14 Aralık 2010 00:00

Akaryakıt fiyatları artıyor, hükümet sessiz


YAPILAN zamlarla 97 oktan benzinin litresi 4 liraya, 95 oktanın benzinin litresi 3.86 liraya, motorinin litresi 3.22 liraya, oto gazın litresinin ise 2.28 liraya yükselirken, dağıtım şirketleri ve bayilerin kâr marjları da litre başına 34 kuruşa yükselmiş oldu. Geçtiğimiz hafta ardı ardına yapılan bu zamlar TBMM gündemine taşındı. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a yönelik soru önergesinde, Enerji Piyasası Denetleme Kurulunun (EPDK) neden müdahale etmediğini sorguladı.
EN YÜKSEK VERGİ
Türkiye’nin, Avrupa’da avro bazında akaryakıtın en pahalı olduğu ve aynı zamanda akaryakıt ürünlerindeki verginin en yüksek olduğu ülke olduğuna dikkat çekilen önergede, fiyatların sektördeki yerli ve yabancı tekeller, piyasaya hakim şirketler tarafından belirlenmeye başlandığı vurgulandı. 2009 yılındaki fiyat artışlarında EPDK’nın “tavan fiyat uygulaması” yaptığı hatırlatılan önergede, “Müdahale edilmemesi ya da müdahalede gecikilmesinin nedeni, hükümetin akaryakıttan aldığı yüksek tüketim vergileri midir?” sorusuna yanıt istendi. Önergede, devletin akaryakıtta ÖTV’li matrah üzerinden yüzde 18 KDV uygulanması böylece “Verginin de vergisinin alınması” da eleştirildi. Avrupa Birliği üyesi ülkeler ile AB aday ülkelerinin benzin fiyatlarının kaç avro/cent olduğuna yanıt aranan önergede, bu ülkelerdeki vergi oranları da sorgulandı.
FİYATLAR NASIL BELİRLENİYOR
Sektörde önce Petrol Ofisi AŞ. (POAŞ) ile devlet, piyasayı ve fiyat oluşumlarını doğrudan düzenleyebiliyordu. POAŞ’ın özelleştirilmesi sonrası, akaryakıt fiyatlarının belirlenmesinde söz sahibi olan devlet rafineri şirketi TÜPRAŞ eliyle, akaryakıt fiyatlarını Otomatik Fiyatlandırma Mekanizması (OFM) adı verilen bir sistemle belirliyordu. 2005 yılında OFM kaldırılarak fiyatların serbest bırakılmasından sonra akaryakıt fiyatlarının belirlenmesi, sektördeki yerli ve yabancı tekellerin yetkisine kaldı.
(Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et