3 Ağustos 2010 00:00

Erzin’i işgal edemeyecekler!


Hatay’ın Erzin İlçesi’nde kurulmak istenen termik santrallere karşı yürütülen mücadele büyüyerek devam ediyor. Köylerde ve merkeze bağlı mahallelerde muhtarların öncülüğünde devam eden halk toplantılarında, termik santrale karşı yürütülen mücadelenin daha da büyümesi için kararlar alınıyor. Erzinliler 8 Ağustos tarihinde yapılacak olan kitlesel basın açıklamasına hazırlanıyor.
Erzin Termik Santral Karşıtı Platformu’nun tüm halk kesimlerini içine alarak yürüttüğü mücadele, termik santral sevdalılarını ürkütecek boyuta ulaştı. Halkı, termik santrallerin zararsız olduğuna inandırmaya çalışan yetkililer, her defasında bilinçli çiftçi ve köylülerin haklı ret cevabıyla karşılaşıyor. Yüzyıllardır Erzin’de tarımla geçinen vatandaşlar, termik santrallerin kurulması halinde artık meyve ve sebze yetiştiremeyeceklerini biliyorlar.
Söz konusu termik santrallerin kurulması, yalnızca Erzin’i değil aynı zamanda tüm çevre ilçeleri de yaşanmaz hale getirecek. Bunun farkında olan çiftçi ve köylüler, sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri ve belediye başkanlarını da mücadeleye katarak termik santrallerin yapımına ‘dur’ diyor.
KARARLILIK ARTIYOR
Artık termik santrallerin ne kadar zararlı olduğunu anlatmaya gerek olmadığını, santrallerin kurulması halinde narenciyenin zarar göreceğini, havalarını ve sularının kirleneceğini bildiklerini söyleyen Erzin Zeytin Üreticileri Birliği Başkanı Avukat Akif Özer şunları söyledi: “Bugün termik santrale karşı durmayanlar ya da ses çıkarmayanlar, tarih karşısında sorumlu olacaklardır. Ve o kara gün geldiğinde, bağırlarını taşla da dövseler boşuna olacaktır. O zaman anlayacaklar: Erzin’e ne kadar büyük ve telafisi imkânsız kötülük ettiklerini. Onlar da bilsinler ki: Çocuklarının canına, topraklarının verimliliğine kastediyorlar. Hiç kimse bizi topraklarımızı savunuyoruz diye suçlayamaz. Dünden daha azimli ve kararlı olarak mücadeleye devam ediyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne ederlerse etsinler. Bu bölgeye termik santral yapmalarına izin vermeyeceğiz. Ellerlini kollarını sallaya sallaya Erzin’i işgal edemeyecekler.”
İsmail Parlakşahan ise termik santrallerle ilgili olarak duyarlı olanların verdiği bir mücadele olmasına rağmen işin tehlikesinin tam olarak bilinmediğini düşünüyor. “Düşünün ki termik santralin Erzin atmosferine bırakacağı duman, aynen yaktığımız sobanın içeriye verdiği duman gibi ciğerlerimize vuracak. O güzelim çocuklarımızda ve büyüklerde kanser hastalıkları başlayacak. Geçimimizi sağladığımız narenciyede de çok ciddi kapasite düşüşü yaşanacak. Termik santraller yaşama olduğu kadar canlı coğrafyaya da ciddi zararlar verecektir” diyen Parlakşahan, toplantıya katılanların, öğrendiklerini komşularıyla paylaşması ve mücadeleyi tüm ilçeye yayması çağrısı yaptı.
MUHTARLIKLAR VE BELEDİYELERDEN DESTEK
Termik santral karşıtı toplantılarını 1 buçuk yıldır sürdürdüklerini, köylerde muhtarların öncülüğünde mahallelerde toplantılar yaptılarını anlatan Yeşilkent Sulama Kooperatifi Başkanı Mustafa Vural, mücadeleye bölgeselleştirmek ve termik santrallerin zararlarını daha iyi anlatmak için, platform olarak çevre belediyelerin başkanlarıyla da toplantılar yaptıkları bilgisini verdi: “Osmaniye, Dörtyol, İskenderun, İcadiye ve Kuzuculu Belediye Başkanlarını ziyaret ederek ilk etapta reklam panolarını kullanmak için izin istedik. Çoğu kullanabileceğimizi söyledi. Bunun için büyük afişler yaparak tüm Hatay’a termik santrallerin zararlarını anlatacağız. Şu ana kadar termik santrallerin bulunduğu bölgelere ne kadar zarar verdiklerini görüyoruz. Ancak buraya kurulursa bizim gidecek başka yerimiz yok. Benim annem-babam burada yaşayıp burada öldüler. Burada yaşayan insanlar Erzin’den başka yere gitmeyi düşünmüyor. Onun için termik santrali yaptırmayacağız.”
Aşağı Burnaz Muhtarı Hasan Armut santkrale karşı mücadeleye niçin destek verdiklerini şöyle anlatıyor: Biz bu memleketin çocuğuyuz. Bu topraklar dedelerimizden bize miras kaldı. Bizler de çocuklarımıza miras bırakmak istiyoruz. Hayatımıza mal olan, narenciye bahçelerimizi öldürecek olan termik santralleri istemiyoruz. Birileri para kazanacak diye canımızdan ve malımızdan olmaya niyetimiz yok. Arazimiz de kendimiz de satılık değiliz. Termik santral yapmak isteyen istediği yere gidebilir. Biz canımız pahasına da olsa Erzin’e termik santral yaptırmayacağız.”
SADECE ERZİN’İN SORUNU GİBİ ALGILANIYOR!
Toplumun, şimdiye kadar bir araya gelme, örgütlenme ve bilgilenme konusunda geç kaldığı eleştirisin yapan Erzin Gönüllüleri Derneği Başkanı Ozan Bozcuk, “Ama karşımıza bir tehlike çıktığı zaman da, biz bunu tüm toplumda yeniden yaratmaya çalışıyoruz. Bunları yaparken sayımızın az ya da çok olduğuna bakmıyoruz” diyor. Ortaya çıkan fikirlerin doğruluğuna, kendilerine nasıl yön vereceğine ve kazanılabilirlik olasılığına baktıklarını ifade eden Bozcuk şunları söylüyor: “Erzin’de sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek mücadele vermesi Türkiye’de ilgiyle izleniyor. Erzin’in nüfusu 40 bin. Çevre ilçelerin nüfusu bizden çok daha fazla olmasına rağmen oralarda böyle bir oluşum yok ve onlar bu anlamda bir adım da atmıyorlar. Hâlbuki termik santrallerin direkt etkisi 100 kilometreyi bulmakta. Yani çevre ilçeler de etkileneceği halde bu sorun yalnızca Erzin’in sorunuymuş gibi algılanmakta. Biz platform olarak çevre ilçeleri bilgilendirme konusunda diyaloga açığız.”
(Erzin/EVRENSEL)

DÜŞMANDAN FARKSIZ

Hacı Mehmet Kılıçkıran (Eğitim-Sen Üyesi):
Termik santrallere karşı şimdiye kadar pek çok toplantı yaptık; Yapmaya da devam ediyoruz. Her ne kadar büyükler, milletvekilleri zararsız deseler de termik santraller tamamen zararlıdır. Termik santral yapmak isteyenlerin düşmandan farkı yok. Bizi silahla vurmaktansa yavaş yavaş öldürmek istiyorlar. Tüm Erzinliler olarak termik santrallere hayır dememiz gerekiyor.


Yaren Evren (Vural İlköğretim Öğrencisi):
Sevgili Erzin Halkı: Erzin’de yapılmak istenen termik santrallere karşı hayır demek için burada toplanmış bulunmaktayız. Geleceğimizin kararmasını istemiyoruz! Yeni nesillere zarar gelsin istemiyoruz! Benim gibi yüz binlerce çocuğun hayatının kararmasına gönlünüz razıysa, onların yaşamasını istemiyorsunuz demektir.


Arif Sökmen (Elektrik Mühendisi):
Ben milletvekillerinden bu konuda bir şey beklemiyorum. Çünkü hiçbir vekili bizim seçme şansımız yok. Partilerin genel başkanları listelerini yapıp, vatandaşın önüne koyuyorlar. Onlar bizim değil başkanlarının vekili.




Ayşe Vural (Ev Kadını):
Termik santrallere karşı yapılan toplantılarda, erkeklerin yanında eşlerinin de katılmasını istiyorum. Termik santrallere hayır diyorum!


ANLAŞMA EKONMİK OLARAK DA ETKİLER!

Cemal Ertaç (Erzin Çevre Koruma Derneği Başkanı):
Termik santralin zararlarını anlatmaya gerek yok. Televizyonlarda, gazetelerde görüyorsunuz. Belki dünyanın en güzel coğrafyasında yaşıyoruz. Böyle güzel bir körfeze 5 tane termik santral yapmayı istemek bile, bana göre vatan hainliğidir. Termik santralin temelinin atıldığı 2000 yılından bu yana dernek olarak kurulmaması için çalışmalar yürütüyoruz. Halkın isteyip de yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Halkın hareketi kanunlardan daha keskindir. Bu amaçla yaptığımız toplantılara özellikle kadınlarımızın daha fazla katılmasını rica ediyorum.

HATAY MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI

Mehmet Özaslan (EMEP Erzin İlçe Başkanı):
Bu mücadele uzun soluklu bir mücadele. Türkiye’de örnekleri var. Samsun Çarşamba Halkı, 8 yıllık mücadelenin ardından termik santralin yapılmasını engellediler. Doğu Karadeniz’de halk, termik santralleri bırakın HES’lerin yapımını engelledi. Ben inanıyorum burada da biz bu termik santrallerin yapımını engelleyeceğiz.
Aslında sorgulamamız gereken, bize 1 buçuk yıldan beri destek vermeyen Hatay Milletvekilleri. Yarın bizden oy istemeye geldiklerinde bunun hesabını sormamız gerekir.
Kadir Kürtül (Hürriyet Mahallesi Muhtarı):
Bizim amcaoğlu İsveç’te yaşıyor 30 yıldan beri. Bir gün arabasıyla bir marketin önünde duruyor. İşi acele olduğu için arabasını çalışır halde bırakıp içeri giriyor. Arkasından bir bayan içeri giriyor. Diyor ki ona ‘araban çalışıyor. Git onu durdur.’ Bizim Erzin’de 5 tane termik santral kurulacak; Yarın nefes alamayacağız. Pek çoğumuz aldırış etmiyoruz. Bu konuda halkımızdan daha fazla duyarlılık istiyoruz.
Timuçin Sarar (Mahmutlu Mahallesi sakini):
Etrafımızdaki fabrikaların bacaları yetmiyormuş gibi şimdi de 5 tane termik santral kurmaktan bahsediyorlar. Kadirli, Osmaniye, Maraş… Her taraf baca. Ne olacak bu işin sonu? Yarın çocuklarımız ne yapacak? Türkiye’de göçeceğimiz hiçbir yer kalmayacak!
Kadir Baziki - İbrahim Aksoy

Evrensel'i Takip Et