26 Kasım 2010 00:00
BU KAYIP HEPİMİZİN
Küçük kızların saçları kökünden tıraş ediliyor. Ayaklarının izi bir kağıda çiziliyor. Onlar ne olduğuna anlam veremiyorlar, yeni ayakkabılarını giyinceye dek. Tepeden tırnağa yenilenmeleri gerek, yeni bir hayata başlıyorlar.
Bugün yetmiş yaşını çoktan aşmış birçok kadının bu ortak anıyı paylaşması bir rastlantı değil. Çelik çomak, beş taş oynadıkları günleri gözlerinin içi parlayarak hatırlamaları da, değil. Dersimin kayıp kızlarının evden koparılıp da sürüklendikleri yeni hayatları, başka insanlar olarak asimile olmalarının da başlangıcı çünkü.
İki Tutam Saç: Dersimin Kayıp Kızları belgeseli, neredeyse bu yılın başından beri özel gösterimlerle, festivallerle, galalarla yavaş yavaş birilerine ulaşıp derdini anlatmak için yollara düşmüştü. Şimdi, ne güzel bir haber, sinemalarda gösterime de giriyor ve izleyiciyle buluşmak için her filmin yakalayamadığı bir fırsat yakalıyor.
İki Tutam Saç, Dersimi ve 1937-1938de düzenlenen harekatı kısaca hatırlatan bir girişle açılıyor. Ama esas konusu bu değil, üzerinde durmadan geçiyor ve konuya geliyor. Harekatın ardından ailelerinden alınan, bir kısmı ailelerini zaten kaybeden kız çocukları alınmış, subaylara verilmiş. İşte filmde izi sürülen bu. Dersimli bir aile, kayıp ablalarını gözleri dolarak anlatıyor. Annelerinin bir bezin içinde göğsünde sakladığı iki tutam saçı çıkarıp gösteriyorlar, onların da tek avuntusu bu saç tutamları.
Diğer yanda, Samsunda, Bursada, Adıyamanda, verildikleri yer neresiyse orada büyüyen kızların seksen yaşındaki hallerini görüyoruz. Huriye ve Fatma, yıllar sonra ailelerine kavuşmuşlar. Biri, yıllar sonra, genç kızken onu aramaya gelen ailesine yardımcı olan Dersimli bir asker sayesinde. Diğeri, ısrarına dayanamayan çocuklarının harekete geçmeleriyle.
Bunun Dersimin geneline yayılan bir toplumsal travma olduğunu anlatmak için kimsenin özel bir çaba sarf etmesine gerek yok filmde. Ovacıkta kahveye girip durumu anlatıyorlar, Annemiz buralı olduğunu söylüyor, birkaç isim hatırlıyor diyorlar, kahveden beş altı adam birden çıkıyor, Bizim de kayıplarımız var, bakalım demek için
Parçalanmış ailelerin birbiriyle kavuşmalarının insani boyutu, filme ister istemez egemen olmuş. Bu, haliyle çok dramatik, izleyenin nutkunun tutulduğu, gözlerinin dolduğu anlara sıkça rastlamak demek. Sakin sakin Annem kendini suya mı attı, vuruldu mu, kaçtı mı, mezarı nerede bilmiyoruz deyiverişlerinde çok şey saklı. 80 yaşından sonra Abla ben Aleviyim dedi bana, o zaman ben de Aleviyim dedim, bir daha da yanlarında namaz kılmadım diyen kadın asimilasyonu bu kadarcık cümlesine sığdırıveriyor.
Dersimde 1938de neler yaşandığını, bunun nasıl bir politik yaklaşımın parçası olduğunu seyircinin az çok bildiğini varsayarak öyküyü anlatıyor İki Tutam Saç: Dersimin Kayıp Kızları. Belki bu nedenle, bilgi sahibi olmak isteyen, arka planını merak eden izleyiciye örneğin Çayan Demirelin geçen hafta hayat televizyonunda yayınlanan Dersim 38 belgeselini de bu filmin yanında önermek gerek.
Çünkü, Dersimlilerin İki Tutam Saça ilgi gösterecekleri, kendi öykülerini, ninelerinden, annelerinden dinlediklerini hatırlayacakları muhakkak. Ama 38 Dersiminin hikayelerini kendi annelerinden dinlememiş olan ne kadar çok seyirci bu gerçekle tanışır, yüzleşir, üstüne düşünmeye başlarsa, onun anlamı çok büyük.
Belki belgesel gösterimlerinde, sürelerini de göz önüne alarak, birlikte izlemenin anlamlı olacağı filmlerin birlikte vizyona çıkması bundan sonrası için düşünülebilir. Hem, filmlerin gösterime girme şansı güçlenmiş olur, hem de seyirciye anlatacakları artar.
İki Tutam Saç da tabii birçok örneği gibi sadece bir belgesel film değil, aynı zamanda kayıp kızları bulup aileleriyle kavuşturan bir harekete dönüşmüş. Filmin sonunda, çekimler sırasında ulaşılan, duyulan kayıp kızların adları da sıralanıyor ve bir umut, izleyenlerin tanımasını, kayıpların bulunmasına yardımcı olmasını bekliyor.
Dersimin Kayıp Kızları, aynı zamanda, ülke tarihimizin kayıp bir parçası. Aynı Dersimli kızların kendi başlarına kaybolmaması, zorla evinden koparılması gibi, bize söylenmemiş, saklanmış, inkar edilmiş, başka türlü anlatılmış, yalanlanmış bir parçası. Bu filmi izlemek, anlattığını bilmek, hem memleketinin tarihini bilmek isteyen herkesin hakkı, hem de ülke üstüne, demokrasi üstüne, Kürt sorunu üstüne ahkam kesen herkesin görevi olmalı.
www.gulenbiyik.com
İki Tutam Saç: Dersimin Kayıp Kızları
Yönetmen: Nezahat Gündoğan
Çağdaş Günerbüyük
Evrensel'i Takip Et