27 Aralık 2010 00:00
Torbanın gizleyemediği gerçek
GÜNÜN YAZILARI
Torba Yasa olarak bilinen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan kanun tasarısı TBMM gündeminde, tasarı Plan ve Bütçe Komisyonunda yasalaşmayı bekliyor. Torba Yasanın esas adı oldukça uzun: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı.
Torbanın içinde ne ararsak var, birbirinden bağımsız, aralarında bir ilişki olmayan bir çok madde yan yana getirilmiş durumda. İbrahim Özden Kaboğlu, Birgün gazetesinde bu durumun sakıncalarına dair yazdı: Birbiriyle ilgisiz birçok konunun aynı yasa ile düzenlenmesi, yasanın genellik ve iç tutarlılık ilkesiyle bağdaşmaz. Yasanın öngörülebilir ve ulaşılabilir olma özelliklerinin yanı sıra, etkililiğini ve hukuk devleti ilkesini zedeler.
Torba Yasa ile emekçilere yönelik bir çok saldırı gerçekleştirilmek isteniyor. Evrensel, son bir ay içinde bir çok kez konuyu manşetine taşıdı, okurlar hatırlayacaktır. İhsan Çaralan, Evrenselin 13 Aralık tarihli sayısında yazdığı Gaflet ve dalalet bile açıklamaz başlıklı yazıda maddeleri emekçiler açısından sıralayarak inceledi, sendikaların süreci suskunlukla karşılamasına dair şunları söyledi: Peki, sendikalar, emek örgütleri; bütün bu esnek çalışma uygulamalarına ve asgari ücretlinin ve çırakların ücretlerinin düşürülmesi, genç işçilerin daha çok sömürülmesi ve İşsizlik Fonunun ve hazinenin patronların yağmasına açmak için çıkarılmak istenen yasaya karşı çıkmazlarsa emekçilerin karşısına hangi yüzle çıkıp da Biz emeğin haklarını korumak için çalıyoruz diyeceklerdir?
Bu kadar vurdumduymazlık, bu kadar aymazlık, bu kadar gaflet ve dalalet olur mu?
Sendikalar cephesinden ilk haber, Süleyman Çelebinin işçileri ilgilendiren maddelerin torbadan çıkartılmasına dair Başbakana yazdığı mektup olmuştu. Torba Yasaya karşı tepkiler Belediye-İş üyesi işçilerin Çalışma Bölge Müdürlüğüne yaptığı yürüyüş, KESK üyesi emekçilerin çeşitli illerde yaptıkları eylemlerle ortaya çıkmaya başladı, gaflet ve dalalet bir nebze olsun ortadan kalktı; fakat yeterli düzeyde bir tepkinin örülemediğini belirtmek gerekir.
Torba Yasa, içinde bulunan yüzlerce maddeyle işçi ve emekçilerin çalışma koşullarını derinden etkileyecek, bunları tek tek sıralamayacağım. Genç işçileri ve meslek lisesi öğrencilerini ilgilendiren maddeleri, torbadan çıkartıp irdeleyerek gençliği önümüzdeki süreçte neyin beklediği üzerinde durmak istiyorum.
İki tane madde gençlik açısından oldukça önemli.
Yeni düzenlemeyle 16 ibaresi 18 olarak değiştirilmiştir. Düzenleme çok açık; Asgari Ücret Yönetmeliğinin 7. Maddesinde yer alan ücret en geç iki yılda bir olmak üzere işçilerin 16 yaşını doldurmuş olup olmadıklarına göre ayrı ayrı belirlenir cümlesinde 16nın 18 olarak değiştirilmesi, 16-18 yaş arasındaki genç işçilerin ücretlerinin düşeceğini ifade ediyor. 16 yaşından küçükler için belirlenen asgari ücret, 16 yaşından büyükler için belirlenenden yaklaşık olarak %13 daha düşüktür. Kapitalistler açısından ödenecek vergi ve sigorta primlerinin de azalması söz konusu. Burjuvazinin ucuz işgücü bulma isteğinin ve çabasının sınırı yok, şeytanın aklına gelmez dedirtecek cinsten küçücük bir değişiklikle genç işçileri daha fazla sömürmenin yolunu tutuyorlar. Bu küçücük değişiklik nedensiz değil. Son nüfus sayımına göre 15-19 arası nüfus 6.234.620 olarak açıklanmıştır. Cumhuriyet yazarı Mustafa Sönmez, 19 Kasım tarihli yazısında şunları yazdı: Resmi işsiz sayısı 3 milyona yaklaşırken bunların 1 milyonundan biraz fazlasını (yüzde 34) yaşları 15 ila 24 arasında olan gençler oluşturuyor. TÜİKin 2007 yılında yayınladığı Çocuk İşgücü Anketi verilerine göre 15-17 yaş arasında istihdam edilen genç işçilerin sayısı 638.640 olarak açıklanmıştı.
Türkiyenin genç nüfusu ile her vesileyle öğünenlerin hedefinde genç işçilerin emeğini daha fazla sömürmek var. Bölgesel asgari ücret uygulaması yoluyla ücretler düşürülmek isteniyordu, olmadı. Torba Yasa ile şimdi genç işçiler üzerinden hayata geçirilmek isteniyor, ne de olsa genç nüfus var.
Diğer bir düzenlemeyle 25. maddenin birinci fıkrasında yer alan asgari ücretin %30undan ibaresi asgari ücretin net tutarının %30undan şeklinde değiştirilmiştir. Mesleki lisesi öğrencileri, staj sömürüsü sonunda alacakları ücret asgari ücretin %30undan az olamazdı, artık net tutarının %30undan az olamayacak. Bu durumda genç işçilerin alacağı ücret azalmış oluyor, burjuvazi de muradına eriyor.
Gençliğin önünde iki yol var: Ya bütün bunları sineye çekerek, olan bitenleri bir kenardan izleyerek, daha düşük ücret ile çalışmaya razı olacak ya da torbanın ağzını sıkıca bağlayarak çöp tenekesine fırlatacak.
Evrensel'i Takip Et