09 Ağustos 2010 00:00
Aşık Mahsuni memleketinde anıldı
ÜNLÜ halk ozanlarından Âşık Mahsuni Şerif, memleketi Kahramanmaraşta düzenlenen programla anıldı.
ÜNLÜ halk ozanlarından Âşık Mahsuni Şerif, memleketi Kahramanmaraşta düzenlenen programla anıldı. Mahsuninin Anadolunun sesi olduğunun sıklıkla vurgulandığı programda, vatandaşlar türkülerle coştu.
Aşık Mahsuni Şerifi anma programı, Kahramanmaraş Valiliği, İl Özel İdaresi ve Alevi Kültür Derneklerinin organizesinde gerçekleştirildi. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliğe vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi. Programın açılış konuşmasını Alevi Kültür Dernekleri Kahramanmaraş Şube Başkanı Ünal Ateş yaptı. Aşık Mahsuniyi sadece Alevi kültürü içerisinde değerlendirmenin ona çok büyük haksızlık olacağını anlatan Ateş, Mahsuni Şerif sadece Alevilerin değil, tüm insanlığın, Kahramanmaraşın, Türkiyenin, dünyanın ozanı. Çünkü o, 1998 yılında dünya üzerinde yaşayan 3 büyük ozan arasında dünyanın en büyük ozanı seçildi. O anlamda, Mahsuniyi asla dar kalıplarda düşünmek, anlamaya çalışmak, ona yapılabilecek en büyük haksızlık olur dedi. Programı düzenlerken validen büyük destek gördüklerini vurgulayan Ateş, Kahramanmaraş Valiliğine programla ilgili katkısından dolayı teşekkür etti.
Daha sonra konuşan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Selahattin Özel, Mahsuniyi anlatabilmek için, iyi bir sanatçı olmak gerektiğini söyledi. Mahsuninin Berçenekten çıkarak, sırasıyla, Kahramanmaraşın, Türkiyenin, dünyanın ve özü itibariyle insanlığın Mahsunisi olduğunu vurgulayan Özel, Mahsuni kolay Mahsuni olmadı. Epey mücadele verdi. Halkın isteklerini, taleplerini, sıkıntılarını en iyi dile getiren ozanların başında yer aldı. Bu yüzden de güzel yurdumun insanları günümüzün, çağımızın Pir Sultan Abdalı damgasını vurdu. Bunu gönülden, isteyerek, bilerek verdi diye konuştu.
Bir ülke gelişmişse, önce onun sanatçısının özgür olması gerektiğinin altını çizen Özel, Mahsuni, ne düşüncesine, ne düşüncesini dile getirdiği diline, sesine, ne de sazının teline pranga vurulmasını kabul etmedi. Özgür yaşadı, özgür olarak da Hakka yürüdü, gitti. Biz de onun evlatları olarak, bize bıraktığı bu mirası alarak, buradan yola çıkarak, Türkiyenin geleceğine, aydınlık ocağına ışık tutacağını inandığımız o felsefesini, o derin hümanizmasını Anadoluda karış karış bilene bilmeye nakşetme görevi üstlendik şeklinde konuştu.
Son olarak konuşan Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır, Anadolunun sesinin bir senfoni olduğunu kaydederek, bu senfonide, inanç, güven, gerçeğe teslim oluş, acıma, sevme, hüzün ve zafer sesleri olduğunu ifade etti. Aşık Mahsuninin ardında, 400ün üzerinde plak, 50 kaset, 9 tane kitap ve yüzlerce şiir bıraktığını aktaran Tanılır, Söz ve besteleri Türk Halk Müziği sanatçıları tarafından sıklıkla kullanılmış, bir çok türküsü ülkenin ileri gelen sanatçıları tarafından okunmuş, dünyanın en büyük ozanları arasında gösterilen bir ozan. Şehrimizin sözlü kültürünün ve toplumsal ortamının yetiştirdiği bir Anadolu aşığı tanımını yaptı.
Konuşmaların ardından, Türk Halk Müziği Devlet Sanatçısı Mihriban Türkmen, Mahsuninin sevilen üç türküsünü seslendirdi. Ardından, Mahsuni ile ilgili TRT tarafından hazırlanan belgeselin izletildiği programda, ikinci bölüme geçildi. İkinci bölümde de, Grup Çığın solisti Mustafa Özarslan sahne aldı. Mahsuninin türkülerinin yanı sıra, kendi repertuvarından eserler seslendiren Özarslan, büyük ilgi gördü. Özarslan, türküleri davetlilerle birlikte seslendirdi. (Kahramanmaraş/CİHAN)