19 Kasım 2010 00:00

MALUMUN İLAMI İÇİN TOPLANIYORLAR


Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün de bulunduğu bir heyetle temsil edileceği iki günlük NATO zirvesi, Portekiz’in başkenti Lizbon’da bugün başlıyor. Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren konularda kararlar alınmasının beklendiği, 28 ülkenin devlet veya hükümet başkanları ile Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev’in de katılacağı zirvede NATO, stratejik değişiklikler planlıyor.
2009 Nisan ayında eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın başkanlığını yaptığı bir çalışma grubu tarafından hazırlanan ve üç kez üzerinde değişiklikler yapılan NATO’nun gelecek 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek Stratejik Konseptin Lizbon’daki zirvede kabul edilmesi öngörülüyor.
GÜNDEM: FÜZE KALKANI
Zirvenin gündemini ABD’nin Türkiye’ye de kurmak istediği füze kalkanı projesi oluşturuyor. Zirvede füze kalkanından stratejik değişikliğe alınacak kararlar üzerinde zaten anlaşılmış olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye, zirveye füze kalkanı konusunda bazı önşartlarla gidiyor, ancak ABD’li yetkililer bu zirvede Türkiye’nin tüm sorularına cevap bulamayacağı konusunda ısrarlı. Füze kalkanı sisteminin kurulacağı ülkelerde komuta-kontrol yetkisinin nasıl düzenleneceği konusunda henüz mutabakat bulunmuyor. ABD Dışişleri’nin Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu müsteşar yardımcısı Philip Gordon, füze kalkanı sisteminin detaylarının daha sonraki aşamalarda konuşulacağını yineledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sistemin kontrolünün Türkiye’de olmasına dair sözlerinin hatırlatılması üzerine Gordon, “Türkiye’nin füze savunma sistemi hakkında birçok sorusunun olmasını anlıyoruz, zirvede bunlarla ilgili canlı bir tartışma olacak, ama kimse bu zirveden tüm bu sorulara cevap çıkmasını beklemesin” dedi.
GÜL’DEN NATO ÜYELERİNE MEKTUP
Bu arada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Lizbon zirvesi öncesinde NATO üyesi ülkelerin devlet başkanlarına birer mektup gönderdi. Gül, mektupta “AB üyesi olmayan NATO üyesi ülkelerin endişelerinin dikkate alınması” çağrısında bulundu.
KOMUTA DEĞİŞİKLİĞİ
Zirvede NATO’nun komuta kademesinde değişiklik kararının alınması beklenirken, bu kapsamda bazı karargahların kapanacak olması, üye ülkeleri karşı karşıya getiriyor.
NATO personelinin mevcut 13 binden 9 bine düşürülmesi yönünde prensip kararının alınması beklenen zirvede, aralarında İzmir’deki hava üssünün de yer aldığı karargahlardan hangilerinin kapanacağı daha sonraki müzakerelerle belirlenecek.
AFGANİSTAN’DAN ÇEKİLME
Lizbon zirvesinde ayrıca NATO’nun Uluslararası Güvenlik Destek Gücünün (ISAF) Afganistan’dan geri çekilme programının da belirlenmesi öngörülüyor. NATO üyeleri 2011 Temmuz ayından itibaren parça parça geri çekilmeye başlamayı öngörürken, Afganistan’daki askeri misyonun 2014 yılı sonunda tamamlanmış olması hedefleniyor.
Afganistan’da 1790 askeri bulunan Türkiye de NATO’nun belirleyeceği takvime göre askeri sayısını azaltmaya başlayacak. (DIŞ HABERLER)

NATO-RUSYA İŞBİRLİĞİ VE HİTLER BENZETMESİ
NATO-Rusya ilişkileri zirvede diğer önemli konu başlığı olacak. 2008 Ağustos ayındaki Gürcistan savaşı sonrasında dondurulmuş gibi gözüken NATO-Rusya ilişkilerine yeni bir hız verilmesi öngörülüyor. Zirvenin ikinci gününde, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev’in de katılımıyla toplanacak olan NATO-Rusya Konseyinde, özellikle Afganistan’da işbirliği noktasında bazı önemli adımların atılması bekleniyor.
Afganistan’a Pakistan üzerinden ikmali sık sık saldırıya uğrayan NATO, kendi toprakları üzerinden Afganistan’a silah dışında kargo transferine izin veren Moskova yönetiminin kapsamı genişleteceğini umuyor. NATO ayrıca Rusya’dan Afgan hükümetine 20 helikopter sağlayarak bunları kullanacak pilotların eğitmesini bekliyor.
NATO Genel Sekreteri Fogh Rasmussen, Rusya ile bir çok konuda işbirliği yapmaya hazır olduklarını açıklamıştı. NATO’nun doğuya doğru genişlemesinin Rusya’ya öngörülebilir komşu ülkeler kazandırdığına dikkat çeken Rasmussen, hiçbir NATO ülkesinin Rusya’ya saldırı düzenleme gibi bir hedefi olamayacağını ifade etmişti. Kremlin ve çevresi NATO ile ilişkilerin gelişmesine olumlu yaklaşırken, azımsanmayacak bir çevrede ise henüz NATO’ya tam güven oluşmuş değil. Jeopolitik Sorunlar Akademisi Başkan Yardımcısı Konstantin Sivkov, Pravda gazetesine verdiği demecinde, NATO’nun askeri birliklerinin Rusya’nın hemen sınırlarında yer almasının dostça olmadığını söyledi. Rasmussen’in Rusya-NATO ilişkilerinin harika olduğunu söylediğini hatırlatan Sivkov, “O zaman neden Rusya’nın hemen yanıbaşında askeri varlıklarını artırıyorlar... Hitler de Sovyetler Birliği’ni dost ülke olarak ilan etmişti. Bir taraftan da Sovyetler Birliği sınırlarında saldırı öncesi askeri varlığını artırmaya devam ediyordu. Bana öyle geliyor ki, NATO da Hitler’le aynı yöntemleri takip ediyor” dedi.

Evrensel'i Takip Et