17 Ocak 2011 00:00

‘Saldırıya birlikte yanıt verelim’


Sıra Kimde İnisiyatifi’nin düzenlediği “Türkiye’de Hukuk ve Demokrasi Sempozyumu”nun ikinci bölümünde siyasetçiler konuştu. Kürt hareketine ve sosyalist çevrelere yapılan operasyonlara değinen konuşmacılar, saldırılara karşı tek vücut yanıt verilmesi gerektiğinin altını çizdiler.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak da, bir yandan BDP’lilerin içeri atıldığını bir yandan ise Hizbul-kontra örgütü üyelerinin serbest bırakıldığını hatırlatarak, kamuoyunda yüzlerce insanın öldürülmesinden sorumlu olarak bilinen sanıkların yeni katliamlar yapmalarına izin vermeyeceklerini belirtti.
BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın oturum başkanlığını üstlendiği “Demokrasi Mücadelesinde Hukuk Siyaset İlişkisi ve Tutuklama Terörü” başlıklı ikinci oturumda konuşan BDP Milletvekili Gültan Kışanak, Türkiye devleti yönetim anlayışının, “kuralları güçlüler koyar” mantığından hala çıkmadığına işaret etti. 1921’de yapılan Anayasa’nın eksikleri olmasına karşın tüm Türkiye halkını kapsayıcı bir niteliğe sahip olduğunu ifade eden Kışanak, “ancak 1924’te görüyoruz ki Anayasa ülkenin büyük çoğunluğunun haklarını gaspetmek üzerine kurulmuştur. Bundan sonra yapılan Anayasalarda da bu tutum değişmemiştir” diye konuştu.
Türkiye’nin halkın bilmediği ‘gizli’ anayasalarla yönetildiğini belirten Kışanak, bu anayasaların toplumsal muhalefeti susturmayı kendine hedef belirlediğini kaydetti. Hukukun üstünlüğünün kabul görmediğini kaydeden Kışanak, sempozyumda yapılan konuşmalardan bile cezalar verilebileceğini dile getirdi. Kürt hareketine yönelik tutuklamaların arttığı bir dönemden geçildiğine işaret eden Kışanak, öte yandan Kürtler üzerinde 20 yıldır terör estiren Hizbul-kontra örgütü üyelerinin serbest bırakıldığını hatırlattı.
‘MGK’DA
KONUŞULDU MU’
Kışanak, “1990’lı yıllarda halk bunları suçüstü yakaladı, karakollara teslim etti. Peki sonra ne oldu, bunlar karakolun arka kapısından salıverildi. Tetikçi oldukları ayyuka çıktı yine de görmezden gelindiler. Binlerce faili meçhul yönelik hukuk sistemi işletilmedi. Bu açık bir devlet konseptidir, belki vefa borcu belki yeni bir siyasi projedir. Ama bilsinler ki dinin tetikçilik olarak kullanılmasına artık izin vermeyeceğiz” dedi. Taş atan çocukların 7 yıl 6 ay ceza aldığını ancak onlarca kişiyi katledenlerin salıverildiğini bildiren Kışanak, “hukuk bize karşı kullanılacağı zaman tıkır tıkır işliyor. Slogan atan örgüt üyesi olmakla suçlanıyor. Ben Hizbul-kontra örgütü üyelerinin serbest bırakılmasının Milli Güvenlik Kurumu’nda bile konuşulmuş olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
EN GENİŞ İTTİFAK
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, AKP’nin yerel seçimlerde Bölge’de başarı kazanamaması üzerine Kürt siyasetçilerine saldırmaya başladığını söyledi. AKP’nin yaptığı açılımlarla, Kürt halkını yedeklemeyi başaramadığını belirten Gürkan, “bir yandan TRT Şeş açılırken, diğer yandan Kürtlerin anadilinde savunma yapmasına izin verilmiyor. Bu AKP’nin ikiyüzlülüğünden kaynaklanıyor” dedi. Çok kültürlülük ve çok kimlilikten bahsedilmesine karşın farklı inanç gruplarının kendilerine yaşam alanı bulamadığına dikkat çeken Gürkan, iki dilde ısrar eden BDP’ye karşı ise AKP’nin çatışma içinde olduğu düşünülen CHP, MHP ve Genelkurmay Başkanlığı’yla aynı çizgide buluştuğunu vurguladı. Gençlerin, işçilerin de AKP’nin saldırılarına maruz kaldığını belirten Gürkan, “yine de mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz çünkü Paris Komünü, Ekim Devrimi, 68 gençlik hareketini miras aldık ve Kürt hareketinin mücadelesini sahiplenerek güçleneceğiz ve en geniş ittifakları sağlayarak yolumuza devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
‘ORTAK YANIT
VERELİM’
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Alper Taş, AKP döneminde iktidarı “yeni muhafazakarlar”ın aldığına dikkat çekerek, “TÜSİAD hala var ama bir de MÜSİAD gerçeği var. Hürriyet Gazetesi hala etkin ama Zaman Gazetesi yeni moda. AKP yeni devletin kriterlerini de oluşturuyor. Özel Yetkili Mahkemeler bu değişim üzerine kuruldu” diye konuştu. Kürt siyasetçilere yönelik tutuklamaların, Kürtlerin öz yönetim hakkının yok sayılmasından ileri geldiğini bildiren Taş, “Kürtler buna direniyor, sosyalistler ezildiler ama ayağa kalkmaya başladılar. Tüm saldırılara karşı ortak yanıt verelim” dedi.
‘BU İLÜZYONU
YIRTALIM’
Emekçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sibel Uzun ise, SDP-TÖP’lülerin, Kürt hareketiyle ittifak halinde olmaları nedeniyle hedef alındığını belirtti. Yumurta atan öğrencilerin de hemen örgüt bağlantısı kurularak etkisizleştirilmek istendiğini kaydeden Uzun, “Sıra Kimde İnisiyatifi”nin daha aktif hale gelerek, birlikte mücadelenin örülmesini istedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da, Türkiye’de siyaset yapmanın, operasyonlara maruz kalmak ve imha edilmekle eş anlama geldiğini ifade ederek, “ancak hukuk sistemi tümden tıkandığı bir dönemden geçiyoruz. Yapılacak revizyona doğru müdahale edebilirsek görece demokratik bir hukuk sistemi kurulabilir” diye konuştu.
Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol, AKP’nin herhangi bir dönemin değil, yeni dönemin kurucu partisi olduğuna dikkat çekti. “Hiçbir itiraza izin verilmeyecek bir baskı dönemi yaratılmak isteniyor. Kullandığı dilse demokrasi oluyor. Bu ilüzyonu yırtıp atmamız gerekiyor” dedi.
Sosyalist Gelecek Temsilcisi Ertuğrul Kürkçü ise sosyalist hareketin yeni bir döneme girdiğini belirterek, Sosyalist Gelecek, SDP-TÖP gibi çevrelerin tekrar kurucu bir hareket şemsiyesi altında buluşacağını söyledi. AKP’nin kurmak istediği tek parti rejimine karşı birleşmek zorunda olduklarını kaydeden Kürkçü, “Kürt hareketiyle, parça parça süren işçi hareketini bir araya getirmeliyiz” dedi.
(Ankara/EVRENSEL)
Şiar Can Şener

Evrensel'i Takip Et