Umur, işçileri umursamıyor

Basım sektörünün en önlerinde... 7 ana ürün grubunda tüm basım hizmetlerini o gerçekleştiriyor. Kırtasiye sektöründe, dünyanın önde gelen 12, kendi yarattığı 3 markanın 81 ilde geniş satış ve dağıtımını yapıyor... “Ülkenin dört bir yanına en hızlı şekilde” ulaşmakla övünüyor... Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu’ndan biri...
Oldukça kabarık bir cv’ye sahin olan Umur Kırtasiye’de işçiler için hayat hiç de kolay değil. İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan işyerinde yaklaşık 1000 işçi çalışıyor. İstanbul dışında Ankara, İzmir, Antalya ve Kocaeli’nde matbaaları bulunuyor.
Bugüne kadar gerçekleştirdiği toplam yatırım 200 milyon TL olan fabrikanın 2009 yılı toplam cirosu, 106 milyon TL.
Hemen hemen bütün bankalarla anlaşmalı olan Fabrika, bir çok bankanın kağıt ihtiyacını karşılıyor. UMUR A.Ş yönetim kurulu üyesi Ayşe Umur bir dergiye verdiği röpörtajda, 2010 yılının kendileri için 3. büyüme dönemi olacağını vurgulamış. 2010’da yüzde 45 büyümeyi hedeflediklerini belirtmiş.
Yıllık geliri ve kazancıyla piyasasının yüzde 95’ini elinde bulunduran Umur patronu her geçen gün büyürken
İşçilerin durumu her geçen gün daha kötüye gidiyor. Durumlarına ilişkin konuştuğumuz işçiler fabrikayı tam ‘sömürü cenneti’ olarak tanımlıyor. Öyle ki 3 vardiyalı çalışan fabrikada öğlen yarım saatlik mola dışında istirihat yok. Çaylar ise tezgah başlarında çalışırken içiliyor.
8 SAAT KARŞILIĞINDA ASGARİ ÜCRET!
Patronun hemen her yıl yıllık karını arttırdığını belirten işçiler sadece asgari ücret aldıklarını ve bu miktarın kendilerine yetmediğini söylüyor. Kriz süresince patronun kârında bir azalma olmamasına karşın iki ayda bir verilen ikramiyenin yarıya düşürüldüğünü belirten işçiler, kendilerinden sürekli kesinti yapıldığını vurguluyor.
Özellikle kriz sürecinde kriz bahane edilerek bir çok arkadaşlarının işten atıldığını söyleyen işçiler, her an işçi atmaların yaşandığını fakat yelerine yeni işçilerin alınmadığını belirtiyorlar.
Yaptıkları işin verdikleri emeklerin karşılığını alamadıklarını ifade eden işçiler fabrikada dönem dönem sendikalaşma ya da hak arama tartışmalarının olduğunu fakat bunların çok cılız kaldığını, her defasında bu girişimlerin bastırıldığını söylüyorlar. İşçiler Umur Matbaanın sektöründe sayılı fabrikalardan biri olduğunu, Umur’un yoktan var olmadığını fabrikayı bugünlere getiren tek şeyin kendileri olduğunu ama karşılığını alamadıklarını kaydediyorlar.
Yıllardır düşük ücrete, yoğun mesailerle çalıştıklarını vurgulayan işçiler, meslek hastalıklarına ve iş kazalarına karşı gerekli önlemlerin alınmadığını söylüyorlür. 5 yıldır aynı fabrikada çalıştığını belirten işçilerden biri beş yıldır çalışmasına karşın hala asgari ücret aldığının altını çiziyor. “Şimdi başka yerde olsaydım beş yılın karşılığında daha fazla ücret alabilirdim” diyor.
KRİZİN ‘K’SİNİ DUYAR DUYMAZ
Biri servetine servet katarken kendilerinin boğazlarına kadar yoksulluğa itildiğini belirten işçiler, kuralsızlığın kural haline geldiğini söylüyor.
İşçilerin anlattıkları şöyle özetlenebilir: Yıllarca düşük ücretle, hiçbir güvenceye sahip olmadan çalışan işçiler, UMUR patronuna yeni binalar ve büyük bir sermaye kazandırdılar. Oysa fabrika kâr ederken işçilerin payı küçüldükçe küçüldü. Krizin “k”sinin duyulmasıyla beraber UMUR patronu işçilerin kemerlerini sıkmaya başladı. 2001 krizinin tüm faturasını işçilere ödettiren patron, bu krizin faturasını da işçilere ödettirmeye çalışarak, işçilerin ücretlerine zam yapmadı. Yılda bir kez verilen alışveriş fişlerini de iptal etti.
(İstanbul/EVRENSEL)

---

SEKTÖRDE LİDER
* Basım grubunda makine parkı: 170 adet
* Basım grubunda müşteri sayısı: 20.000 adet
* Yıllık kağıt işleme kapasitesi: 50 bin ton
* Kırtasiyede ulaşılan perakendeci sayısı: 7.500
* Kırtasiye grubunun sunduğu ürün sayısı: 6.000
İnan Dursun