8 Kasım 2010 00:00

Bu konser insanın nefesini keser...


EKİM ayında sezonu açan Cemal Reşit Rey Konser Salonu geçtiğimiz hafta sonu piyanonun devlerinden birini, Kenny Barron’u ağırladı. Barron’a öğrencisi, Latin cazının önemli mirasçısı, Grammy Ödüllü Davis Sanchez, Japon basçı Kiyoshi Kitagawa ve ünlü cazcıların davulcusu Johnathan Blake eşlik etti. Zihinlerden ve kulaklardan silinmeyecek bu konserde, özellikle sololarında çılgınca alkışladığımız Blake’in performansıyla ilgili söylenecek çok şey var. Fakat geçmişi bırakalım. Zira pek yakında bu senenin en iddialı caz konserlerinden biri gerçekleşecek. Mekan yine Cemal Reşit Rey… Sahnede ise 90’lı yılların sonundan itibaren caza damgasını vuran bir grup… Saxophone Summit. Bu isim bazılarınıza ilk anda bir şey ifade etmeyebilir. Fakat grubu meydana getiren isimler, bu yazıyı okuyan ilgili okuru, konserin önemine ikna etmeye yetecektir. Joe Lovano, David Liebman ve Ravi Coltrane…
ENSTRÜMANDA USTALIĞIN DORUĞUNA ULAŞMIŞ ÜÇ EFSANE!
Bizim kuşağa Lovano ve Liebman hayranlığı babalarımızdan yadigar kalmakla beraber, Coltrane’in ilerleyişine bizzat tanıklık ettik. Grup 2003 yılında da Akbank Caz Festivali kapsamında CRR’de sahne almış. Tabii o zamanlar Brecker’la beraber. Konseri dinlemek kısmet olmamıştı. Şimdi ise 9 Kasım’ı beklerken nefesi daralanlardan biriyim. O gece öyle bir gece olacak ki… Hani tadından yenmez derler ya! O misal!
Biraz da Saxophone Summit’in çok da gerilere uzanmayan tarihine bir bakalım.
Joe Lovano, Micheal Brecker ve David Liebman 1997 yılında Tokyo’da bir jam sessionda bir araya gelir. Cazın duayeni John Coltrane’nin de ölüm yıldönümüne denk gelen bu konser o kadar başarılı olur ki pek çok festivalden davet alır. Farklı müzik kültürlerinden gelen bu üç saksafon virtüozu yoğun ilgi üzerine Saxophone Summit’i kurma kararı alır. Fakat grubun asıl kuruluş amacı ortak kahramanları John Coltrane’nin müziğini yorumlamak, geleneğini devam ettirmektir.
Elbette ki bu üç şöhretin kendi egolarını yenip uyumlu çalışması öyle kolay değildi. David Liebman bununla ilgili olarak “Üç farklı kişiliği tek haline getirecek bir pota gerekiyordu ve bu pota da Coltrane oldu” diyerek Coltrane’nin birleştirici gücüne ve üçlünün ona olan bağlılıklarını bir kez daha vurgu yapıyor.
İsimler ne kadar büyük olursa olsun Amerika’nın farklı eyaletlerinde yaşamaları ve konserden konsere buluşmaları takım ruhunu ve kendi seslerini oluşturma açısından dezavantajdı.
Üçlü ‘Saxophone Summit’ olarak 2003 yılında ilk turnelerine çıktı. İstanbul’dan, Cemal Reşit Rey’den başlayan turne kapsamında 12 konser veren grup artık kendi ritmini bulmuş, saksafonun zirvesine ulaşmıştı.
2007 yılında Micheal Brecker’in ölümüyle sendeleyen grup birkaç denemeden sonra kendileriyle birlikte zirveyi zorlayacakları ismi de buldu. Bu isim kuruluş amaçları Coltrane’nin oğlu Ravi’ydi. Ravi’de Brecker’in üslubu, Coltrane’in yaratıcılığı vardı. Kısa zamanda gruba uyum sağlayan genç Coltrane yaş ortalaması yüksek olan gruba farklı bir kuşağın müzik anlayışını ve farklı ülkelerin ritimlerini taşıdı.
Saxophone Summit yeni albüm kayıtlarına başlamadan önce 5 konserlik bir turne gerçekleştirmeye karar vermiş. İlk turnelerinde olduğu gibi ilk durakları yine İstanbul. Grup, tıpkı 2003’teki gibi, turne repertuvarını CRR’deki provalarda belirleyecekmiş.
Caz severlerin unutulmayacakları arasında ön sıralara yükselecek bu konser için saatlerimizi ayarlıyoruz. 9 Kasım 2010 Salı, saat 20.00, yer Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Harbiye.


Sümeyra Gümrah

Evrensel'i Takip Et