AKP anayasasını kabul edeceğiz. Biz gençler olarak ülke geleceğinin Recep Bey ve onun müritlerinin tekeline bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Bunun yanı sıra atölyedeki eğitim konulu çalışmalarda eğitimin giderek piyasalaştırıldığı bir süreç olan Bologna sürecini sadece ülkemiz sınırlarında değil dünya genelinde bir sorun olarak gündeme getirip diğer ülkelerden katılacak olan gençlerle beraber çözüm önerileri bulmaya çalışacağız.
Gençliğin diğer bir sorunu işsizlik ise patronların kâr hırsından kaynaklanmaktadır. Çünkü biliyoruz ki bu tür ekonomik sorunların temelinde yatan şey bireysel çıkar ilişkisidir. Bu da gençliğin en can alıcı sorunlarından birisi haline gelmektedir. Gençlik arasında rekabetin artmasına böylece emek gücünün değersizleşmesine neden olmaktadır. Ancak kampımızda gösterdiğimiz kolektif yaşam bu gibi bireysel çıkarların önüne geçecektir. Çünkü yapılan bütün her şey birlikteliğin birer ürünü biçimindedir. Bunu kamp öncesinde Isparta’daki gençlik olarak yapmış olduğumuz hazırlıklardan gördük. Örneğin birçok ilde olduğu gibi maddi sıkıntılarından kaynaklı kampa gelmekte zorlanan arkadaşlarımız için çeşitli bahçe işlerinde çalışarak onların bütçelerine destek olmaya çalıştık.
Ülkemizde yaşayan farklı etnik ve kültürel kimliklere sahip olan insanlar arasında son dönemde giderek artan çatışmaları görüyoruz. Ancak bütün insanların din, dil, ırk ayrımı yapılmadan bir arada yaşayabileceğini biliyoruz. Bunu da betimleyecek en güzel örnek kampımıza katılacak olan 30’dan fazla ülke gençlerinin birlikte yaşayabileceği on günlük süreçtir. Her ne kadar farklı toplumların birbirine tahammülü yokmuş gibi gösterilse de Nâzım ustanın dediği gibi biliyoruz ki ‘Bizler gençlik denen milletteniz.’
Tuba Güngör
Bahtiyar Yıldırım (Isparta)