10 Mart 2011 12:12

Altındağlı kadınlar yardım paketi değil, iş istiyor

Ankara’nın yoksul mahallelerinden biri olan Altındağ’a bağlı Doğantepe Mahallesi’nde kadınlarla seçimler, mahallelerinin sorunları ve beklentileri hakkında konuştuk. Mesele seçimler olunca, konu ister istemez ülkenin en can yakıcı sorunlarına geliyor. Türkiye’nin en önemli sorununun işsizlik, eğitimin ve sağlığın paralı ha

Altındağlı kadınlar yardım paketi değil, iş istiyor
Paylaş
Arzu Kaymak / Rojda Işık

Ankara’nın yoksul mahallelerinden biri olan Altındağ’a bağlı Doğantepe Mahallesi’nde kadınlarla seçimler, mahallelerinin sorunları ve beklentileri hakkında konuştuk. Mesele seçimler olunca, konu ister istemez ülkenin en can yakıcı sorunlarına geliyor. Türkiye’nin en önemli sorununun işsizlik, eğitimin ve sağlığın paralı hale gelmesi olduğunu vurgulayan kadınlar seçimlere de siyasi partilere de güvenmediklerini belirttiler.

Adım atsan vergi var

Serpil Yılmaz:
Evimiz Başak Mahallesi’nde, geçen seçimlerden önce gelip buraya park yapacaklarını söylediler, onu bile yapmadılar. Şimdi seçimler yaklaşıyor, yine vaatlerde bulunacaklar ama yapmayacaklar. En büyük meselemiz çocuklarımızı okutmak. Okullardan sürekli aidat istiyorlar. Kızımın diplomasını almak için gittik, elli lira istediler. Liseye yazdırmak için gittik, yedi yüz lira kayıt parası istediler. Üç yüz elli lira verdik de zor kabul ettiler. Milli Eğitim Bakanı çıkıyor, “Okullarda kayıt parası toplanmayacak” diyor. Kayıt parası vermeden nereye kaydettireceksin?

İşsizlik almış başını gidiyor. Benim eşim inşaat işçisi, iş bulacak ki çalışacak. Geçim çok zor. Varolan fabrikaları da kapattılar. İş yok, para yok. Oğlum Gölbaşı’nda sağlık meslek lisesine gidiyor. Her gün yedi lira dolmuş parası veriyor. Ulaşım çok pahalı, genç çocuk, yanına on lira veriyoruz, yetmiyor. Bizde de yok ne yapalım? Eğitim paralı. Her şeyden vergi alıyorlar. Arabası on beş yaşından büyük olanlara ek vergi geldi, binasının ısı yalıtımı olmayana ek vergi, deprem vergisi, her yanımız vergi oldu, adım atsan vergisi var. Nereye gidiyor bu vergiler ben anlamadım. Durmadan velilerden para istiyorlar, öğretmenlerin de suçu yok, ben onlara bir şey demiyorum. Devlet hiçbir şeyi karşılamıyor ki…  Buradakilerin eşleri hep inşaatta çalışıyor. İş bulunca öyle bir seviniyoruz ki. İnşaat işçisinin hiç değeri yok. Devlet hiçbir şeye saymıyor. Biz de önümüzü göremediğimiz için bir şey yapamıyoruz. Çocuklarımızı istediğimiz gibi okutamıyoruz. Anca yardım paketleri dağıtıyorlar. O paketlerin içinden de bol bol makarna çıkıyor. (gülüyor) İnsanlara iş imkanı sağlasınlar. Herkes gider çalışır, her ihtiyacını alır.

Cennet Öcel: Benim kardeşimin oğlu var, üniversite mezunu, iş bulamıyor. KPSS’den 87 puan aldı bir yere atanamadı. İşçi alıyoruz diyorlar, şu kadar memur alıyoruz diyorlar. Kimi alıyorlar bilmiyorum. İşsizlik çok zor. Hükümet fabrika açmıyor, çalışılacak bir iş yeri açmıyor. Herkes işsiz, kömür dağıtacaklarına, iş versinler. Her kötülük işsizlikten doğar. Benim eşim emekli, emekliye zam vereceklerdi vermediler. Ocak oldu şubat; şubat oldu mart, dur bakalım. Emekli maaşıyla da geçinilmiyor. Emekliler bile iş arıyor, neden, çünkü yetmiyor. Hırsızlıklar arttı, cinayetler arttı, bunlar hep boşluktan oluyor. İnsanların bir işi olsa, gider çalışırlar.

S.Ö. : Ben çocuğumu bir sene dershaneye yollayabildim. Şimdi İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesinde okuyor. Çok başarılı bir öğrenciydi. ODTÜ’yü kazanmak istiyordu. İmkanlarımız iyi olsa, kazanabilirdi de. Eşim inşaatçı, imkanlarımız yok. Harç parasını ödemekte bile zorlanıyoruz. Şu an yurtta kalıyor. Adı devlet yurdu ama orası da paralı. Sınav sistemi değiştiği için zorlandı çocuğum, durmadan değiştiriyorlar. Öğrenciler uyum sağlamakta zorlanıyor. Eskiden tek sınav vardı, ona göre hazırlandılar, şimdi iki sınav oldu. Çocuk okutmak çok zor.

S.B. : Benim kızım 3. sınıfa gidiyor. Geleceği ile ilgili endişelerim var tabii ki. Okulun çevresi iyi değil. İmkanlarımız da iyi olmadığından başka bir okula gönderemem. Siyasetle ilgilenmiyorum ama çocukların geleceği için de düşünüyorum. Öğretmenleri kızımdan çok memnun. Başarılı bir öğrenci olduğunu söylüyorlar. Ben de okumasını istiyorum, ama nasıl okuturuz bilemiyorum.  Ben bu yardımlara karşıyım, ihtiyacı olanlara hesap açılsın, para yatırılsın, herkes kendi ihtiyacını karşılasın. Bu şekilde kimse kimseyi bilmez, insanlar da rencide olmaz. Seçimlerden umutlu değilim. AKP’nin gideceğini sanmıyorum ama Kılıçdaroğlu geldikten sonra CHP de oyunu arttırdı diye düşünüyorum.

Nuriye Kirif: Ben sağlık alanında her şeyin paralı olmasından şikayetçiyim. Hastaneye gidiyorsun, mutlaka para ödüyorsun. İlaçlara para ödüyorsun. Her şey para olmuş, geçim çok zor. İşsizlik arttı. Ne olacak bu işsizlerin hali bilemiyorum. Gençlerimiz hep işsiz.

Yeliz Kirif: Ben gelecekten ümitli değilim. İyiye giden bir şey yok. Sağlık paralı, eğitim paralı. Çocuklarımızı nasıl okutacağız, şimdi küçükler ama büyüyünce sorunlar da büyüyecek bunu da biliyorum. Bu zamanda çocuk okutmak zor. Eskiden üniversite için tek sınav vardı. Bence öylesi daha iyiydi, bir kez stres yaşıyordu gençler. Şimdi iki sınava giriyorlar, benceböylesi iyi değil.    

ÖNCEKİ HABER

Gerilimli siyasetin gölgesinde Karagöz

SONRAKİ HABER

SAGLIK:Cinsel yolla bulaşan hastalıklar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...