Sine-Sen’de ‘Bijî sinema’ krizi

İSTANBUL’da ‘Yerli dizi yersiz uzun’ adlı eylemde Kürt yönetmenlerin taşıdıkları ‘İki dilde sinema’, ‘Bijî sinema’ ve ‘Annem Kürtçe sinema istiyor’ dövizleri Sine-Sen’de krize yol açtı.
ANF’den Zeynep Kuray’ın haberine göre, dövizler taşıyan Kürt yönetmenler Mutlu Şahin ve Garip Çelik’e Sine-Sen’den bazı yöneticilerin tepki gösterdiği ortaya çıktı.
Eylemden iki hafta sonra sendikada yapılan toplantıda, Kürtçe konusundaki taleplerini dövizlerle ve kurulan platformda dile getiren Çelik ve Şahin’e eleştiriler getirildi.
‘KÜRSÜYE ÇIKMAM ENGELLENDİ’
Kendisine ‘devrimci’, ‘ilerici’ diyen bir sendikanın bu şekilde davranmasının üzücü olduğunu ifade eden Mutlu Şahin şöyle konuştu, ‘’Eylem alanında kurulan platforma herkes taleplerini dile getirmek için çıkıp konuşma yaparken benim kürsüye çıkmam engellendi. Sorduğumda bana dövizi işaret ederek, eylemin içeriğe uygun düşmediğini söylediler. Ancak arkadaşım Garip Çelik kürsüye çıkarak kısa da olsa talebimizi dile getirebildi. O an talebimizi her koşulda ve şartta daha yüksek sesle haykırmamız gerektiğine kanaat getirdim.’’
‘BU SÜRGÜN ZİHNİYETİDİR’
‘’Sanat hangi dilde olursa olsun özgürce gelişmesi ve yeşermesi için birlikte mücadele etmemiz gerekir. Sevgili dostlarıma sormak isterim bu ülkede tek sorun dizi sürelerinin uzun olması mıdır? Resmi ve fiili sansür sorunlarımıza ne diyeceğiz ya dizilerde Kürtleri ötekileştirip halkları birbirine düşman eden bu sisteme karşı alanda ve kendi meslek örgütümüzde dile getirmeyeceksek nerede dile getireceğiz?” şeklinde sorular yönelten Şahin, “korkarım ki Yılmaz Güney’i yalnız bırakıp sürgüne yollanmasına göz yuman bu zihniyet bizi de sürgün yolculuğuna hazırlanmaya zorluyor’’ diye konuştu.
Eylem günü ‘Annem Kürtçe sinema istiyor’ dövizini taşıyan yönetmen Garip Çelik ise, taleplerinin sansürlenmeye çalışılarak kendilerinin ifade edilmesinin engellendiğini belirterek, “Devlet yıllarca Kürt halkının sesini inkar ve imha politikaları ile bastırmaya çalıştı. Kültürlerin zenginliğini içinde barındırması gereken sanatta, sinema sektöründe, bu zihniyetin barınması çok üzücüdür. Bu davranışlardan sonra açık söyleyelim alternatif bir kurum oluşturulabilir” diye konuştu. (KÜLTÜR SERVİSİ)