23 Eylül 2010 00:00
Bir yavşak açılımı da Kadir İnanırdan
FAZIL Say ve Haluk Bilginerden sonra Kadir İnanır da yavşaklı tartışmalara kendi üslubuyla katıldı. İnanırın hedefinde Ahmet Kayaya çatal-bıçak fırlatanlar vardı. Kadir İnanır, Türk Kızılay dergisinin güz sayısında yayınlanan röportajında, Telif Hakları Yasasını eleştirdi, Hükümetin ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günayın bu yasayı değiştirmeye gücünün yetmeyeceğini; dev holdinglerin uluslar arası firmaların bunu engelleyeceğini de savundu.
FAZIL Say ve Haluk Bilginerden sonra Kadir İnanır da yavşaklı tartışmalara kendi üslubuyla katıldı. İnanırın hedefinde Ahmet Kayaya çatal-bıçak fırlatanlar vardı. Kadir İnanır, Türk Kızılay dergisinin güz sayısında yayınlanan röportajında, Telif Hakları Yasasını eleştirdi, Hükümetin ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günayın bu yasayı değiştirmeye gücünün yetmeyeceğini; dev holdinglerin uluslar arası firmaların bunu engelleyeceğini de savundu.
GÜÇLERİ YETMEZ
Feridun Çölgeçen diye bir ağabeyimiz, bir Amerikan filminde sadece birkaç saniye göründü ve hello dedi diye, ölene dek telif ücreti aldı, üstelik ücreti elden zarf içinde teslim edildi. Şimdi misal Tatar Ramazan milyon kere izlense, ki daha çok izlenmiştir, ona emek veren, ruh veren biz sanatçılara kuruş telif ödenmez, yasa böyle. Böyle adalet mi olur? diyen İnanır, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay için Gücü yetmez bu yasayı değiştirmeye, yeterse yapar zaten. Şeklinde konuştu. Yasanın çıkmasını kimin engelleyeceği ile ilgili soruya ise ünlü oyuncu, Sinema sektörünün kanını emenler, dev holdingler, uluslararası firmalar.. diye yanıtladı.
3-5 YAVŞAK-ZİBİDİ
Kadir İnanır, röportajında, 12 Şubat 1999 tarihinde düzenlenen Magazin Gazetecileri Derneği gecesinde Kürtçe klip hazırlayacağını söylemesi üzerine gördüğü tepki nedeniyle Türkiyeden kaçmak zorunda kalan ve Fransada kalp krizi sonucu yaşamını yitiren sanatçı Ahmet Kayayı da anlattı. Ahmet Kaya sıra dışı biri değildi, sen-ben gibi, koca yürekli,insan sevgisiyle dolu, muhteşem bir sese sahip bir sanatçıydı diyen İnanır, Sizin de bulunduğunuz bir ortamda linç süreci başlatıldı sorusu üzerine şunları söyledi:
Ne alakası var. Benim olduğum yerde benim arkadaşıma kim yanlış yapabilir? 3-5 yavşak zibidinin haddine mi benim dostuma çatal bıçak atmak. O olay içerdeki program devam ederken çıkış kapısı önünde oldu, ben de ne olduğunu anlayamadım, anladığımda Ahmet Kaya oteli terk etmişti.
İnanır, olaya adı karışan sanatçı ve gazetecilerle daha sonra görüşüp görüşmediğine yönelik bir soruyu da yanıtlarken, Benim ucuz şahıslarla işim olmaz. Olması gereken olay anında orada olmam ve gereğini yapmamdı, içimde yaradır diye konuştu. İnanır, ne yapardınız sorusunu, gereğini diyerek yanıtladı.
AHMET KAYANIN ÖLÜMÜNÜ BAŞLATANLAR YAŞIYOR
İnanır, Ahmet Kaya ile ilgili değerlendirmesini şöyle sürdürdü: Ahmet pırlanta gibi bir insandı. Kimse maval okumasın. Kimse kalkıp memleketi Ahmetten çok seviyorum demesin, kimsenin tekelinde değildir memleket sevgisi ve kimse bir başkasından daha çok sevdiğini iddia edemez, etmesin. Ben Ahmetin memleket sevgisinden, Türk-Kürt kardeşliğine olan inancından ve sonsuza kadar bir arada kardeşçe yaşama kararlılığından kendim kadar emin oldum. Namuslu bir sosyalistti o. Ben adamlığına inandığım için sonuna kadar arkasındaydım. Ama Fransada iyi bir ortama düşmedi Ahmet, orada çok yoruldu ve o koca yüreği bu ağır yüke ve acıya dayanamadı. Çok büyük kayıptır. Ama ölümünü hazırlayan süreci başlatan zibidiler yaşıyor, hayat böyle acımasız maalesef.
(KÜLTÜR SERVİSİ)