21 Ocak 2011 00:00

AKP ile TÜSİAD arasındaki buzlar çözüldü


REFERANDUM sürecindeki “bertaraf” tartışmasından sonra ilk kez TÜSİAD ile bir araya gelen Başbakan Erdoğan, TÜSİAD’a yönelik sıcak mesajlar verdi. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, “Kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali beni kaygılandırıyor” ifadelerini de kullanırken, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, Erdoğan ile bir araya gelişlerini ve karşılıklı olarak verilen mesajları “Buzlar çözüldü” diye yorumladı.
Başbakan Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ile Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 41. Genel Kurulu’nun gerçekleştirildiği Ceylan Intercontinental Oteli’ne gelişinde Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner ile Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç tarafından karşılandı.
BOYNER’İN KONUŞMASI
Toplantıda konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, “Ülkemizin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali, beni kaygılandırıyor. Bu konuda ifrat ile tefrit arasında bir denge noktasını bulmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Boyner şöyle devam etti: “Bizleri bu topraklarda tutan ortak konular hızla artarken, sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi, iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz. Bizim bu konudaki görüşlerimiz yıllar içinde olgunlaşmış, özgürlükçü bir yaklaşımdan beslendi. Bunları savunmaya, geliştirmeye devam edeceğiz.”
Boyner, konuşmasında ayrıca, “‘Hrant Dink cinayeti rahmetli Uğur Mumcu gibi, birçok faili meçhul gibi bir sembol niteliğindedir. Bize adaletin bir türlü yerine gelmemesini hatırlatır” dedi.
MUSTAFA KOÇ
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, Türkiye’nin dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğunu, bu büyüme hızını sürdürmesi durumunda 2020-2050 yılları arasında 10. sıraya kadar yükseleceği öngörülerinin olduğunu dile getirdi. “Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girdiğinde gelişmiş bir ülke olacak mı?” sorusunun mutlaka sorulması gerektiğini dile getiren Koç, şöyle devam etti: “Takdir edilecektir ki salt büyüme gelişmişliği sağlamıyor, ön koşul ama yeterli koşul değil. Dünyada da aslında gelişmişlik ekonomik büyüklükle ölçülmüyor. Kişi başına milli gelirle, rekabet gücüyle, insani gelişme ile ölçülüyor. Biz 16. büyük ekonomiyiz ama satın alma gücü paritesine göre 84. sıradayız, küresel rekabet gücü endeksinde 61. sıradayız. Belkide bu tür sıralamaların en önemlisi olarak görülmesi gereken insani gelişme endeksinde de maalesef 83. sıradayız. Acaba dünyanın 10. büyük ekonomisi olduğumuzda bu sıralamalarda yerimiz nereye yükselecek.”
ERDOĞAN’IN MESAJLARI
Erdoğan genel kurulda, Türkiye’nin haziran ayında genel seçime gireceğini ve genel seçime 5 ay kalmış olmasına rağmen, iş dünyasının seçim öncesi ve sonrasına ilişkin istikrarın korunacağına tam anlamıyla inandığını söyledi.
Konuşmasında “içki” satışı ile ilgili düzenlemeye dair tepki toplayan sözlerini ve sonrasında yapılan tartışmaları ima geden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bizim, şahsi olarak bazı meseleler karşısındaki tavrımız, duruşumuz, bakışımız nettir. Ama biz şunu söylüyoruz; Şahsi yaklaşımları, kişisel anlayışları, toplumun tümüne empoze etmek, baskıdır, zulümdür, haksızlıktır. Ben, kendi iç dünyamda, kendi ailem içinde, alkole karşı bir tavır belirlemiş olabilirim. Benim arkadaşlarım, bizim partimiz, kendi kişisel dünyalarında olaya farklı bakıyor olabilir. Ama, bu muhafazakar kimliğimizin yanında, biz demokratız ve kişisel yargılarımızı topluma empoze etmemek noktasında son derece hassas bir duruş sergiledik, sergiliyoruz. Hiç kimse bunları birbirine karıştırmasın. Biz, özgürlüklerin, başkasının özgürlük alanı sınırlarında durması gerektiğini biliyoruz” dedi.
YERLİ OTOMOBİL
Erdoğan şöyle devam etti: “Geçen akşam Sayın Koç’a dedim, (Artık soyadınız gibi bir markayla yerli otomobilimizi üretelim ve dünyaya diyelim ki, bak bu da artık bizim otomobilimiz). Bunu başaralım. Bu işi halledin. Türkiye’ye ve Türk’e bu yakışır.”
Erdoğan, Danıştay’ın, ALES sınavıyla ilgili ‘türban’ yasağını ise keyfi bir karar olarak nitelendirdi.
DİNK CİNAYETİ
Konuşmasında, Hrant Dink cinayetine de yer veren, “Az önce Boyner kardeşim Hrant Dink suikastiyle ilgili bir ifade kullandı. Biz yürütme olarak 36 saatte zanlıyı yakaladık ve yargıya teslim ettik. Artık yargı süreci takip ediliyor. Yargı reformunda attığımız adımlara da kılıf giydirmeye çalışıyorlar. Bu ülkede zaman aşımında işi yırtan bir anlayışı kabul etmeyiz. Zaman aşımı ifadesi yargının iflasıdır.” dedi.
TÜSİAD’A JEST
Türkiye’nin bugün dünyanın en büyük 16’ıncı ekonomisi olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bu rakamlar kadar önemli olan, TÜSİAD, son iki dönemdir hanımefendiler tarafından yönetiliyor. Kadınların bu denli aktif ve belirleyici olması bile Türkiye’nin kat ettiği mesafeyi ortaya koyuyor” dedi,
YİNE ÖĞRENCİLERİ HEDEF ALDI
Son dönemde gençlerin tepkilerine karşı tavrıyla da eleştirilen Erdoğan, TÜSİAD toplantısında da aynı yaklaşımı şu sözlerle sürdürdü: “Dün YÖK Başkanı öğrencilerle toplantı yaptı, ama dışarıda 40-50 kişilik bir grup gösteri yaptı. Şöyle bir görüntü ortaya çıkıyor: YÖK Başkanı seçilmiş Konsey Başkanları ile görüşüyor. Peki dışarıdakiler kim? Marksist Leninist bazı ideolojik gruplar.”
(İSTANBUL)

Evrensel'i Takip Et