8 Ağustos 2010 00:00
EKVADORDAN DÜNYA GENÇLERİNE MEKTUP
Yoldaşlar,
Antiemperyalist ve antifaşist Gençlik Kampı Temsilcileri,
15 yıl önce Quito, Ekvadorda düzenlenen, bir JRE (Ekvador Devrimci Gençliği)nin temsilcisi olarak katıldığım ilk uluslarası etkinlik olan gençlik kampına katılma şerefine eriştim. Bu yerde, halkımızın özgürlüğü ve egemenliği için mücadele duygularını paylaştığımız ve Che Gueveranın her nerede olursa olsun emperyalizme karşı savaş fikrini birlikte takip ettiğimiz, pek çok farklı ülkeden gençlerle buluşma fırsatım oldu. ABD hükümeti her ne kadar genç Afro-amerikan bir politikacı tarafından yönetilse de, bu ifadeler hala geçerlidir.
Yanki emperyalizminin saldırgan tutumu hala aynı, Amerikan askerleri hala Afganistanda, Kolombiyada yapılması planlanan 7 ABD üssü var, göçmenlerimizi sıradan ve tehlikeli suçlular gibi gösteren yasalar kullanılıyor, yine aynı şekilde uluslararası petrol tekelleri nehirlerimizi, denizlerimizi ve okyanuslarımızı kirletmeye devam ediyor.
Ülkemizde, ABD elçiliği ve ABD dış işlerinin politikası Rafael Correanın hükümetini kendi çıkarları doğrultusunda hükmetmek üzere sıkıştırmakdır.Correa rejimi bu cazibeye kapılmakta ve Obamanın hükümeti ile ilişkiler geliştirmeyi planlamaktadır. Devlet Başkanımız, Hillary Clintonu kollarını kocaman açarak karşılamakta ve hükümetinin antiemperyalist, antikapitalist ya da anti-Amerikan olmadığını açıklamaktadır. Egemenliğimiz için mücadele ve büyük ve Bolivarcı bir ülke üzerine yaptığı konuşmaları unutmaktadır. Bu açıklamalar bize onun sağcı politikalarını göstermektedir. Bununla yüzyüze kalan bizler, mevcut rejimden bağımsız bir politika tutturmakta ve halk hareketi ile birlikte kendisine solcu diyen bir hükümetin yanlış konumlanmasına karşı savaşıyoruz.
Uluslararası planda, Correanın kıtadaki demokratik yönetimlere yakın bir figure olarak gözüktüğünün farkındayız. Bu nedenle ülkemizde bir devrim yaşamadığımızı, aksine bu hükümetin reformcu politikalarını uygulamaya ve sürdürmeye devam etmeyi planladığını açıklamayı çok önemsemekteyiz.
Diğer tarafta, erk tarafından uygulanan baskı ve zulüm, Correanın otoriter ve despot yüzünü ortaya sermektedir. Çeşitli örgütlerden yaklaşık 140 militan ve lider, haklarını talep ettikleri gerekçesiyle yargılanmaktadır. Bazı vakalarda Terörizm ile suçlanarak hapse atılmışlardır. Bunlar arasında CONAIE, UNE, FEUE liderleri ile MPD militanlarını ve Quito, Guayaquil Loja üniversitelerinden öğrencileri, diğer halktan ve diğer sosyal katmanlardan bazı kişileri sayabiliriz. Bizler seslerimizi yükseltiğimiz ve siyasi anayasamızın da bir parçası olan direnme hakkımızı kullandığımız, Ekvador halkının Correaya gösterdiği desteğin nedeni olan demokratik önlemlerin uygulanmasını istediğimiz için yargılanıyoruz.
Rejim yargıladıkça, sosyal mücadeleyi suçlu gibi göstermeye çalıştıkça ve hakları için mücadele eden herkesi terörizmle suçladıkça ve Correa dünyanın en terörist hükümetini kollarını açarak kucaklamaktadır. Bu hükümet Güney Amerikada kendi jeostratejik çıkarlarını elde etmek üzere bölgede bir savaşı kışkırtmayı kendine dert bile edinmemektedir.
Bu anda tahlil etmemiz gereken diğer bir gerçeklik de emperyalist sektörlerce desteklenen eski Nazi fikirleri ile faşist fikirleri kendine örnek alan bazı grupların yükselişi. Gençliğin örgütlendiği devrimci sol kanada karşı terör uygulamaya ve onlara saldırmaya çalışmaktadır. Bu yolla, bu grupların bazıları, burjuvazinin öncü güçleri olarak, ki bunların sağcı oldukları aşikardır, solcu militanların peşine düşmektedir. Bu saldırganlığa karşı durmak, bu gerçekleri haykırmak ve bunların cezasız kalmamasını talep etmek görevimizdir. Bu nedenle, hayatına kasteden faşist bir grupla yüzyüze geldiği için şu an hapiste olan Quito antifaşist cephesinin lideri yoldaşımız Alvaro Paredesi(BAQ) desteklememiz gerekmektedir.
Alvaro ile olan militant dayanışmamız Ekvadorda faşizme karşı savaşı güçlendirmiştir.
Son olarak, devrimci görüşlere tamamen bağlı olduğumu ve ondan güç aldığımı ifade etmek isterim. Onlar hapis cezası ile bizi yıldırmaya çalışmaktadır. Ancak hücreler fikirlerimizi saklayamaz, parmaklıklar özgürlükten yoksun olan ve daha da büyük bir bilinçle savaşan bir halkın mücadelesini durduramaz. Bunun için emin olun ki hangi koşul altında olursak olalım sosyalizm bayrağını yükselteceğiz.
Yaşasın sosyalizm,
Selamlar,
Quito, 1 Ağustos 2010
Marcelo Rivera
Evrensel'i Takip Et