22 Aralık 2010 00:00

‘Oğlunuz Erdal’ İzmir’deydi


12 Eylül askeri faşist diktatörlüğünün 17 yaşında idam ettiği Erdal Eren, idam edilişinin 30. yılında İzmir’de üç ayrı ilçede yapılan etkinlikle anıldı. Etkinliklerde gösterilen, Sosyal Araştırmalar Vakfının hazırladığı, “Oğlunuz Erdal” belgeseli yüzlerce kişi tarafından izlendi. Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde yapılan son etkinliğe yaklaşık 500 kişi katıldı. Burada konuşan Emek Gençliği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Salih Deniz Islakoğlu, “12 Eylülde deyim yerindeyse ülkenin üzerinden kara bir bulut geçti. Erdal Eren böyle bir dönemin simgesi oldu, belki yaşından, devrimci cesaretinden dolayı ama bugün biz Erdal’ı bir kırımın simgesi olarak anıyoruz. 1980 darbesinden sonra ve öncesinde hayatını kaybeden tüm devrimcilerle, Sinan Suner’le, Ercan Koca’yla birlikte anıyoruz” dedi. Erdal Eren için gözyaşı döken Tayyip Erdoğan’a 8 yıllık AKP iktidarı döneminde öldürülen Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Şerzan Kurt ve Aydın Erdem’i hatırlattıklarını söyleyen Islakoğlu, 12 Eylül düzeniyle hesaplaşmanın 12 Eylülün YÖK, RTÜK, MGK gibi kurumlarının tamamıyla ortadan kalkmadan, demokratik ve özgürlükçü bir halk anayasası hayata geçirilmeden gerçekleşemeyeceğini dile getirdi.
Sosyal Araştırmalar Vakfı Başkanı Dinçer Mete de konuşmasında, bu belgesel vasıtasıyla Erdal’ın mücadelesini her yere ulaştırmayı hedeflediklerini ve mücadele sürdüğü oranda Erdal’ın yaşamaya devam edeceğini ifade etti. 12 Eylül anlatılırken hep bir kör terör, işkence, imhanın anlatıldığını ve bunun doğru olduğunu dile getiren Mete, “Bunların hepsinin toplumsal belleğimizde yer alması için sürekli teşhir etmek gerekiyor. Sosyal Araştırmalar Vakfı 73-84 çalışma grubunun amaçlarından biri 12 Eylül öncesinde var olan tüm olumlu özelliklerin ve değerlerin ön plana çıkarılmasıdır” dedi.
12 EYLÜLLE HESAPLAŞMAK
Son olarak söz alan Emek Partisi İzmir İl Başkanı Cabbar Demirci, Erdalları dönemin sosyal ve siyasal koşulları, sınıf mücadelesi ve sınıf partisinin tarihinden bağımsız ele almanın, Erdal’a yakışmayan bir adım olacağını söyledi. AKP’nin, “12 Eylül generallerinden, paşalarından hesap soracağım” diyerek referandumdan aldığı güçle saldırılarını yoğunlaştırdığını seçimlerden sonra daha da yoğunlaştıracağını belirten Demirci, “Bugün gerçekten 12 Eylülle hesaplaşacaksa öncelikle demokrasi sorununu çözmek gerek. Kürt sorununun çözümü, siyasi partiler yasasının çıkması, sendikal örgütlenmelerin önündeki engellerin ortadan kalkması için ve yeni saldırı yasalarına karşı en geniş emek ve demokrasi güçlerinin birliğini sağlamak gerek” dedi.
Belgeselin gösteriminin ardından salonda bulunanlar söz aldı. Erdal Eren’i tanıyan ve ona ilişkin anıları olanlar bunları paylaştı.
ERDAL ÇİĞLİ’DE ORGANİZE İŞÇİLERİ İLE ANILDI
Menemen Kültür Merkezinde yapılan ve Menemenli emekçilerin yoğun ilgi gösterdiği belgeselin gösterimi ikinci olarak Çiğli Belediye Meclis Salonu’nda yapıldı.
Çiğli Organize Sanayi bölgesinden işçilerin de katıldığı etkinlikte Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenmeye çalışan Schneider Electric işçileri de yer aldı. Güzeltepespor Kulübü genç takımı antrenörü ve oyuncularının da katıldığı etkinlikte Çiğli’deki 6 liseden öğrenciler de vardı. Teğmen Ali Rıza Akıncı Anadolu Lisesi’nde Okuyan İnci Aydoğan liseliler adına Erdal Eren’in bugün parasız ve demokratik bir lise mücadelesinde yaşadığını söyledi.
Emek Partisi Çiğli İlçe Başkanı Özden Mızrak da, bu anmaların yas tutma veya geçmişe özlem duyma günleri olmadığını ve bugünkü mücadeleyi yükseltmenin vesilesi yapılması gerektiğini vurgularken, torba yasa olarak hazırlanan paketin işçiler açısından çok büyük hak gasplarını içerdiğini ve buna karşı örgütlü ve birleşik bir mücadelenin örülmesinin gerekliliğini sözlerine ekledi.
Belgeselde de yer alan, Erdal’la aynı dönemlerde Mamak Askeri Cezaevinde kalmış olan Meral Bekar, o dönemde kadınlar koğuşu tarafından Erdal’ın anısına bestelenen türküyü katılımcılar için söyledi.
(İzmir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et