17 Kasım 2010 00:00

Kepazeliğin son perdesi…!


Elektrik dağıtım özelleştirilmesinde yaşananlar tam bir oyun gibi. Sanki trajikomik film izler gibi izliyoruz yaşananları. Yıl içinde özelleştirilen enerji dağıtım bölgeleri için 2011-2015 döneminde geçerli olacak perakende satış brüt kar marjları yeniden belirlenmeye çalışılıyormuş. Elektrik dağıtım ihalelerini kazanan şirketler yüzde 2,23 kar marjını kabul ederek ihalelere girmişlerdi. Şimdi ise hepsi EPDK’nın kapısına gelerek kar marjlarının yüzde 4-5 oranında arttırılmasını istiyor. Yoksa batacaklarını ifade ederek marjların yükselmesini istiyorlarmış. Bir şirkette brüt kar marjının yüzde 13’e çıkarılması ve tahsil edemedikleri paraları da tarifelerden karşılanmasını talep ettikleri ifade ediliyor. İstedikleri şey deyim yerindeyse tam bir yağlı börek.

Yapılan bu özelleştirmeleri kazanan firmalar ise aşağıdakiler.

Boğaziçi Elektrik Dağıtım MMEKA-İş-Kaya 2,990.0 milyon dolar
Gediz Elektrik Dağıtım MMEKA-İş-Kaya 1,920.0 “ “
Başkent Elektrik Dağıtım Enerjisa 1,225.0 “ “
Uludağ Elektrik Dağıtım Limak İnşaat 940.0 “ “
Trakya Elektrik Dağıtım Aksa Elektrik 622,0 “ “
Sakarya Elektrik Dağıtım Akenerji/CEZ 600,0 “ “
Osmangazi Elektrik Dağıtım Eti Gümüş 485,0 “ “
Yeşilırmak Elektrik Dağıtım Çalık Enerji 441.5 “ “
Meram Elektrik Dağıtım Alsim-Alarko/Alcen Enerji 440,0 “ “
Çamlıbel Elektrik Dağıtım Kolin İnşaat 258.5 “ “
Fırat Elektrik Dağıtım Aksa Elektrik 230.25 “ “
Dicle Elektrik Dağıtım Karavil-Ceylan İnşaat 228,0 “ “
Çoruh Elektrik Dağıtım Aksa Elektrik 227,0 “ “
Aras Elektrik Dağıtım Kiler Alışveriş 128.5 “ “
Vangölü Elektrik Dağıtım Aksa Elektrik 100.1 “ “



24.11.2010 tarihinde ihalesi yapılacak olan özelleştirmeler ise aşağıdaki bölgeleri içeriyor.
Toroslar Elektrik Dağıtım
İstanbul Anadolu Yakası Elk. Dağ.
Akdeniz Elektrik Dağıtım

Özelleştirme politikaları bugüne kadar, söylenenlerin ne kadar yalan olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ucuzluk yerine zam, kalite yerine kötü hizmet, sermayenin halka yayılması aldatmacası yerine yandaş sermaye guruplarına peşkeş, verimlilik adı altında çalışanların daha fazla sömürülmesi, özelleştirmelerin belirgin ve ortak sonucu olmuştur. Özelleştirilen kamu kuruluşlarındaki kamu çalışanları ise özelleştirme mağduru yapılmış, bir çoğu işinden olurken, kalanlar ise tam bir kölelik düzeni içine itilmişlerdir.
Bu yaşananlara bakınca yakın zamanda elektrik fiyatlarının hızla artacağını ön görmek için herhalde kahin olmamız gerekmiyor. Elektrik Dağıtım özelleştirmelerinin iddia edildiği gibi ucuzluk, hizmet kalitesi gibi çeşitli avantajlar sağlayacağı yalanlarını, geçmişte yaşadıklarımız bize gösteriyor. Özelleştirmenin tamamlandığı elektrik dağıtım bölgelerinde, ne hizmet kalitesinde ne yatırım planlamasında herhangi bir değişiklik olmamıştır ve olamazda. Piyasanın serbestleşmesi adına getirilen çeşitli uygulamalar ise elektriğe zam olarak yansımıştır. Yeni firmaların tek kaygısı tahsilâtın kayıtsız şartsız artırılması olmuştur. Elektrik dağıtım şirketlerinin şu an en büyük talepleri ön ödemeli sayaç sistemine geçmek ve kaçak-kayıp oranlarındaki maliyetin kamunun üzerine yani halkın sırtına yıkmayı hedeflemekteler. 30 yıldır dillerden düşürülmeyen “kamu beceremiyor, özel olan iyidir” demagojisi artık inandırıcılığını tamamen yitirmiştir. Yakın geçmişte yaşadığımız kapitalizmin krizini atlatmak adına, krizdeki sermaye gruplarını kurtarmak amacıyla kamu hazinesi ve halktan alınan dolaylı vergiler kaynak olarak kullanılmıştır. Tüpraş, Petkim, Seka, Tekel ve Şeker Fabrikaları ile yaşanan özelleşme adı altında ki talan ve peşkeş süreci, elektrik dağıtım özelleştirmeleri ile devam etmektedir. Bir de utanmadan ihalede kabul ettikleri şartların kendi lehlerine değiştirmek için girişimlerde bulunmaları, bu sürecin nereye doğru evrileceğini bizlere gösteriyor. Emekçi halkımıza dayatılan, ön ödemeli elektrik sayaçları, doğalgaz ve su sayaçları önümüzdeki süreçte yaşayacağımız sorunların neler olacağını şimdiden görmemiz mümkün.
Ayrı ayrı platformlarda yürütülen örneğin, HES’lere ve su özelleştirmelerine karşı mücadele platformu STHP, Nükleer karşıtı platform, Termik santral ve çimento fabrikalarına karşı savaş veren çevre platformları, Özelleştirme karşıtı platform v.b. gibi platformlar, özelleştirme karşıtı Siyasi parti ve Sendikalar çok acil olarak güçlerini birleştirip topyekün bir mücadele sürecine girmeleri mutlak ve kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Eğer seyretmeye devam edecek olursak sefalet günleri çok uzak değil…
YUSUF GÜRSUCU Türçep Yürütme Kurulu Üyesi

Evrensel'i Takip Et