29 Eylül 2010 00:00

THK nereye havalandı?

Bir süre önce görevinden istifa eden Türk Hava Kurumu (THK) Çine Şubesi Eski Başkanı Oktay Bıkmazoğlu, yaptığı basın toplantısı ile istifa nedenini açıklayarak çok önemli iddialarda bulundu: Benden bile gizlenen kayıtlar var.

Paylaş

Bir süre önce görevinden istifa eden Türk Hava Kurumu (THK) Çine Şubesi Eski Başkanı Oktay Bıkmazoğlu, yaptığı basın toplantısı ile istifa nedenini açıklayarak çok önemli iddialarda bulundu: Benden bile gizlenen kayıtlar var. İmzam taklit edilerek işlem yapılmış. İhtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtılmak için şubeye gelen bir ton kavurma kayıtlarda gözükmesine rağmen ortadan kayboldu.
Geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı’nda deri polemiği ile gündeme gelen, bir süre önce de ilçe Başkanı Oktay Bıkmazoğlu’nun istifası ile tartışılan Çine THK hakkında yeni iddialar ortalığa saçıldı. İstifa ettiği zaman istifa nedeni hakkında detaylı bilgileri daha sonra anlatacağını ifade eden Şube Eski Başkanı Oktay Bıkmazoğlu beklenen basın toplantısını nihayet düzenledi.
Basının karşısına elinde birçok dosya, plaket ve başarı belgeleriyle çıkan Bıkmazoğlu, Çine Şubesi’nde yanlış işler döndüğünü anlattı. Şube Saymanı Adnan Tanyel’i yaşananlardan sorumlu tuttu.
KAVURMALAR KAYBOLDU
2008 yılında ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtılmak için şubeye gelen bir ton kavurmanın kayıtlarda gözükmesine rağmen ortadan kaybolduğunu dikkati çeken Bıkmazoğlu konu hakkında şu bilgileri verdi: “Ben yıllardır yönetici olduğum halde kavurma geldiğinden haberdar değildim. Başkan olduğumda olayı araştırdığımda kavurmanın Çine’ye geldiğini ancak, ‘dağıtamayız’ gerekçesi ile Aydın THK’ya gönderildiği bilgisini aldım. Ben yönetici olmama rağmen şubemize gelen kavurmanın ne adını duydum, ne Aydın’a gönderildiğine dair bilgim oldu. Aradan geçen yaklaşık 2 yıl sonra bunu kendim ortaya çıkardım. Bu kavurmaları Çine Şubesi’nin dağıtamayacağına kim karar vermiş de Çine’nin hakkı Aydın’a gönderilmiş. Ortada bu yönde alınmış bir yönetim kurulu kararı yok. Varsa ortaya koysunlar.
14 yıldır Çine’de THK yöneticiliği yaptığı süre içerisinde bir kez olsun toplantı yaptıklarını hatırlamadığını ve başkan tarafından toplantıya çağrılmadığını ifade eden Bıkmazoğlu , “Yıllarca Başkanımız olan Hüseyin Özkan ve bazı yönetici ağabeylerime güvenerek önüme konan kararlara imza attım. Son dönemlerde bu işin yanlış olduğunu hissettiğim an araştırma gereği duydum. Yönetici olduğum süre içerisinde bazı gerçeklere ulaşmama izin verilmedi” dedi.
BAŞKANA ANAHTAR VERİLMEDİ
7 Aralık 2009’da yapılan toplantıda THK Çine Şube Başkanı seçildiği bilgisini veren Bıkmazoğlu, göreve geldikten sonra ulaştığı bir takım belgeleri diğer yöneticilere ulaştırdığını, yöneticilerin ilgisizliği karşısında 14 Temmuz 2010 tarihinde istifa ettiğini iddia etti.
Başkanlığı döneminde sayman tarafından sürekli engellendiğini savunan Bıkmazoğlu, “Başkan seçilmeme rağmen üç ay boyunca sayman bana kurumumun anahtarını vermediği gibi, şubeye ait defterleri ve belgeleri uzun süre ısrarla istememe rağmen vermedi. Hatta göstermedi” dedi.
Başkanlık yaptığı sekiz aylık sürede sorgulamaları ve araştırmaları sırasında şu bilgileri edindiğini belirtti: “Saymanın yanlış işlerini gördüm. Yönetim kurulunun haberi olmadan bankadan para yatırıp çekmiş. Başkanın yerine imzalar atmış, yeri geldiğinde imzasını taklit etmiş. Hatta benim imzamı bile taklit ederek kullanmış.
Demirbaş kayıtlarını tam tutmamış. 14 Eylül 2007 tarihinde THK Çine Şubesi adına iki adet cep telefonu satın almış. Bu telefonların faturasını şube hesabından otomatik ödeme talimatı vermesi ve faturalarını sürekli kuruma ödettirmesine rağmen bu telefonları demirbaş listesine kaydetmemiş. Bu telefonların neden demirbaş listesinde olmadığını saymana sorduğumda, ‘Her iki telefon, telefon şirketi tarafından kuruma hediye edildi’ cevabını aldım. Ancak daha sonra belgeler arasında kurum adına kesilmiş iki adet ve toplam 470 TL tutarında fatura buldum. 3 Yıl boyunca kullanılan bu telefonların her ikisini de demirbaşa geçirtip hatları da görüşmeye kapattırdım.”
KAYMAKAMA BİLGİ VERİLDİ
“Görev gereği ve vicdanım da olup bitenleri kabullenemediği için ben bu tüm yaşanan olayları ve belgeleri Fahri Başkanımız ve Mülki İdare Amirimiz Kaymakam Beye iki kez aktardım. Ayrıca Belediye Başkanımız Osman Aydın’a da aktardım”diyen Bıkmazoğlu, bir sonuç alamayınca istifa etmenin en doğru yol olduğu kanaatine vardığını söyledi.
Kimseyle kişisel bir problemi olmadığını ifade eden Bıkmazoğlu, bugüne kadar görev yaptığı süresi içinde şahsına verilen ödül ve plaketleri, ayrıca tespit ettiği yolsuzluk belgelerini de genel merkeze yolladığını vurguladı.
(Çine/EVRENSEL)

FİTE VE ZEKATA DA HİLE
THK yöneticileri hakkındaki diğer iddialar şöyle: Kurum tarafından organize edilen fitre ve zekatların toplanmasında, zarfların açılıp içindeki paraların sayılmasında şeffaf olunmadı. Sayman bu işleri kendi başına yürüttü. Genel merkezden gönderilen fitre zekat zarfları isimsiz olarak tutanak karşılığı köy ve mahalle muhtarlarına dağıtıldı. Muhtarların topladığı paralardan, konumlarına göre muhtarlara yüzde 10, 20 ve hatta 25’e varan oranda prim ödemesi yapıldı. Muhtarlardan gelen bu zarflar bir komisyon huzurunda açılmadı. Sayman zarfları kendi açıp, paraları kendi saydı. Bu parayı da yine kendi gidip banka hesabına yatırdı. 31 Aralık 2009 tarihinde genel merkeze banka aracılığı ile gönderilen 2009 Yılı fitre ve zekat tutarı 25 bin 182 TL.
Para İrsaliye Mektubu’ndaki başkan Oktay Bıkmazoğlu adına olan imza başkana ait değil. Başkan belge ve defterleri defalarca istemesine rağmen sayman, ‘Bunlar benim üzerime zimmetli’ diyerek talebi reddetti.


MÜFETTİŞLER GELDİ AMA...

İddiaların sahibi eski başkan olayların ve defterlerin incelenmesi için genel merkezden müfettiş talep ettiğini ve talebinin ardından müfettiş geldiğini bilgisini vererek sonrasında yaşananlar hakkında şu iddialarda bulundu: “Gelen müfettiş Çine’de dört gün çalışma yaptı. Bu süre içeriğinde Aydın’da bir otelde kaldı. Bu müfettişi Çineli olmadığı için Aydın’da oturan sayman kendi aracıyla getirdi ve götürdü. Müfettişin soru sormak için ve araştırma yapmak için istediği kişileri aynı sayman tedarik etti. Kişileri ve belgeleri temin eden soruşturulan saymanın, müfettiş karşısında bacak bacak üstüne oturması, samimi konuşmaları benim iyiden iyiye kuşku duymama yetti. Bu nedenle bu müfettişin raporunu kabul edemeyeceğimi beyan ettim..
Celal Şenol
ÖNCEKİ HABER

Bakanlığa kayıp etin akıbeti soruldu

SONRAKİ HABER

EK YERLEŞTİRME BAŞVURUSU 6 EKİM’DE

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...