20 Ocak 2011 00:00

Kürdolojiyi baştan yaratacaklar!


İÇİNDE Kürtçenin de olacağı Yaşayan Diller Merkezi kuracaklarını açıklayan Dicle Üniversitesi (D.Ü) Genel Sekreteri Sabri Eyigün, 200 yıllık geçmişi olan Kürdoloji’yi yok sayarak Kürdoloji’yi baştan yaratacaklarını iddia etti.
D.Ü. uzun süredir Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı en büyük ve önemli ilin üniversitesi olmasına rağmen Kürtlere, en yabancı üniversitelerden biri olarak eleştiriliyordu. Mardin’de Yaşayan Diller Enstitüsü kurulması, Hakkari’de Kürt Kadın Konferansı yapılması, Muş’ta Kürt Edebiyatı Bölümü açılmasına rağmen Dܒnin bu konudaki duyarsızlığı bir çok çevre tarafından eleştiriliyordu. DÜ. Senatosu tüm bu eleştirilerin önünü almak için üniversite bünyesinde bir “Yaşayan Diller Merkezi” kurma kararı aldı. Faaliyete geçmek için YÖK’ten onay bekleniyor. Konu ile ilgili AA’ya bilgi veren D.Ü. Genel Sekreteri Prof. Dr Sabri Eyigün Yaşayan Diller Merkezi’nin Kürtçe, Süryanice, Ermenice ve Arapça dillerine ilişkin faaliyet göstereceğini belirtti.
Bölgede ve Diyarbakır’da konuşulan dillerle ilgili üniversitede bir çalışma yürütülmesi konusunda zaman zaman “sivil toplum kuruluşlarından” da talep geldiğini ifade eden Eyigün, şöyle dedi: “Kamuoyunda da buna yönelik talep var. Kürtçe’ye en yakın Fars dili. Fars Dili ve Edebiyatı Bölümünde uzmanlarımız var. Bölge dilleri Arapçaya yakın. Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde de uzmanlarımız var. Fars Dili ve Edebiyatı uzmanı bir hocamızı bu konuda görevlendirdik. Bu konuda araştırmalar yapıyor, yayınları inceliyor, düzenlenen kurslara katılıyor. Bunun yanı sıra oluşturduğumuz bir heyetle üniversiteler arası ilişkiler kapsamında Kuzey Irak’a gittik. Duhok, Kerkük ve Erbil Üniversitelerini ziyaret ettik. Araştırmalar yaptık, farklı konularda anlaşmalara vardık. Eleman gönderilmesi halinde yardımcı olup olamayacaklarını görüştük. Onlardan her konuda bize yardımcı olacaklarının sözünü aldık. Bu girişimler sonucu (Yaşayan Diller Merkezi’ kurulmasına karar verdi.”
KÜRDOLOJİYİ YOK SAYIYOR
Türkiye’de Kürtlerin kendi çabalarıyla yaptıkları Kürt Dilbilim ve Kürdoloji çalışmalarını, Kürdoloji merkezlerini küçümseyen ve yok sayan Sabri Eyigün özellikle Kürdoloji konusunda bir çalışma yapmak istendiğinde mevcut hiç bir bilginin bulunmadığını, bulunsa da birbirinden kopuk şekilde yer aldığını ileri sürerek öncelikli hedeflerinin kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yürüterek bu alanda bir bilgi birikimi sağlamak ve merkezi ihtiyaç duyulduğunda başvurulacak bir adres haline getirmek olduğunu belirtti. Türkiye’deki Kürt Enstitüleri’ni görmezden gelen Eyigün Kuzey Irak’taki Üniversitelerden yardım alacaklarını belirtti.
KÜRTÇE GRAMER PROFESYONEL DEĞİLMİŞ
Türkiye’de hazırlanan Kürtçe gramer ve dil bilim çalışmalarını da beğenmeyen Eyigün Türkiye’de Kürtçe Dilbilim çalışmaları ve birikimini şöyle eleştiriyor :“Kürtçe’de inanılmaz derecede “istisnalar” var. ‘Şuanda ortak bir Kürtçe grameri yok. Ben de Almanca bölümü profesörüyüm. Dil bilimciyim. Eğitim biçiminin çok önemli olduğunu biliyorum. İngilizceyi 3 ayda öğrendim. Kürtçe öğrenmek için de 3 ay çalıştım. İstememe rağmen öğrenemedim. Dil bilimcilerde aynı zamanda gramer mantığı oluşur. Başka dilleri de çabuk kavrayabiliriz. Ancak Kürtçe gramerinde bir kuralın birçok istisnası ortaya çıkıyor. 10 ayrı kitap aldım hepsi birbirinden farklı istisnai kurallar öngörüyor. Kürtçenin gramerini yazanlar profesyonelce yazmamış olabilirler. Kanaatimce bu konuda daha bilimsel bir gramer kitabının hazırlanması gerekir. Bizim vereceğimiz eğitim son derece yalın ve anlaşılır olacak.” (Diyarbakır\EVRENSEL)

KÜRTÇE GRAMERİN TEMELİ VAR Kürdi- Der Diyarbakır Şube Yöneticisi Hasan Işık: Daha önce kurulan Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü’ne, Kürtçe için aşayan dil tanımı yapıldığı için tepki gösterdik. Bölgede yaşayan insanların büyük bölümünün anadili Kürtçe.Bu nedenle biz yaşayan dil tanımına karşı çıkıyoruz. Üniversitelerde ayrı Kürtçe bölümlerin açılmasını savunuyoruz. Bu nedenle Artuklu Üniversitesi’nin bu çalışmasına mesafeli duruyoruz. Şuan D.ܒnin çalışmasına da mesafeli yaklaşıyoruz. Çünkü Kürt halkının tabandan gelen istekleri, talepleri göz ardı ediliyor. Devlet Kürtçe’yi kendi çizdiği sınırlar içinde ve tekelinde tutmak istiyor. Sabri Eyigün’ün açıklamaları son derece komik. Çünkü Kürtçenin gramerinin temeli 1930’da Celadet Bedirxan tarafından atıldı. Bu konuda Kürtlerin hiçbir sıkıntısı yok. Sorun Kürtçe’nin ilköğretimden başlayarak tüm öğretim kademelerinde okutulmamasıdır. Türkiye’de Kürtlerin özellikle son 15 yıldır çok önemli çalışmaları var. Son dönemlerde biz Kurdi-Der olarak dil bilim çalışmalarının yanı sıra ilköğretimden başlaşarak tüm ders kitaplarını Kürtçe olarak hazırlıyoruz. Tüm branşlarda bu çalışmamız devam ediyor.
Mehmet Aslanoğlu

Evrensel'i Takip Et