6 Aralık 2010 00:00
Meslek hastalıkları gizli kalıyor
GÜNÜN YAZILARI
TÜRKİYEde meslek hastalıkları yönünde ciddi çalışmalar yapılmaması istatistiklere de yansıyor. Kayıtlı 539 hasta bulunurken uzmanlar bu sayının gerçekte yüz binlere ulaştağını belirtiyor. Antalyada düzenlenen 4. Prevantif Onkoloji Sempozyumunda konuşan Sempozyum Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik, Mesleksel Kanserler ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiyede yıllık 150.000 tane kanser vakası beklediğimizi geçen yıllarda söylemiştik. Biliyoruz ki, tüm dünyada böyle, ülkemizde de bundan farklı değilse eğer bunların yüzde 10u mesleksel kanserler. Yani 15.000 kadarı mesleksel kanser. Bir meslekte çalışan işçi uzun süre çalışıyor ve o meslek ortamının yarattığı kansere yakalanabiliyor dedi.
Türkiyede resmi olarak bildirilen mesleki kanser olmadığına dikkat çeken Çelik, Hiçbir işyeri ve işyeri hekimi, orada tanımlanmış meslek grubuna dahil kanser türü bildirmemiş. Doktorlarımız tanıyamamış, hastaya hangi meslekte çalışıyorsun diye sormamışız. Biz akciğer kanseri deyip geçmişiz.Birçok kanserojen madde ülkemizde hemen her gün gördüğümüz endüstriyel sektörlerde çalışan binlerce insanın maruz kaldığı maddelerdir ve bunlar tartışmasız kanserojendir. Türkiyede işyeri güvenliği, bireysel korunma, eldiven, maske gibi uygulamaların ne kadar yüksek olduğunu düşünürseniz mesleksel kanserlerin 0 olma şansı yoktur diye konuştu.
İŞÇİLER KANSEROJEN İLE YIKANIYOR
Çelik, Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ile birlikte ortak bir çalışma yürüttüklerini belirterek şunları kaydetti; Hastaneye kadar gittik kanser riski anketlerini doldurduk. Bu işçilerin yüzde 65i sigara içiyorlar. Hem işyerinde o ağır maddelere maruz kalıyorlar hem de sigara içiyorlar. Bu yüksek bir oran. Gene çok sevindirici bir haber var, hiç kadın meslek hastası da yok! Kadınlar çalışmıyorlar mı, çalıştıkları halde hasta mı olmuyorlar, yoksa bazı şeyleri gene atlıyor muyuz? Bu konuda biz çalışmayı başlattık, peşini de bırakmaya niyetimiz yok. Anketten şu sonuç da çıktı, kanser tarama yöntemleri ile ilgili de en küçük bir bilgileri yok bu hastaların. Bu, her yerde görebileceğiniz bir sonuç gibi görünse de burada önemli bir fark var, bu insanlar her gün kansorejen madde ile yıkanıyorlar, onun içinde yaşıyorlar, teneffüs ediyorlar.
99 BİN 400 HASTA
NEREDE?
Sempozyumda söz alan Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Hınç Yılmaz da meslek hastalığı tanımının tıp eğitim müfredatında yer almamasını eleştirerek, Hiçbir hekimimiz, hiçbir eğitim döneminde bu hastalıklar ile ilgili yeterli eğitim almıyor. Mesela ağır metal sanayiyi ilgilendiren bir konu. Kurşun hangi mesleklerde bulunur, kişiye nasıl etki eder, kaç metre yakınında çalışmak gerekir, bunlar mühendisliği ilgilendiren konular olduğu için hekimlerimiz uzak kalmış bu konularda hep dedi.
Türkiyede 539 tane istatistik meslek hastası olduğunu söyleyen Yılmaz, 100 bin civarında bekleniyordu. Bu rakamdan çıkarırsanız, çeşitli hastanelerde tedavi olmaya çalışan-ama mesleği ile ilişkilendirmeden tedavi olmaya çalışan-, verilen hiçbir tedavinin etkili olmadığını görebiliriz dedi.
Koruyucu hastalıkların başında meslek hastalığının geldiğine değinen Yılmaz şöyle devam etti: Kişinin genetiğinde örneğin sen silikozis olacaksın diye bir şey yok, bir etken var ama siz etkenden uzak tutamıyorsunuz. Mesleki kanserlerin bizim için önemi şu, meslek hastalığında etkeni ortadan kaldırırsanız ilaç da vermeseniz kişiyi iyileştirirsiniz, hastaneye de yatırmasanız, hekim de vermeseniz, kişiyi işinden alırsanız kişi iyileşir ama kanseri başlatırsanız maalesef geri dönüş, diğer kanserlerle aynı süreci yaşar, tedavi edilir edilemez o artık uzmanlarımızın karar vereceği bir konudur. Mesleki kanserler ve mesleki hastalıklar çoğunluklu olarak çalışan ve en az 3-4 nüfusa bakıp, bunların sorumluluğunu taşıyan insanların hastalığıdır. Biraz daha önem göstermemiz gerektiğini düşünüyoruz ve basından da bu konuda destek bekliyoruz. (ANTALYA)
Evrensel'i Takip Et