22 Kasım 2011 10:36

‘Sorumlular en ağır cezaya çarptırılsın’

OSTİM ve İvedik OSB’de 3 Şubat 2011 tarihinde meydana gelen ve 20 kişinin öldüğü patlamalarla ilgili 9 kişinin yargılandığı davaya bugün Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları duruşma öncesi Adliye önünde yaptıkları basın açıklamasıyla adalet istedi. Ailelere Emek Dem

‘Sorumlular en ağır cezaya çarptırılsın’
Paylaş

Mahkeme önünde aileler adına, patlamada yaşamını yitiren Mükremin Atmaca’nın eşi Azize Atmaca konuştu. “Birinci duruşmada herkesin birbirini sorumlu tutmasını, ne gaz şirketlerinde ne patlama yaşanan işyerlerinde denetim görevi olan kurumlar tarafından hiçbir denetim faaliyetinin olmamasını dinledik. Esef, acı, elem, keder duyduk” diyen Atmaca, ikinci duruşmada duyduklarının öfkelerini daha da artırdığını dile getirdi. Atmaca, “Eşlerimizin, çocuklarımızın, kardeşlerimizin hayatlarının ne kadar kıymetsiz görüldüğünü dinledik. Suçluların soruşturmayı ve yargılamayı etkileyebilmek için nasıl da planlar yaptıklarını gördük” diye konuştu.

Başka canların yanmamasını, başka annelerin ve babaların ağlamamasını istediklerini belirten Atmaca, bu nedenle işçi güvenliği ve sağlıklı yaşam koşulları için, kanun dışı çalışma koşullarını sona erdirmek için bir araya geldiklerini söyledi. “Bir daha OSTİM’ler olmasın” diye yola çıktıklarını, ancak her gün ekmek kavgası peşindeki işçilerin ölüm haberlerini üzülerek duyduklarını ifade eden Atmaca, “Önlenemez kazalar mı bunlar? Bizler ‘hayır’ diyoruz. ‘Hayır’ diyen bütün vicdan sahiplerini duruşmalarımızda bizlere destek vermeye davet ediyoruz. A’dan Z’ye sorumluluk sahibi herkes yargılanmalı” dedi.

‘YAVRUM YOKKEN; ONLAR GEZMESİN’

Gazetemize konuşan Nevruz Güler, patlamada yaşamını yitiren kızı Dilek Güler’i en son patlamanın yaşandığı sabah evden çıkarken gördüğünü anlattı. Gözyaşlarını tutamayan Güler, “Yavrumu bir daha görmedim, içim yanıyor içim. Onu çok özledim. Sorumluları için en ağır cezayı istiyoruz. Bizim yavrularımız, benim güzel kızım yokken, onlar ortalarda gezmesin” diye konuştu.

Ailelerle bir süre sohbet eden İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de, “Ailelerimizin acısını paylaşıyoruz. Onların sorumluların yargılanması isteğine katılıyoruz. Meclis’te onların sözcüsü olarak, bir daha iş cinayetlerinin yaşanmaması için işçi sağlığı ve güvenliği düzenlemelerinin, sendikal hak ve özgürlüklerin yeniden ele alınmasına yönelik çalışmalarımız olacak. Soru önergeleri vereceğiz, Meclis araştırması yapılmasını talep edeceğiz” dedi.

‘DENETİM YAPMAYANLAR DA YARGILANSIN’

Ailelerin üç duruşmadır seslerini ülkeyi yönetenlere duyurmaya çalıştıklarına dikkat çeken Tüzel, şunları dile getirdi: “Maalesef, bu ülkede insan hayatının, özellikle de işçi ve emekçilerin hayatının hiçbir değeri yok. Bir kez daha görülen o ki, bu davada gerçek suçlular ortaya çıkarılmak istenmezcesine bir yargılama yapılıyor. Patlamalarda, önceki iş cinayetlerinde olduğu gibi bir sorumlular zinciri olduğu açık. Sadece oksijen tüplerini kurallarına uygun şekilde doldurmayanlar, o tüpleri işyerinde daha fazla kâr hırsıyla kullananlar değil, gerekli denetimleri yapmayanlar, belediyesinden Sanayi Bakanlığı’na kadar sorumluluk sahibi tüm kişi ve kurumlar bu davada yargılanmalı ve bu cinayetlerin hesabını vermeli. Ailelerin acılarının tazminini sağlamalılar.” (Ankara/EVRENSEL)


DENETİMLER PATLAMADAN SONRA BAŞLADI

Duruşmadan bazı notlar şöyle:
*10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde üçüncüsü görülen duruşmada, Ersoylar Firması’nda tüp dolumunda çalışan Kerim Alptekin ve Coşkun Hamurcu’nun ifadeleri alındı.  
*OSTİM’de yakınlarını kaybeden aileler yine mahkeme salonundaydı.
*Ersoylar Firması’nda testleri yapılan tüpleri dolumdan önce son kez kontrol etmekle görevli olduğunu söyleyen Coşkun Hamurcu, patlamadan önce işyerinde denetim olmadığını, patlamadan sonra ise her hafta denetime ve kontrole gelindiğini belirtti.
*Ersoylar firmasının avukatları Aydın Özkan’ın kendilerine hakaret ettiğini iddia ettiler ve duruşmanın kapalı olmasını talep ettiler.
*Firmaların avukatlarının birbirlerine yönelik hakaret içeren konuşmalarına salondaki ailelerden tepki geldi. Aileler, “Biz yaralıyız, yaramıza tuz basıyorlar. Dikkatli kelimeler kullanılsın” diyerek mahkeme heyetini uyardılar.
*Duruşmalara özellikle yakınlarını kaybeden kadınların yoğun katılımı dikkat çekti.

ÖNCEKİ HABER

EMEP’li kadınlardan direnişçilere ziyaret

SONRAKİ HABER

İsveç kötü muamele gören çocuklardan resmen özür diledi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...