23 Ağustos 2010 00:00

Kamu emekçileri AKP Anayasasına ‘hayır’ diyor


Karşıyaka’daki kamu kurumlarında çalışan emekçiler, AKP Hükümeti döneminde yaşamlarının her geçen gün daha da zorlaştığını belirterek referandumda “Hayır” diyeceklerini bildirdiler.
Karşıyaka Devlet Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi İclal Yeğen, çalışma koşullarının gün zorlaştığını ve ücretlerinin kesintiye uğratıldığını belirterek, “Çalışma süremizi haftada 45 saate çıkardılar. Doktorlara özel sigorta şirketi dayatıyorlar ve primlerinin bir kısmını döner sermaye paylarımızdan kesiyorlar” dedi. Sağlık hizmetlerinin bir ekip işi olmasına rağmen, öğle arası dönüşümlü görevlendirme dayatıldığını belirten Yeğen, “Sağlık emekçileri olarak hiç bu kadar bunalmamıştık. Arkadaşlarımızın çoğunun psikolojisi bozuldu. İş güvencemiz kalmadı. Kendimin ve çocuklarımın geleceğinden büyük endişe duyuyorum” dedi.
Yeğen bütün bu koşullar nedeniyle Anayasa referandumunda hayır oyu kullanacağını belirtti.
İŞ GÜVENCESİ YOK
Tıbbi cihazların bir özel şirkete ihale edildiği hastanede bu şirkete bağlı olarak çalışan Yasemin Uçar, 15 yıl önce üniversiteyi bitirdiğini ancak halen iş güvencesinin bulunmadığını dile getirdi. 1 yıllık sözleşme ile çalıştığını anlatan Uçar, “Seneye ihaleyi alamazsa işsiz kalabiliriz. Sendika hakkımı da kullanamıyorum. Anayasa değişikliği bize iş güvencesi sağlamıyor. Ayrıca gerçek anlamda laiklik konusunda da endişeliyim. Referandumda hayır oyu kullanacağım” dedi.
Emekli olduktan sonra hastanedeki şirkette çalıştığını söyleyen Murat Güneş de, “Hayır oyu vermeyi düşünüyorum. Aslında referanduma gerek yok. 12 Eylül anayasasının zaten yüzde 80’i değiştirilmiştir. Hangi maddeleri oylayacağız belli değil. Çoğu maddeler Anayasa’da göstermelik olarak kalacak ancak asıl HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin durumu hariç. Tayip Erdoğan madem bu kadar özgürlük getirecek, çıksın bunları anlatsın. Birbirlerinin boyları soyları ile ilgili konuşmalar yapıyorlar. Anayasa değişikliğinin demokrasi yönünden bir şey getireceğine inanmıyorum” dedi.
KENDİLERİ İÇİN YAPIYORLAR
Eski bir TEKEL işçisi olan ve özelleştirme mağduru olduğunu söyleyen Ömür Tekin, Karşıyaka Malmüdürlüğü’nde çalışıyor. Anayasa değişikliğinin gerçek anlamda demokrasi getirmeyeceğini ve iyi olmayacağını söyleyen Tekin, “Anayasa değişikliğini kendileri için yapıyorlar. 13 yıllık çalışanım ama beni hep oradan oraya gönderdiler. Fabrikalarımız kapatıldı. Şimdi de Balatçık’tan buraya gönderdiler” dedi. Aynı işyerinde çalışan Hülya Türk de, “Yargıyı denetimlerine alacaklar. Kendi istediklerini atayacaklar. 12 Eylül’ü yargılayacağız diyorlar ama Yaşar Büyükanıt ile yaptıkları gizli görüşmeleri açıklamıyorlar. Bizler Gülben Ergen’den daha çok endişeliyiz. Erdoğan özgürlükten bahsediyor ama kendisi diktatör gibi. Seçim barajı halen yüzde 10, memura siyaset yasağı devam ediyor. Bunları hiç gündeme getirmediler” dedi. Anayasa değişikliği maddelerinin toplumla mutabakat sağlanmadan, sendikalara, üniversitelere meslek örgütlerine sorulmadan hazırlandığını ifade eden Türk, “Anayasanın tamamı da değiştirilebilirdi. Ayrıca, maddeler ayrı ayrı oylanmaya sunulabilirdi. Örneğin çocuk istismarını önleyen madde iyi olabilir ancak ya diğerleri? Bu nedenlerle hayır oyu kullanacağım” diye konuştu.
GREV YASAĞI VAR
Karşıyaka Malmüdürlüğü Büro Emekçileri Sendikası işyeri temsilcisi Gülay Kağan da, Anayasa değişikliğinin memura grev yasağı getirdiğini ifade ederek, “İşçi ve memurlar birden fazla sendikaya üye olabilecek. Şimdi bu ne demek? Çalışanlarla dalga geçiliyor. İşyerlerinde çalışanları bölmeye yönelik bir uygulama. Anayasa değişikliğinde inanç özgürlüğü yok, insanların eğitim ve sağlık hakkı ile ilgili iyileştirmeler yok. Hayır oyu kullanacağız” dedi.
(İzmir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et