13 Şubat 2011 00:00

Reklam, medya ve fotoğraf -1-


'Reklam’ kelimesi Latince ‘Clamare’ kelimesinden türetilmiş. Clamare; Bağırıp, çağırmak demek. Başlangıçta reklam, pazar yeri tellallığının devamı olarak Kabul ediliyor.
Bilim, teknik ve sosyal gelişmeler insanların ihtiyaçlarını çoğaltmış, birbirleriyle ilişkilerini karmaşıklaştırmış. Bugün bu ilişkileri bağırıp-çağırmakla düzenlemek olanaksız.
Reklamcılık; Bir fikrin yerleşmesinden, bir ürünün tanıtımına ,oradan pazarlanmasına kadar gider. Şöyle bir tanımlama yapılabilir; reklam araçları planlı bir biçimde kullanılarak, amacın benimsenmesini ve yayılmasını sağlamaya yöneltilmiş bir etkileme şeklidir.
Reklamcılık bir çok detayın birleşmesiyle olur. Bu detayların önemli bir bölümünü görsel sanatlar oluşturur. Yine kısaca değinirsek;
a) Medya
b)Pazarlama
Medya; Bir konu içindeki “ fikir” demektir. Yani iletişimimizin beyni reklam ajanslarında sık sık gördüğümüz Medya- bölümü, iletilmek istenen fikrin oluşturulduğu bölümdür. Daha da açıklayacak olursak;
Günümüzde kullandığımız anlamda medyanın 3 boyutu var:
1. Teknoloji-üretim ve kullanıma sunulma süreçleri,
2. Toplumsal ilişkiler (kurumlar) profesyoneller, medya örgütleri ve medya endüstrisinin iç işleyişi ile diğer örgütler ve toplumsal kurumlarla ilişkileri,
3. Kültürel biçimler/ ürünler gazetelerin, programların, vb.; dolaşıma girme, okurlar ve izleyiciler tarafından alımlanma süreçleri.”( Kejanlıoğlu, Beybin.” BİA Yerel Medya Eğitim Programı” Ankara.)
Bu konu hakkında, bu gibi görüşlerin olmasına rağmen günümüzde insanlar arasında medya deyince ilk akla gelen televizyon ve gazetelerdir. İnsanların bilinçlenmesinde ve günümüzde olan olayları takip etmelerine yarayan bir araçtır. Kısa ve basit bir tabirle böyle ifade edebiliriz. Yine aynı şekilde, medya bireylerin siyasi tutum ve davranışlarını, özellikle de oy verirken siyasi tercihlerini çok ciddi boyutlarda etkileyebilecek bir güce sahiptir. Bu konuda önemli araştırmalara imza atmış bir araştırmacı olan Rivers (1982), Amerikan medyasını “ikinci hükümet” (second government) olarak nitelendirir. Haber medyası, yalnızca bireylerin siyasi yönelimlerini etkilemekle kalmaz aynı zamanda, siyasi karar verme mekanizması, siyasi liderler ve hükümet üzerinde de çok etkin bir baskı gücü oluşturur. Rivers’in da vurguladığı gibi, hükümet politikaları şekillendirilirken, diğer bazı toplumsal güçler gibi medya da, yönlendirici ve şekillendirici bir güç olarak önemli roller oynar. Ülkemizde 1980’li ve 1990’lı yıllarda yaşanan siyasi ve toplumsal olaylar hatırlandığında bu konu çok daha anlaşılır bir hal alacaktır.
Pazarlamada Hedef olarak seçilmiş kitleye, ürünün satılması veya iletilmek istenen fikrin verilebilmesidir.
Özcan Yaman

Evrensel'i Takip Et