25 Aralık 2010 00:00
İşçilere çağrımdır!
Bir toplu sözleşme dönemini daha geride bıraktık.
Her zaman olduğu gibi bizler baktık, işveren ile Türk Metal oturdu ve anlaştı. Yine bizlere hüsran düştü. Bakanlığın açıkladığı kaydi enflasyon %5 ile %8 arasında gidip gelirken, piyasadaki reel enflasyon bu oranın çok üzerinde seyrediyor. Yani her geçen gün daha da yoksullaşmakta, fakirleşmekteyiz. 2010 yılı patronlar açısından çok verimli bir yıl olurken bu ne yazık ki bize yansıtılmadı.
Bizi temsil eden sendikanın başta insanca yaşayabilmek için gerekli olan ücret, iş güvencesi ve diğer haklarımız için mücadele etmesi gerekirken, bu görev sadece lafta kalıyor. Yıllardır sömürülmemize ses çıkarmayan, hatta bundan nemalanan sendika yönetiminin değişmesini bir umut olarak görmüştük ancak geçen süreç ne kadar boşa umutlandığımızı gösterdi bizlere. Sendikada uygulamaların değişmediğini aksine sömürünün artarak devam ettiğine şahit olduk. Sendika odasındaki Üretmek, kazanmak, kazandırmak istiyorum yazısı ne anlatır; üretmek evet, kazandırmak fazlasıyla, ama kazanmak yok. Evet arkadaşlar, sesimizi çıkartmadığımız sürece de hiçbir zaman kazanan olamayacağız. Sendika temsilcilerini ne zaman görürüz; erzak dağıtırken sıra düzenlerini yaparlar, yemek listelerini hazırlarlar, mesaiye kalanlar olursa onlarla ilgili kumanya ve servis taleplerini düzenlerler, biraz hakkını arayan sesini yükselten işçi arkadaşlarımızı işverene şikâyet ederler vb. işler dışında etkileri hiç yok. Esas olarak yukarıdaki sendika ağalarını yola getirmemiz lazım. Tıpkı ödediğimiz vergiler gibi, sendika aidatı da maaş cebimize girmeden kesilmektedir. Sendika ağaları aldıkları yüksek ücretlerin karşılığını bizlere ödemek zorundadırlar. Bu her şeyden önce onur ve haysiyet gereğidir. Sendika, işverenin değil bizim temsilcimiz olmalıdır. Toplu sözleşmelerde bizde söz sahibi olmalıyız, haklarımızın masaya getirilmesi için şartları zorlamalıyız. Arkadaşlar bunun yolu birlik olmaktan geçer, ne kadar örgütlü ve tek ses olursak şansımız daha da artacaktır.
Fırsat buldukça işçi sınıfının gazetesi olan Evrenselde, Arçelik de ve Türkiyede sendikalı işçilerin sendikadan bekledikleri, sendikaları zorlamak için ne yapabilecekleri hakkında fikirlerimi dilim ve gücüm yettikçe anlatmaya çalışacağım. Tüm işçi arkadaşlarımı fikirlerini Evrensele yazmaya çağırıyorum.
Bize bu fırsatı yaratan işçi, emekçi dostu Evrensel gazetesine teşekkürü bir borç bilirim. Sevgi ve saygılarımla.
Arçelik işçisi/ Eskişehir
Evrensel'i Takip Et