12 Aralık 2010 00:00
Doların yeşilini doğanın yeşiline tercih ediyorlar
GÜNÜN YAZILARI
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Genel Başkanı Necati Uyar, son süreçte gündeme gelen yasa tasarıları ile orman, dere, kıyı, yayla ve doğal SİT niteliği taşıyan alanların gözden çıkarıldığını ifade etti. Uyar, Orman Kanununda yapılan değişiklikle 150 yıl boyunca yangınlarda kaybedilen arazilerden daha ciddi bir oranın kaybedileceğine dikkat çekti.
Uyar dün yaptığı yazılı açıklamada, Orman Kanununun 2/b maddesi kapsamında arazilere yönelik çatışmalar ile Meclis gündemine taşınmış olan Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısının bir bütün olarak değerlendirildiğinde doğayı koruma açısından sistematik ciddi gerilemelerin gözlendiğine işaret etti. Uyar, Orman Kanununun 2/b maddesi uyarınca, işgale uğramış ormanların orman sınırı dışına çıkarılması ve işgalcilere satılmasıyla, 150 yıl boyunca yangınlarda kaybedilen alanlardan daha fazlasının kaybedileceğine vurgu yaptı.
TESLİM BAYRAĞI ÇEKİLİYOR
Tasarıyla, Yatırım adı altında; bu alanlara göz dikmiş olan kişilere teslim bayrağını çekilmiş olacağını belirten Uyar, yasada Ulusal ve uluslararası öneme sahip tabii değerlerin, biyolojik çeşitliliğin ve peyzajın muhafazası ile koruma kullanma dengesi gözetilerek sürdürülebilirliği.. ibaresi ile korunması amaçlanan bu alanların gözden çıkartıldığını ifade etti.
Yaz aylarında 2 hektar orman arazisinin yanmasının ardından, ekran karşısında ağıt yakanların, 2010 yılı dahil, 150 yıldır orman yangınlarında kaybedilen 3 bin hektar alandan çok daha fazlasının, bu düzenlemeyle ortadan kaldırılmak istendiğini belirten Uyar, bu girişimin, orman yangınları ile mücadelede, bir metrekare ormanın yitirilmesini engellemeye çalışırken yaşamını yitiren orman emekçilerinin kemiklerini sızlatacağını dile getirdi.
SİT ALANLARININ KORUNMASI KALKIYOR
Tasarıyla, doğal SİT alanı niteliği alarak korunan yerlerin talana açılacağını belirten Uyar, tasarı ile korunması gereken alanların Biyolojik çeşitliliğe indirgenirken, doğal SİT ilan edilen alanlar için kullanılan geniş tanım olan Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlar tanımının daraltılıp, bu alanların korunmasından vazgeçilmek istendiğini dile getirdi.
Özellikle jeolojik ve jeomorfolojik yapıları nedeniyle SİT ilan edilmiş olan kıyılar, peri bacaları, yanardağ, volkan, lav akıntısı gibi oluşumları kapsayan alanlardan vazgeçileceğine dikkat çeken Uyar, bilimsel çalışmayı zorunlu kılan, ulusal ve uluslararası nitelikte değer taşıyan alanlara ilişkin karar alma yetkisinin de, 14ü bürokrat, 20 kişilik kurula verileceğine dikkat çekti.
Bu alanların, Devlet Su İşleri Genel Müdürü, Maden İşleri Genel Müdürü, Enerji İşleri Genel Müdürünün de içinde bulunduğu yönetici bürokratlara emanet edileceğinin altını çizen Uyar, tasarının yasalaşması halinde, ülke tarihinde alınmış en koruma karşıtı karar olarak tarihe geçeceğini ifade etti. Uyar, kültürel değerleri nedeniyle milli park ilan edilmiş alanların statülerinin de tartışmalı hale geleceğini dile getirdi.
Uyar, tasarının bu haliyle yasalaşması durumunda, ülkenin dolar yeşilini doğa yeşiline tercih etmiş olacağını belirterek, İlgilileri girdikleri bu yanlış yoldan dönmeye, doğal ve kültürel değerlerimizi sahiplenmeye, gözlemlenen bu mirasyedi yaklaşımı terk etmeye çağırıyoruz dedi.
(Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et