Kamuoyunda merakla beklenen Aysel Tuğluk ve Abdullah Öcalan görüşmesi önceki gün gerçekleştirildi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Aysel Tuğluk’un Öcalan ile yaptığı görüşmeyi olumlu karşılayan bölgedeki kurumlar, BDP hükümet arasındaki diyalog sürecinin DTK ve Öcalan ile genişletilerek müzakere sürecine evrilmesini istediler.
Bölgedeki 650 kurumun bir araya gelerek devlet ve PKK’ye ateşkes çağrısı yaparak “eylemsizlik” sürecinin sağlanmasında aktif rol alan isimlerden biri olan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde önemli bir aktör olduğunu ve çözüm konusunda rol alması gerektiğin söyledi. Bu açıdan DTK- Öcalan görüşmesini önemsediklerini söyleyen Aktar “Devletin de Öcalan ile görüştüğü basına yansıdı. Bunu hem Öcalan hem de hükümet doğruladı zaten. Bu açıdan bakıldığında DTK adına Aysel Tuğluk’un Öcalan ile görüşmesini bu sürece bir katkı olarak değerlendiriyoruz” dedi.
DTK’DA BDP GİBİ MUHATAPTIR
Kürt sorununun çözümünde DTK’yı en az BDP kadar meşru bir aktör ve muhatap olarak gördüklerini bu nedenle bölgedeki sivil kurumlar olarak hükümet ve Cumhurbaşkanı ile yapmak istedikleri görüşmeler için DTK ile birlikte başvuruda bulunduklarına dikkat çeken Aktar şöyle konuştu: “Amacımız doğrudan görüşmelerin başlaması. DTK, BDP ve Öcalan’ın muhatap alınarak bu diyalog sürecinin müzakereye evrilmesidir. Bu açıdan bizim görüşmemizin illa gerçekleşmesi gerekmiyor. Bizim amacımız muhatap olarak ortaya çıkmak değil diyalogu kolaylaştırmak. Geçen hafta BDP ile hükümetin görüşmesinin yapılmış olması, DTK’nın Öcalan görüşmesi gibi gelişmeler bizim yapmayı amaçladığımız şeyler zaten. Bu açından illa da bizim sivil kurumlar olarak görüşmemiz gerekmeyebilir. STK’lar, meslek örgütleri olarak muhatap olacak aktörler değiliz. Diyalog ve müzakere zeminini oluşturmak, psikolojik olarak bizim amacımız bu süreci kolaylaştırmak.” Bundan sonra yapılması gerekenin ise eylemsizlik kararına karşı operasyonların durdurulması olduğunu söyleyen Aktar “Uzun zamandır çatışma haberi almıyoruz. Bu olumlu. Kalıcı hale gelmesi gerekiyor. Ama eylemsizliğe diyaloğun geliştirilerek müzakereye çevrilmesiyle karşılık verilmeli ve bu süreç kalıcılaştırılmalı” dedi..
ÖCALAN’A FIRSAT TANINMALI
Diyarbakır Demokrasi Platformu Sözcüsü ve Eğitim Sen Şube Başkanı Abdullah Karahan ise Türkiye halklarının büyük bir kesiminin Kürt sorununun çözümü konusunda umut beklediğini belirterek “Bizde bu umudun devam etmesinden yanayız. Savaşın bir tarafı olarak PKK eylemsizlik kararı alarak barış sürecine katkı sunabileceğini gösterdi. Sayın Öcalan’ın bu sorunun çözümüne katkısının büyük olacağını düşünüyoruz. Öcalan Kürt sorununun sağlıklı çözümü için rol almalıdır. Rolünü oynayabilmelidir. Kamuoyu sorunun çözümü için hükümetten güven verici adımlar beklemektedir. Bu konuda umut verici gelişmeler olduğunu görüyoruz. BDP ile görüşme, Sayın Öcalan ile görüşmeler barış umudumuzu arttırıyor” şeklinde konuştu Karahan, sorunun çözümünde kimsenin dışlanmaması gerektiğini, güvene dayalı bir üslupla, kırıcı olmadan herkesi kapsayan bir sürecin gelişmesini umut ettiklerini söyledi.
(Diyarbakır/EVRENSEL)

---

EMEP: AKP’DEN İYİ NİYET BEKLENMEMELİ

EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, Aysel Tuğluk ile Öcalan’ın yaptığı görüşmenin yararlı olduğunu belirtti. Kürt halkı nezdinde temsiliyeti olan biriyle yapılan görüşmenin barışa katkı sunması adına, görüşmeyi olumlu bulduklarını yineleyen Tüzel, Hükümetin referandum sonrası sorunu çözecekmiş gibi davranarak, toplumda bir beklenti yaratmak istediğine vurgu yaptı. Bundan dolayı AKP Hükümetinden iyi niyetli bir beklenti içerisine girilmemesi gerektiğini dikkat çeken Tüzel, Hükümetin Kürtlerin meşru temsilcileriyle sorununun çözümü için müzakere içinde olması gerektiğini belirtti.
“Kürtlerin demokratik taleplerini yükseltecek mücadeleden vazgeçmemesi gerekir. AKP Kürtlerin, anadil, özerklik vb. taleplerini, ‘bölücü’ olarak adlandırarak, milliyetçi söylemi sürdürüyor. Bu milliyetçiliği ülkedeki işçi ve emekçilere karşı da tehdit olarak kullanıyor” diyen EMEP Genel Başkanı Tüzel, ülkedeki işçi ve emekçilere Türk ve Kürt halkının eşit bir şekilde bir arada, yaşamalarının zorunluluğu ve bunun sürekli bir şekilde anlatılması gerektiğini ifade etti. Tüzel, ülkedeki demokrasi güçlerine, sendikacılara, aydınlara bu konuda daha fazla sorumluluk düştüğünü söyledi. Asıl bu ısrarlı demokrasi mücadelesinin, sorunun çözümü konusunda belirleyici olacağına dikkat çeken Tüzel, AKP Hükümetinin yeni oyunların ve istismarının ancak bu mücadele ile önüne geçilebileceğine de vurgu yaptı.

---

ÖDP: ÇÖZÜM İÇİN SİLAHLAR SUSMALI

ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, ÖDP olarak başından beri Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümünden yana olduklarını belirtti. Bunun içinde silahların susması gerektiğini anlatan Taş, “Gençlerin öldüğü, operasyonların yapıldığı, silahların susmadığı zaman konuşmak zor. Rahatça konuşulması için ilk atılması gereken adımda silahların susması gerekir. Devlet operasyon yapmaktan vazgeçmeli, PKK’ninde silahlı eylemler yapmaması gerekir” dedi. Kürt sorununun çözümü için Kürt siyasal iradesinin sürece müdahil olması gerektiğini belirten Taş, daha önce Kürt siyasi iradesinin tasfiyesine yönelik adımların atıldığını hatırlattı. Kürt iradesinin tasfiyesi ile Kürt sorununun çözülemeyeceğine dikkat çeken ÖDP Genel Başkanı Taş, “Kürt siyasi iradesi sorununun çözümü için sürece müdahil edilmesi gerekir. Yeniden hükümetin ve devletin samimiyetini sınayacağız” dedi. Hükümetin farklı kesimlerle görüşmeler yaptığını belirten Taş, sürece temkinli yaklaştıklarını da söyledi. Taş, sol ve sosyalistlerin Kürt sorununa ilişkin kendi fikirlerini söylemesi gerektiğini belirterek, “Sürece içeriden müdahil olmaları gerekir” dedi.

---

TUĞLUK: BARIŞ ÇABASI SÜRECEK
PKK Lideri Abdullah Öcalan’la görüşen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Aysel Tuğluk, İmralı dönüşünde gazetecilere açıklama yaptı. Önemli bir görüşmeyi gerçekleştiğini belirten Tuğluk, “Kürt sorununun Türkiye’de barışçıl ve demokratik çözümü için ısrar, inanç ve çabasına ilişkin pozisyonunu sürdüreceğini söyledi. Kendi yaklaşımının taktiksel değil stratejik olduğunu ve kamuoyunun bunu böyle bilmesi gerektiğini dile getirdi. Kamuoyunun ilgisinin eylemsizliğin korunabilmesi, kalıcı barış içinde çözüm için hükümete ve devletin çözüm iradesinin önemli olduğunu ve Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini aktardı. Ayrıca bunun heba edilmemesi için başta hükümete, CHP’ye siyasi partilere, sivil toplum yapılarına, aydınlara, demokratlara büyük sorumluluk düştüğünü söyledi ve Bu sorumluluğun yerine getirilmesi gerektiğini belirtti” dedi.
Daha önce hava muhalefetine takılan görüşmeye Tuğluk’un yanı sıra Avukatlar Doğan Erbaş ve Aydın Oruç’ta katıldı. (BURSA)

---

AK heyeti Tuğluk’la görüştü

İSTANBUL’da bulunan Avrupa Konseyi (AK) Parlamenterler Asamblesi Üyeleri Lydie Err, Albrecht Konecny ve Jhon Austin DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk’la bir araya geldi.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) aldığı karar doğrultusunda TMK kapsamında yargılanan çocukların durumu, insan hakları alanında yaşanan gelişmeler, kadın hakları konusunda yaşanan güncel gelişmeler ve avukatları ve ailesinin başvurusu üzerine Abdullah Öcalan’ın koşullarını incelemek üzere Avrupa Konseyi (AK) Parlamenterler Asamblesi adına Türkiye’ye gelen heyetin incelemeleri sürüyor. Lüksemburg Sosyalist Grup’tan Lydie Err, İngiltere Sosyalist Grup’tan Jhon Austin ve Avusturya Sosyalist Grup’tan Albrecht Konecny’nin, Öcalan’la görüşmek üzere İmralı’ya gitmek için yaptığı başvuru Adalet Bakanlığı tarafından uygun görülmemişti. Heyetin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile “İnsan hakları ve hukuk alanında yaşanan değişimleri anlamak ve gelinen aşamayı somut olarak gözlemlemek için görüşmek” talebiyle istediği randevuya ise henüz yanıt verilmedi.
BASINA KAPALI GÖRÜŞME
Heyette yer alan Err, Konecny ve Austin incelemeleri ve gözlemleri çerçevesinde DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk’la görüştü. Asrın Hukuk Bürosu’nda gerçekleşen görüşmenin heyetin talebi doğrultusunda geliştiği bildirilirken, Kürt sorununda son dönemde yaşanan gelişmeler ve Öcalan’ın durumunun ele alındığı bildirildi. Görüşme basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
(İSTANBUL)

---

Barzani’den çözüm önerisi


SABAH gazetesinde dün Hazal Ateş’in hazırlığı ve gazete manşetine taşınan haberde, Mesud Barzani’nin çözüm konusundaki önerileri yer aldı.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Erbil’e yaptığı ziyaret sırasında Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Mesud Barzani, sınır ötesi operasyona sıcak bakmadığını açıkladı. Barzani çözüm önerilerini de şöyle açıkladı: “Eylemsizlik kararı devam etsin. Örgüt önce ağır silahlardan arındırılsın. Örgüt mensupları, Kandil’den inip bölgedeki köylerde veya yeni kurulacak yerleşim bölgelerinde ikamet etsin. Nihai çözüme kadar kendi savunma alanları olsun.”
Barzani, PKK’nin eylemsizlik sürecini devam ettirmesi gerektiğini isteyerek, Kandil’in boşaltılması için askeri operasyonlar yerine İran KDP’sine uygulanan yöntemi önerdi. (İran KDP’si 1991 yılında eylemsizlik kararı almış ardından da ağır silahlarını bırakmıştı. Örgüt, 19 yıldır silahlı olmasına karşın eylem yapmıyor.) Barzani’nin reçetesine göre, PKK ağır silahlarını bırakarak Kandil’i boşaltacak. Bölgedeki köylere yerleşecek veya Kuzey Irak’ta kurulacak yeni yerleşim bölgelerinde ikamet edecek. Bu köylerde savunma alanları da bulunacak. Koşulların oluşması durumunda silahlar tamamen bırakılacak. Bu plan, PKK içindeki İran ve Suriye kökenli örgüt üyeleri için de geçerli olacak.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da silahları bırakmaları koşuluyla PKK içindeki 1500 Suriyelinin dönüşüne izin vereceklerini söylemişti. Barzani, silahlı eylemlere karışmayan örgüt üyelerinin sivil hayata katılmasına yönelik paketini de ortaya koydu. Kuzey Irak’ta yerleşik hayata geçmelerine izin verilecek. İsteyenler de BM denetimindeki Mahmur, Simele gibi kamplarda akrabalarının yanına yerleşebilecek.
(HABER MERKEZİ)

---

HÜKÜMET TEZKEREYİ UZATACAK!

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, “Yurtdışına asker gönderme ile ilgili tezkerenin süresinin 17 Ekimde sona ereceğini” belirterek, bunun uzatılması yönündeki Bakanlar Kurulu kararını imzaya açtıklarını, TBMM açıldığında bunun görüşüleceğini bildirdi. Çiçek açıklamasında şunları söyledi: “Terörle mücadelede kararlıyız. Kan, gözyaşı dökülmesinden elde edilecek bir sonucun olmayacağını herkesin görmesi lazım. Ülkemizin, bir kısım insanlarımızın devletten beklentisi varsa bunun, kan dökerek, kin ekerek değil demokratik yöntemlerle, Türkiye’nin gündemine gelmesi gerekiyor. Kim ne söyleyecekse demokrasi içinde bunları gündeme getirebilir. Buna rağmen almamız gereken tedbirler varsa bunları alırız. Bunların başında da tezkere geliyor.” İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise Hanifi Avcı ile ilgili yaptığı açıklamada sınır ötesi operasyonla ilgili tezkerenin yenilmesine ilişkin bir soruya Atalay, “Bizim bir tezkeremiz var. Daha önce Meclisin çıkardığı. Onun yenilenmesi konusudur. ” cevabını verdi. Irak’a yaptığı zirayarette ‘terör sorununun’ ele alındığını anlatan Atalay, Amerikalı komutanlarla yapılacak görüşmenin bunun devamı olduğunu, cumartesi günü Suriye’ye gideceklerini söyledi. (HABER MERKEZİ)
Mehmet Aslanoğlu