11 Kasım 2010 00:00

Obama’dan İslam’a sesleniş-2


ABD Başkanı Barack Obama, Hindistan, Güney Kore ve Japonya’yı kapsayan Asya turundaki son durağı Endonezya’da ABD ile İslam dünyası arasındaki ilişkilere dair mesajlar verdi.
6 bin kişilik dinleyici kitlesine konuşan Obama, ABD ile dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkesi olan Endonezya arasındaki sıkı bağların altını çizdi. Obama, Cakarta’da, “İslam dünyasıyla savaş halinde değiliz ve asla olmayacağız” dedi ancak ABD’nin İslam’a karşı yıllardır biriktirdiği bir güvensizlik olduğunu kabul etti. Obama, ABD’nin İslam dünyasıyla ilişkileri geliştirmede dürüst ve sürekli çaba gösterdiğini ancak yıllardır biriken güvensizlik duygusunun bir kalemde silinemeyeceğini söyledi.
KAHİRE MESAJLARI NE OLDU?
Obama geçen yıl Mısır’ın başkenti Kahire’de de İslam dünyasına yönelik bir konuşma yapmış, o konuşmasında da benzer mesajlar vermişti. 2009 haziran ayında Obama, Kahire Üniversitesini dolduran bir dinleyici kitlesine, Müslüman dünya ile ‘Karşılıklı saygı ve çıkar ortaklığına dayanan yeni bir başlangıç’ vaat etmişti. Obama’nın konuşması sıcak karşılanmış, iyi niyet rüzgarlarının esmesi sağlanmıştı. Ancak o günden bu güne durum bir hayli değişti. Güncel kamuoyu yoklamaları, Müslüman dünyasında Obama’nın güvenilirliğinin azaldığını ortaya koyuyor. Obama’nın yardımcılarından Ben Rhodes Kahire konuşmasında gündeme gelen vaatlerin bazılarının gerçekleştiği cevabını veriyor. Rhodes “Mesela Irak konusunda, taahhütlerimizin arkasında durduk” diyor; Obama’nın hedeflediği gibi ağustos ayında, Irak’taki askeri birliklerin büyük bölümünün geri çekilmesinden ve el Kaide bağlantılarının zayıflatıldığından söz ediyor.
Ortadoğu barışının sağlanması konusunda yanlış başlayan müzakere sürecinin devam etmesi için Obama yönetiminin çabaladığını, İran konusunda Birleşmiş Milletler yaptırımlarını destekleyen bir ülkeler ittifakının kurulduğunu ve bundan sonraki adımın İran’a bağlı olduğunu ifade ediyor.
ELEŞTİRİLER AZALMADI
Ancak Washington’daki birçok yorumcu, Obama yönetimine eleştirel bakanların ikna olmadığını düşünüyor. Gazeteci Bob Woodward’ın son kitabı ‘Obama’nın Savaşları” bu eleştirel tavrın bir örneği. Kitapta Obama yönetiminin Afganistan stratejisi konusunda kendi içinde yaşadığı savaşlar ortaya konuyor. Bu çekişmelere en büyük kanıt ise Afganistan’daki asker sayısının artırılması sürecinde hükümet içinde yaşanan fikir ayrılıkları ve kaos olarak gösteriliyor.
BUSH-OBAMA PARALELLİĞİ
Obama yönetimiyle yerine geçtiği ABD Eski Başkanı George W. Bush yönetiminin, “Müslüman dünyasının sempatisini kazanma” konusunda sergiledikleri paralellikler de oldukça fazla. Her ne kadar Obama işkenceyi yasaklamak ya da ‘Teröre karşı savaş’ jargonunu resmi söylemden çıkarmak gibi bazı adımlar atmış olsa da, güvenlik politikaları açısından Bush yönetiminin birçok yöntemini devam ettirmekte. Örneğin Afganistan’daki gizli operasyonlar artış gösteriyor, Guantanamo mahkumlarının adil yargılanması konusu halen çözümlenemedi, Pakistan’da insansız hava araçlarının el Kaide şüphelilerine yönelik saldırıları arttı. Tüm bunların üzerine bir de ABD içinde İslam karşıtlığı yükseldi. (DIŞ HABERLER)

‘BUSH’A DAVA AÇILSIN’

Uluslararası Af Örgütü ve ABD Temsilciler Meclisi üyesi Jerrold Nadler, eski ABD Başkanı George W. Bush hakkında soruşturma ve gerekirse dava açılması çağrısında bulundular.Bush’un, anılarını içeren ve önceki gün yayımlanan “Karar Anları” adlı kitabında, terörle mücadelede, teröristlere karşı suda boğulma hissi veren işkence yöntemini (waterboarding) onayladığını ve bu yöntemin kullanılmasına izin verdiğini itiraf ettiği belirtildi.
Nadler da Bush’un kitabında kullandığı ifadeleri ‘skandal’ olarak niteleyerek devletin hangi düzeyinde çalışmış olursa olsun sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Evrensel'i Takip Et