“Küresel Enerji Politikaları ve Türkiye” başlığı ile düzenlenen sempozyumun açılışında, Düzenleme Kurulu Başkanı Gazi İpek, Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Durmuş Dündar, Dünya Mühendislik Örgütleri Federasyonu İkinci Başkanı Marwan Abdelhamid, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Soğancı konuştu.
Gazi İpek, sempozyum hazırlıkları ve programı hakkında katılımcıları bilgilendirdi. İpek, sempozyumlarında dönemin enerji politikalarının değerlendirilmesinin ve çözüm yollarının tartışılmasının amaçlandığını kaydetti. Prof. Dr. Durmuş Dündar, enerjinin ekonomi ve ulusal güvenliği doğrudan ilgilendiren yaşamsal bir olgu olduğuna dikkat çekerek, enerjinin zamanında, kesintisiz, ucuz ve kaliteli sağlanabilmesinin ayrımsız tüm insanlar için su, hava kadar gerekli temel bir hak olduğunu vurguladı.
EZBER BOZMA ZAMANI
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, konuşmasına üç gün boyunca enerji gibi önemli bir alanda Türkiye ve dünyada yaşanan gelişmelerin tartışılacağına dikkat çekerek, sempozyumda yapılan tartışmaların ve ortaya çıkan görüşlerin enerji politikalarını oluşturanlar tarafından dikkatle değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Göltaş, “Bugün gerek dünyada gerekse ülkemizde enerji politikalarının belirlenmesinde kimin hangi gerekçeyle ne önerdiğini dinlemek ve anlamak, her zamankinden daha önemli hale geldiği bir dönemden geçiyoruz” dedi.
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, birliğin amaç ve görevleri hakkında bilgi vererek başladığı konuşmasında, “TMMOB ve Bağlı Odaları ülkemizde meslek alanları ile ilgili gelişen ya da gelişebilecek her türlü konuda görüş oluşturma, oluşan görüşleri geliştirme ve bunları kamuoyu ile paylaşma çalışmalarını eleştirel olduğu kadar yeni açılımlar sağlayacak şekilde sürdürmektedir” dedi. TMMOB’nin enerji alanında ciddi bir fikri takip içerisinde olduğunu belirten Soğancı, ülkenin enerji alanındaki durumunu da verilerle ortaya koydu.
Soğancı, elektrik üretimi, toptan satışı ve dağıtımında, rekabet getirileceği gerekçesiyle kamu varlığı özelleştirmeler eliyle yok edilirken, dağıtımda tek bir özel sektör şirketler grubunun, sektörün yüzde 30’unu kontrol altında tutabilmesi rekabet hukukuna uygun görülebildiğine dikkat çekti. Belli başlı birkaç grup, sadece elektrik dağıtımında değil, üretimi ve toptan satış alanlarında da faaliyet göstererek yatay ve dikey bütünleşme ile hakimiyetlerini perçinlediğine işaret eden Soğancı, “Kamu tekeli yerini hızla az sayıda özel tekele bırakmaktadır. Ulusötesi enerji şirketlerinin birçoğu Türkiye’de faaliyete başlamış olup, faal özel sektör şirketleriyle birleşmeler, devralmalar da gündemdedir” uyarısında bulundu.
Sempozyumun bugünkü bölümünde, 2008 sonlarında başlayan küresel finansal krizinin enerji fiyatları, yatırımları, tüketimi ve arz-talep dengesine etkileri masaya yatırılacak. Enerji sektöründeki özelleştirmeler de bugünün konuları arasında. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et