‘DİŞ HEKİMLERİ İŞSİZ KALABİLİR’

İSTANBUL Diş Hekimleri Odası Başkanı Kadir Gökmen Öğüt, ağız ve diş sağlığı konusunda Sağlık Bakanlığı’nın yanlış uygulamaları nedeniyle diş hekimlerinin işsiz kalmakla karşı karşıya olduğunu söyledi.
İstanbul Diş Hekimleri Odası, “22-28 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” etkinliklerini Titanic City Otel’de düzenlediği basın toplantısı ile duyurdu. Diş hekimliği mesleğinin 102. yılının değerlendirildiği toplantıda, ‘Ağız diş sağlığı merkezleri’nin açılmasıyla birlikte kamudaki diş hekimi istihdamının artışına bağlı olarak diş hekimliğinde hizmet sunumu ile ilgili sürecin değerlendirilmesi yapıldı. Açıklamayı okuyan İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Kadir Gökmen Öğüt, genel tıp alanında verilen kamu hizmetinin ağız ve diş sağlığı konusunda genelde özel muayeneler aracılığı ile yapıldığını hatırlattı. 2006 yılından itibaren diş hekimlerinin ‘’sağlıkta dönüşüm programı’’ çerçevesinde 4/B statüsünde (sözleşmeli) kamuya atanmaya başladığını belirten Öğüt, “Ağız diş sağlığı konusunda dar gelirlilerin hizmete ulaşımı konusunda başlangıçta olumlu karşılanan bu uygulama, coğrafi dağılımdaki planlama hataları, koruyucu ve önleyici hekimlikten çok tedavi edici hekimlik uygulamaları ve bunun ileri tedavi kalemlerinin de kapsayacak şekilde genişletilmemesi, çalışan diş hekimlerinin özlük haklarının yok sayılması, çeşitli sıkıntıları da beraberinde getirdi” diye konuştu.
‘HEKİMLERE TİCARET ERBABI MUAMELESİ YAPILIYOR’
Muayenehanelere karşı hükümetin popülist politikalarıyla sistemli bir şekilde yürüttüğü tasfiye işlemi nedeniyle diş hekimlerinin işsizlikle yüz yüze kaldığını kaydeden Öğüt, “Muayenehanelerin de kamu hizmeti veren bir kuruluş olduğunu kabul etmeyen anlayış, çalışan diş hekimlerini sağlık hizmeti vermek yerine ticari amaç güden ticaret erbabı olarak lanse etmekte, hasta ile hekimi karşı karşıya getirmektedir” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı 2010-2014 Planı’nın amaç bölümünün 1 kısmında “Koruyucu hekimler uygulamalarının toplumun geniş kesimine ulaşmasını sağlamak ve böylece tedavi edici diş hekimliğine olan ihtiyacı azaltmak” olarak belirtildiğini, ancak 2 bölümde ise, “2014 yılına kadar ağız ve diş sağlığı tedavi edici hizmetleri ülke geneline yaygınlaştırmak” şeklinde birbirine zıt iki ifade yer aldığını aktaran Öğüt, koruyucu hekimlikten vazgeçilmesinin sağlık hizmetini aksatacağı uyarısında bulundu.
‘KORUYUCU HEKİMLİK OLMALI’
Diş hekimliği mesleğinin 102. yılında ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin koruyucu hekimlik kapsamında değerlendirilmesi ve piyasa koşullarına terk edilmemesi gerektiğini kaydeden Öğüt, taleplerini şöyle sıraladı: “Diş ve dişe hastalıklarının bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmeli. Kamuda koruyucu ve önleyici tedavilere yer verilmesi. Ülke kaynaklarına göre öncelikli grup ve öncelikli tedavilerin tespit edilmesi. Sürdürülebilir bir uygulamaya başlatılması. Kamunun muayenehanelerden hizmet alımını sağlaması.”
(İSTANBUL)