21 Ağustos 2010 00:00
Referandum birinci raunt
EMEP, ÖDP, TKP, SP ve Halkevleri tarafından İzmirde gerçekleştirilen Anayasa Referandumu ile ilgili panelde değişiklik paketinin AKPnin kendini devlet içinde daha iyi konuşlandırılmasının yanı sıra neoliberal politikaların uygulanmasının önündeki engellerin temizlenmesi için de yapılmak istendiğine vurgu yapıldı. Panel de Kürt halkının temsilcilerini de mesaj verildi, Değişiklik Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesine hizmet etmiyor.
İsmet İnönü Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panele ilgi yoğun oldu. SES İzmir Şube Başkanı Dr. Ergün Demir tarafından yönetilen panelde ilk olarak konuşan TKP Siyasi Büro Üyesi Mehmet Kuzugil, Bu süreç Türkiyenin emperyalizm ve yerli sermayenin çıkarları için yeniden şekillendirilmesi ihtiyacından ortayla çıkmıştır diye konuştu. Anayasa değişikliği ile ilgili AKP giderse yerine MHP-CHPmi gelir?, Kürt sorunun çözümü noktasında daha da geri mi gidilir? gibi düşüncelerin bir yana bırakılması gerektiğini söyleyen Kuzugil, Sosyalizm bir alternatif olarak kendini ortayla koyacak yeterliliktedir. Süreçten Türkiyenin özgür emekçi halkları kazanımla çıkacak ya da inisiyatif başkalarına bırakılmış olacak dedi. Sosyalist Parti temsilcisi Mahir Sayın, solun değişiklikte üç farklı tutum takındığını ileri sürerek, Bu üç farklı tavrın ortak noktası demokratik bir Anayasa istemidir. Bu eksen etrafında bir araya gelinmesinin yolu aranmalıydı diye konuştu.
12 EYLÜL YENİDEN ONAYLATILIYOR
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı konuşmasına hukukun sınıflar üstü olmadığının altını çizerek başladı. Egemen sınıfın kendi anayasasını yaptığını ve burjuvazinin yaptığı bu anayasanın demokratlığının her zaman tartışılabilir olduğunu söyleyen Varlı, 12 Eylül ve 1961 Anayasasını ortaya çıkaran koşulları aktardı. AKPnin uluslararası sermayenin Türkiye için geliştirdiği bir proje olduğunu kaydeden Varlı, AKPnin ortaya koyduğu bu değişiklik de sözcüsü olduğu sermayenin dönemsel bir projesidir. Özellikle özelleştirmeler sürecinde Anayasaya takılabiliyorlardı. İşte bu engeli ortadan kaldırmak istiyorlar diye konuştu. Anayasa değişikliğinde 2-3 maddenin önemine dikkat çeken Varlı, AKPnin devletin bütün kurumlarını denetimine alan bir pozisyon için bu değişiklikleri gündeme getirdiğini söyledi. Varlı, AKPnin özelleştirmelerde ortaya koyduğu halkı aldatan tavrı Anayasa değişikliğinde de görüyoruz. Evet çıkarsa AKP bununla kalmayacak. Ülkeyi sermaye açısından dikensiz gül bahçesine çevirmek, emekçiler açısından ise daha da dayanılmaz yapmak isteyecektir. Bu birinci raunttur dedi.
STATÜKO AKPDİR
ÖDP adına konuşan Birgün Gazetesi Yazarı Oğuzhan Müftüoğlu Başbakan Erdoğanın referandum sürecinde kendisini statüko karşıtı gibi gösterirken, değişikliğe karşı çıkanları ise statükocu olarak damgalamaya çalıştığını belirtti. Statüko bugünkü düzendir, AKPdir diyen Müftüoğlu, Aslında yapılmak istenen 12 Eylül Anayasasının bugünkü sermaye rejimine ayak bağı olan bazı maddelerinin değiştirilerek, yeniden onaylatılmasıdır diye konuştu. Panelde son olarak konuşan Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol, Anayasa değişikliği sürecinde büyük bir illüzyon yaratılmaya çalışıldığını belirterek, Yetmez ama evet diyen bazı solcuların uzun süredir toplum içinde kafa karışıklığı yaratmak için sistem tarafından kullanıldığını söyledi. Birol, AKPye direnmek bugünkü devrimci görevdir. Yoksul halk kitlelerine gerçekleri yalın bir şekilde anlatmalıyız. Anayasa değişikliği geçerse HESlere karşı mücadele edenlere sularının kuruyacağını, işçilere örgütsüzlüklerinin daha da artacağını anlatmak zorundayız diye konuştu.
KÜRTLERE BİR ŞEY GETİRMİYOR
Panelin soru yanıt bölümünde daha çok Kürt ulusal hareketinin değişiklik konusunda ortaya koyduğu tavır konusundaki sorulara yanıt verildi. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Varlı, Kürt ulusal hareketi içindeki değişik eğilimler olduğuna dikkat çekerek, Evet eğilimi Kürt halkının özgürlük ve demokrasi talepleri için doğru bir tavır değildir. Boykot tutumu da yanlıştır. Bu tutum demokrasi mücadelesinde yanlış bir tutum olarak yerini alacaktır dedi. TKP Sözcüsü Kuzugil, Kürtlerin temsilcilerinin taktik adına her gün yeni bir tutum almalarını eleştirirken, Halkevleri Genel Başkanı Birol ise Ekolojik Demokratik Cumhuriyet tezini ileri süren bir siyasi anlayışın ekolojik yıkıma yol açacak bu değişikliğe evet demesinin yanlış olduğunu söyledi.
(İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et