21 Ekim 2010 00:00

İstanbul Üniversitesi’nde kültüre ve sanata yer yok!

İstanbul Üniversitesi ‘nde (İÜ) Öğrenci Kültür Merkezi (ÖKM) kapatılarak uzaktan eğitim fakültesine çevirildi.

Paylaş

İstanbul Üniversitesi ‘nde (İÜ) Öğrenci Kültür Merkezi (ÖKM) kapatılarak uzaktan eğitim fakültesine çevirildi.
Kültür merkezleri kapatılan öğrenciler bir yandan bundan sonra faaliyetlerini nasıl gerçekleştireceklerini düşünürken bir yandan da akademik özgürlükler, harçlar ve sivil polislere yer tahsisi kararıyla cebelleşiyor.
İstanbul Üniversitesi öğrencileriyle ÖKM’nin kapatılarak uzaktan eğitim fakültesine çevrilmesini ve okul yönetiminin yeni yönergeyle tüm öğrenci kulüplerini hizaya sokma ‘operasyonu’ üzerine konuştuk.
‘İÜ SANATA NE KADAR DEĞER VERDİĞİNİ GÖSTERDİ’
ÖKM’nin yıllardır tiyatrodan müziğe, fotoğraftan sinemaya, felsefeden sosyal bilimlere kadar birçok alanda bir üretim merkezi olduğuna dikkat çeken Sosyal Araştırmalar Kulübünden Elçin Fırat “Üniversitemizde öğrencileri birleştiren tek yer ÖKM’ydi. Fakülteler arası geçiş yasağı varken ÖKM kulüplerinin fakültelere dağıtılmasının bir önemi yok. ÖKM’nin kapatılmaması için birçok eylem yaptık. ÖKM önünde nöbet tuttuk ama yalnızca bir gün gitmememiz tabelayı indirmeleri için yeterli oldu. Uzaktan eğitim fakültesine çevrildi. henüz sonuçlanmadı ama bu süreçte bir de dava açıldı yürütmeyi durdurmak için” dedi. Gerçekleştirilen kapatmayla kendisiyle bu kadar övünen üniversitenin kültüre ve sanata verdiği değeri göstermiş olduğuna dikkat çeken Fırat “Üniversitenin açılışında bizleri taş odalara yerleştireceklerini söyledi rektör ama o odaların restore edilmesi gerektiği için bir yıldan az bir sürede kullanılamayacağı söyleniyor. Açıkça bizlere ‘sizi engellemek istiyoruz’ deniliyor zaten” diye konuştu
CEZA ALAN KULÜP KURAMIYOR
Öğrenci kulüpleri için hazırlanan yeni yönergede ceza alan öğrenciler kulüp kuramaz diye bir maddenin olduğunun altını çizen SBFSinema ve Kültür Kulübü Üyesi Can Karakaş “Ben de afiş asmak yüzünden ceza alan öğrenciler arasındayım. Hem de 6 aylık bir ceza aldım bu sebeple. Ben üç yıldır bu kulübe emek vermişken bu yönergeyle benim emeğimi çöpe atmış oluyorlar. Okulumuzun her köşesi reklam panoları ve afişleri ile kaplanmışken bizlere afiş asmaktan dolayı aylarca ceza verilebiliyor. Çalışma yürütmek çok zor çünkü bir etkinlik için haftalarca izin çıkmasını bekliyorsunuz. İzinli yapılan kulüp etkinliklerimizde bile sivil polislerce sürekli izleniyor taciz ediliyoruz. Toplumsal duyarlılığı olan işler yaptığımız için baskı görüyoruz. ÖKM kulüplerini fakültelere dağıttıklarını söylüyorlar ama fakülte kulüpleri için de durum farklı değil. Aynı uygulamaya ve yönergeye biz de tabiiyiz. yönergenin tüm öğrenci kulüpleri için uygulanması gündemde şu an” şeklinde duruma tepki gösterdi.
ANLAMSIZ BİR GEREKÇE
ÖKM kulüplerinin sayısı çok olduğu için bütçenin yetmediğinin öne sürüldüğüne vurgu yapan Halk Bilim Kulübünden Hafize Akyıldız “Türkiye’de en büyük bütçeye sahip devlet üniversitesi ÖKM’nin kaptılmasına gerekçe olarak kültür ve sanata bütçe ayıramamasını sunuyor bizlere; bir taraftan da kulüplerin fakültelere dağıtıldığını söylüyor. Ama fakültelerde bizim dağıtılabileceğimiz bir alanlar kısıtlı. Öğretim görevlileri bile 5-6 kişi olarak bir odada bir araya konulurken bizim gibi geniş odalara ihtiyaç duyan kulüplere nasıl yer vereceksiniz” diye sordu. İlk 500 üniversite arasına girmekle övünen bir okulda bütçe ve yer sıkıntısı gibi nedenler öne sürülmesinin anlamsız olduğunu belirten Akyıldız “Yine aynı üniversitede devasa paralar harcanarak sözde ‘öğrenci şenliği’ düzenlenebiliyor. Büyük içki firmalarının sponsorluk ettiği ve öğrencilerin kararlar alınırken dışında tutulduğu şenlikler yapılabiliyor” şeklinde konuştu.
FİRMA CEO’LARINA KAPILAR SONUNA KADAR AÇILIYOR
Öğrenciler için üreten ve bilimsel çalışmalar yürüten kulüpleri yıldırmak için elinden geleni yapan yönetimin diğer taraftan büyük firmaların CEO’larına kapılarını sonuna kadar açtığına dikkat çeken İktisat Fakültesi Sosyal Bilimler Kulübünden Hakan Bozyurt “Dünyada ilk yüzü hedefleyen üniversitemiz, öğrencilerin en doğal ihtiyaçlarını sosyal kültürel faaliyetlerini kısıtlayabiliyor. Öğrenci kongrelerine gitmek için bir kaç ay otobüs verilmesini ya da akademik kaygılarla bir etkinlik yapmak istediğimizde günlerce bürokratik işlemlerle uğraşırken çok ünlü bir tatlı firmasının sahibi hiç beklemeden koca koca salonları saatlerce kullanmak üzere satın alabiliyordu. Sadece ÖKM kulüpleri olarak değil fakültede de alternatif olmak istiyorsanız öğrenciler için yönetimin gözüne batıyorsunuz” diye konuştu.
ÖKM ÖĞRENCİLER İÇİN BİR ALTERNATİFTİ!
ÖKM’deki birçok kulüp gibi felsefe ve edebiyat alanında öğrenciler olarak bir alternatif olmak için çabaladıklarını söyleyen Felsefe Edebiyat Kulübünden Sait Çakır, “Kendi aramızda atölye çalışmaları, okumalar, tartışmalar yapıyorduk ama artık yapamıyoruz. ÖKM’nin kapanması büyük bir boşluk oluşturdu bu anlamda. Bizler burjuva basında düşüncelerinden dolayı kendilerine çok yer verilmeyen aydın-yazarlarla birçok etkinlik yapabiliyorduk ama artık yapacak bir alanımız yok” dedi.
Yönetimin üniversite içinde de kendi istedikleri dışında kimseyi kabul etmediğini belirten Çakır, “Artık birçok imkandan yoksunuz. Felsefe bölümlerinde sadece metafiziğin tartışılmasını isteyenler bunu başarıyor. Biz bütün bunlara alternatiftik ama artık olanaklarımız yok. Yine edebiyatın çok büyük bankaların yayın tekellerinde olduğunu düşünürsek yapılmak isteneni daha iyi anlarız. Bizlerin neleri okuyacağına, nasıl düşüneceğimize sadece kendileri karar versin istiyorlar, bunu dayatıyorlar. ÖKM, biz öğrenciler için bir alternatifti ama onu da aldılar elimizden” diyerek ÖKM’nin önemine vurgu yaptı.
KULÜPLERİMİZİ ELİMEZDEN ALMAYA ÇALIŞIYORLAR
İki sene öncesine kadar ÖKM kulüplerinin öğrenci şenliklerini düzenlediğini ama bu hakkın ellerinden alındığını dile getiren Halk Bilim Kulübünden Şafak Yayla “Üniversitede bir öğrenci şenliği olacaksa buna bizim karar vermemiz gerekirken yönetim bunu da bir kazanç aracı olarak kullandı. Kendi tekellerine aldıkları şenlikleri öğrencilerden rant sağlamak amacıyla bizlere danışmadan fikrimizi sormadan gerçekleştiriyor şimdi. Artık ÖKM de kapatıldı. Ezberci eğitime sıkıştırılmış müfredatlarla bilimsellikten daha da uzak hale getiriliyorken elimizdeki kulüpleri de almaya çalışıyorlar. Kapatmadaki bir amaç da öğrenciler arasındaki kolektif üretimi bozmak ve birlikteliği dağıtmak. ÖKM onlara alternatif olarak işliyordu. dayanışmayı kırmak ve ortak paylaşımı önlemek için bunu yaptılar” dedi.
ÜRETMEYE DEVAM ETMELİYİZ!
ÖKM’den mezun olduğunu söyleyebileceğini ‘99’dan beri de ÖKM’nin etkinliklerini takip ettiğini ve hâlâ drama kulübünün çalıştırıcıları arasında olduğunu belirten Bersi Yetkin “Daha önce de ‘ÖKM kapatılacak’ hikayesini çok duymuştuk ama sanatsal ve kültürel faaliyetlerimizle buna hiç izin vermedik. Ama bu sefer öğrencilerin okulda olmadığı yaz dönemine denk getirdiler bunu. Okullar kapalıyken yaptılar bunu; çünkü öğrencilerin tepkisi büyük olacaktı” diye görüş belirtti. ÖKM’nin uzaktan eğitim yeri olarak seçilmiş olmasının da tesadüf olmadığını vurgulayan Yetkin “Üreten öğrenciler yönetimin başına hep ‘bela’ oldu çünkü. Ama şimdi öğrencisiz bir merkez var istedikleri bu. 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti İstanbul. Ama aynı yıl büyük bir çelişki yaşanıyor: İstanbul’un en köklü hatta Avrupa’da da en ileri üniversiteleri arasında yer alan İstanbul Üniversitesi kendi kültür merkezini kapatıyor. Yeni yönergeyle fakültelerde kulüplerimizi yeniden kurmamamız için elinden geleni yapmış ama öğrenciler olarak bizler boş durmuyoruz. Bir araya gelip yine çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Üretmeye devam etmeliyiz. Örneğin bu kapatma sürecini konu alan bir oyun hazırlıyoruz. Elbette büyük bir boşluk var, maddi olarak bir yerimiz yok ama bu antidemokratik sürece karşı daha sağlam durmalıyız diye düşünüyorum” dedi.
(İstanbul/EVRENSEL)

‘KULÜP KURMAK İÇİN ÖĞRENCİ OLMAK YETMİYOR’
11 yıldır ÖKM içerisinde tiyatro yaptığını ve kimlerin kulüp kurabileceğine okul yönetiminin karar verdiğini söyleyen Drama Kulübünden Gizem Kurtsoy “Anlayacağınız öğrenci kulübü kurmak için sadece öğrenci olmanız yetmiyor. Örneğin ben doktora öğrencisiyim; benim gibi yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin kulüp kuramayacağını yazıyor yönergede. Bir de ‘bütçe sorunu’ varmış. Şu ana kadar biz birçok tiyatro şenliği düzenledik oyunlar çıkardık ama ödenek konusunda büyük sıkıntılarımız oldu. Öğrenciler olarak kostüm parasından kulüp la,mbasına kadar kendi cebimizden paralar ödeyerek ÖKM’de çalışmalarımızı sürdürmeye çalıştık. Ayrıca ÖKM bünyesinde çalışmalara katılmış bir sürü sanatçı var şu anda. Hasibe Eren gibi birçok oyuncu, Sesler ve Düşler gibi birçok müzik grubunu yetiştirdi ÖKM” dedi.

ÜNİVERSİTE BÜTÇE AYIRAMIYORMUŞ !

ÖKM’nin para kazandırmadığı için kapatıldığını yerine kurulan uzaktan eğitim merkezinin üniversiteye hiçbir masrafı olmadan çok büyük paralar kazandırdığını belirten Drama Kulübünden Özlem Dönder “ÖKM’nin kapatılmasındaki bu ticari düşünce, Atatürk Kültür Merkezinin kapatılarak alışveriş merkezine çevrilmesi düşüncesinden bağımsız değil. Aynı zihniyeti tartışıyoruz aslında. Bu zihniyet her şeyden rant sağlama ve kâr etme üzerine kurulu. Bizlere ÖKM’de faaliyet yürütürken sinekten yağ çıkarırcasına ödenek ayıran (Daha doğrusu zorla aldığımız) yönetim kapatma mazeretini bütçe olarak açıklayamaz. Bunun gerekçesini para kazandırmıyor olmamızla açılayabilir ancak” dedi.

ÖKM’YE DOKUNMA! SANATIMA DOKUNMA!

Daha önce de çeşitli bahanelerle ÖKM’nin kapatılmaya çalışıldığını vurgulayan Sinema Kulübünden Özen Yılmaz “Öğrenci kulüplerine birçok saldırı oldu, merkezimizin kapısına kilit vuruldu defalarca ama bunlarla ÖKM’nin faaliyetlerini engelleyemediler. Yasal bir şey gerekiyordu ve yeni hazırlanan yönergeyle bunu başardılar. Öğrencilere ve kulüplere sormadan birtakım kararlar aldılar ve bizlere de bunlara uyacaksınız,uygulayacaksınız bu kuralları dediler. Tamamen bir dayatma söz konusu” dedi.
ÖKM’nin neden bu kadar kapatılmak istendiğine bakmak gerektiğini belirten Yılmaz “Çünkü bize sunulana karşı bir alternatiftik. Kültürümüzden, iyiden, güzel olandan bahsediyorduk. Öğrenciler olarak bizlerin düşünmesi, üretmesi ve sorgulaması okul yönetimini rahatsız etti. Üniversitemizde sivil polislere yer tahsis edilirken, her yer kameralarla çevrilmişken ve bizlere bir kulüp afişi astığımız için cezalar yağdırılıyorken ÖKM’yi kapatarak bize şunu söylüyorlar aslında: ‘Burada sosyal kültürel faaliyette bulunamazsınız!’ Bu açıkça sanata ve kültüre düşmanlıklarını gösteriyor. Bizler üretmek ve paylaşmak istiyoruz. Yönetim rektörlük binasını bunun için çok iyi kullandığını belirtiyor ama oraya da biz öğrencilerin girmesine izin vermiyorlar. ÖKM tüm öğrencilerin hiçbir ayrım olmadan tüm faaliyetlerden yaralandıkları bir yerdi. Şimdi yerinde hiçbir alt yapısının hazır olmadığı uzaktan eğitim fakültesi var” diye konuştu.
Dilek Yağlı
ÖNCEKİ HABER

Üniversite bütçelerinde ‘türban’ açılımı

SONRAKİ HABER

MERCEK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...