7 Aralık 2010 00:00
Sahnede Uçma Tutkusu
GÜNÜN YAZILARI
Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatroları geçtiğimiz sezondan devam ettiği oyunlarına genç kuşak yazarlardan Ahmet Önelin Aklı Havada adlı eserinden Ali Yenelin oyunlaştırıp yönettiği oyunla devam ediyor.
Topluluk bu sezon ikisi çocuk oyunu altısı yetişkinlere olmak üzere sekiz farklı oyunla seyircisine merhaba dedi. Önceki sezondan F.Kafkanın Dava, Orhan Kemalin Tersine Dünya, Deniz Altunun Güle Ağıt, Civan Canovanın Sokağa Çıkma Yasağı, günümüz Amerikan tiyatrosunun yeni yazarlarından Neil Labutenin Şişman Domuz oyunları ile izleyicisine farklı seçenekler sunan Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatroları sahneledikleri oyunlarla toplumsal ve sanatsal duyarlılığa özel bir vurgu yapıyor. Repertuarına aldığı oyunlarla toplumun farklı kesimlerinin sorunlarını sahnede bir kez daha tartışamaya açarak sorgulayan topluluk, yeni oyunlarıyla da bu misyonunu sürdürüyor.
Topluluk Ali Yenelin yönetmenliği ile sahnelenen Aklı Havada adlı oyunla geçtiğimiz hafta basının karşısına çıktı. Dramaturgisini Sibel Arslan Yeşilayın yaptığı oyunun müzikleri Can Atillaya, ışık tasarımı ise Yüksel Aymaza ait. Dekor tasarımında ise oyunun yönetmeni Ali Yenelin imzası var.
Öykü ve deneme yazarı Ahmet Önel, insanın yaratıcılığını körükleyen merak duygusunun bağnaz çevrelerce bastırılması, yaratıcı ve üretken düşüncenin üzerine set çekilmesi konusunu tarihin derinliklerine inerek yaşanmış bir olaydan yola çıkarak sorunu yeniden güncelliyor.
Yazar Önel, 4. Murat döneminde Galata Kulesinden Üsküdara uçma isteğinde bulunan Hazerfen Ahmet Çelebinin bu isteğinin idare ve kamuoyu tarafından alaya alınarak yasaklanma girişimini kendine has bir üslupla gözler önüne getiriyor.
Baskıcı idarenin koşulladığı yobaz çevreler yeni olan her şeye itiraz etme ve gerektiği yerde karşı güç kullanma konusunda eğitimli gibidir bu topraklarda. Hazerfen Ahmet Çelebinin uçma tutkusu da başlangıçta halk arasında delilik ve akılsızlıkla bir tutularak alaya alınır ve onun bu isteği deli saçması olarak halk arasında yaygınlaştırılır. Ama her şeye rağmen Çelebi tutkusundan vazgeçmez ve bu isteğini bütün baskılara rağmen yerine getirir ancak Cezayire sürülmekten de kurtulamaz. Hazerfen Ahmet Çelebinin uçma tutkusunu gerçekleştirmek üzere verdiği mücadeleyi görsel yanı ağır basan sahne yorumu ile seyirci karşısına çıkaran Ali Yenel anlatımını Çelebinin uçma tutkusunu gerçekleştirmek için verdiği mücadeleyi düşüncede ve yaratıcılıkta özgürlük sloganı ile yücelterek bilimsel aklın ve özgür yaratıcılığın önündeki bağnazlığa özel bir vurgu yapıyor.
Yorumunda doğrudan anlatımı tercih etmiş olan Yenel, oyunda yalın bir dil ve anlaşılır bir görsel anlatımla seyircinin dikkatini çekiyor. Yaşanmış tarihsel bir olayı bugünün güncel ve toplumsal gerçekliği ile harmanlayarak anlatma yolunu tercih eden yönetmen Yenel, anlatımda daha çok oyunculuğa yöneliyor ancak oyunculardan doğru ve içselleşmiş bir oyunculuk örneği göremiyor. Oyuncuların her biri tek başına anlatımın nesnesi olmak için öne çıkıyor ancak duygularındaki sığlık ve ruh hallerindeki sahtelik ve aksiyondaki yapaylıkla bir türlü öykünün anlatımcısı olamıyorlar. İsabetli bir tercihle repertuara alınan oyun, oyuncuların yanış konumlanışı ve abartılı sesler ve boşlukta oluşan anlamsız hareketlerle içi boş bir gösteriye dönüşüyor. Ama her şeye rağmen tiyatro diyen, sanatta ısrar eden, tiyatronun yaygın olarak sürdürülmesi için uğraş veren Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatrolarının çalışanlarına teşekkür etmek gerekiyor.
METİN BORAN
Evrensel'i Takip Et