15 Kasım 2006 22:00
301 baskısı
GÜNÜN YAZILARI
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesi ile ilgili olarak kitle örgütlerine "değişiklik taleplerinizi iletin" diyen hükümete KESK, Hak-İş ve Basın Konseyi'nden yanıt var.
KESK, Hak-İş: '301 kalkmalı' TCK'nın 301'inci maddesi üzerindeki çalışmalar devam ederken, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, 301'in tümüyle kalkması gerektiğini söylediler. Hak-İş'i ziyaretlerinde, TCK'nın 301'inci maddesine ilişkin çalışmaların nasıl gittiğinin sorulması üzerine Tombul, 301'inci madde üzerinde değişiklikten, tadilattan çok, kaldırılmasını istediklerini söyledi. Revize çalışmaları içinde olmadıklarını kaydeden Tombul, özel ihdas edilmiş maddelerin düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyeceğini dile getirdi. Salim Uslu da Hak-İş olarak 301'inci maddenin tamamen kaldırılmasını savunduklarını, ancak tümüyle kaldırılması halinde bir boşluk olacağı yönünde düşünen, azımsanmayacak ölçüde bir çevrenin de bulunduğunu söyledi. 301'e ilişkin 200 civarında dava açıldığını, 301'in içindeki muğlak ifadelerin değiştirilerek, daha net, hakime geniş takdir hakkı yerine AİHM kararına uyumlu takdir hakkı verilmesi yönünde değişiklik çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Uslu, bu görüşte uzlaşma sağlanması halinde 301'e ilişkin çalışmaların sonuçlanacağını söyledi.
Basın Konseyi'nden mektup Basın Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın, ''TCK'nın 301. maddesiyle ilgili değişiklik önerisi olanların bunu bildirmesi" yönündeki sözleri üzerine, konsey tarafından hazırlanan önerilerin Başbakanlık'a bir mektupla gönderildiği belirtildi. Mektupta, benzer düzenlemelerin başka ülkelerde de olduğu hatırlatılarak, ''Ama, (unutmayalım ki) oralarda hiç dava açılmıyor ve kimse cezalandırılmıyor. Koşullar elverdiğinde (ve öldürücü olmamak kaydıyla) tazminatın yeterli sayılacağı görüşü ağırlık kazanıyor" denildi. Mektupta, yer alan bazı öneriler şöyle: "Bu aşamada 301. maddeyi tekrar değerlendirip en azından değiştirmeyi kabul etmemiz gerekiyor. Değişiklikte karar kılınırsa, 'Türklük' yerine 'Türk Ulusu', 'Cumhuriyeti' yerine 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti' deyimlerini kullanmak ve 'alenen aşağılayanlar' yerine, 'saygınlıklarına zarar verecek ve kamu barış ile güvenini sarsacak ölçüde alenen hakaret edenler' vurgusunu yapmak ve soruşturmayı (yine) 'izin' sistemine bağlamak bir ferahlık sağlayabilir. Ayrıca, 1. ve 2. fıkraların birleştirilmesi, ceza alt ve üst sınırının düşürülmesi düşünülmeli, mevcut metindeki 3. fıkradan vazgeçilmelidir. Çünkü, 1. fıkra ile 2. fıkrada yer alan organlar arasında ayrım yapılması, yasamayı yargıdan üstün saymaktır ki, anayasayla bağdaşmaz. Türk ulusuna yurtdışında hakareti ağırlatıcı neden kabul etmenin haklı bir gerekçesi olamaz. Bu nedenle, 3. fıkra kaldırılmalıdır. Ve eleştirinin suç oluşturmayacağı yolundaki fıkraya, basının haber verme görevi içindeki yayınları da eklemek, özgürlüğü genişletici bir adım olacaktır."
Babacan: STK desteği gerek Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ise, 301. maddede değişiklik yapılmasına ciddi bir siyasi direniş olduğunu ve bu konuda sivil toplumun desteğine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Babacan, İsveç'teki temasları sırasında TCK'nın Türklüğe hakareti düzenleyen 301. maddesinde değişiklik yapılması konusunda, hükümetin zorluklarla karşılaştığını söyledi.
'Düşünen adam' ceza almasın Mazlum Der, Dünya Hapisteki Yazarlar Günü nedeniyle aydın ve yazarların katılımıyla, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde basın açıklaması yaptı. Düşünen Adam Heykeli önünde dün öğle saatlerinde bir araya gelen yazarlar ve Mazlum Der üyeleri, insanların düşünceleri nedeniyle ceza yatmaması gerektiğini dile getirdiler. Ragıp Zarakolu, Abdurrahman Dilipak, Şanar Yurdatapan'ın da aralarında bulunduğu grup adına açıklama yapan Mazlum Der yönetim kurulu üyesi Halim Yılmaz, "Tarihte, yasalarla ifade hürriyetinin kısıtlanabildiği ülkeler, insanlığa felaketlerden başka bir şey getirmemişlerdir" dedi.
KESK, Hak-İş: '301 kalkmalı' TCK'nın 301'inci maddesi üzerindeki çalışmalar devam ederken, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, 301'in tümüyle kalkması gerektiğini söylediler. Hak-İş'i ziyaretlerinde, TCK'nın 301'inci maddesine ilişkin çalışmaların nasıl gittiğinin sorulması üzerine Tombul, 301'inci madde üzerinde değişiklikten, tadilattan çok, kaldırılmasını istediklerini söyledi. Revize çalışmaları içinde olmadıklarını kaydeden Tombul, özel ihdas edilmiş maddelerin düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyeceğini dile getirdi. Salim Uslu da Hak-İş olarak 301'inci maddenin tamamen kaldırılmasını savunduklarını, ancak tümüyle kaldırılması halinde bir boşluk olacağı yönünde düşünen, azımsanmayacak ölçüde bir çevrenin de bulunduğunu söyledi. 301'e ilişkin 200 civarında dava açıldığını, 301'in içindeki muğlak ifadelerin değiştirilerek, daha net, hakime geniş takdir hakkı yerine AİHM kararına uyumlu takdir hakkı verilmesi yönünde değişiklik çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Uslu, bu görüşte uzlaşma sağlanması halinde 301'e ilişkin çalışmaların sonuçlanacağını söyledi.
Basın Konseyi'nden mektup Basın Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın, ''TCK'nın 301. maddesiyle ilgili değişiklik önerisi olanların bunu bildirmesi" yönündeki sözleri üzerine, konsey tarafından hazırlanan önerilerin Başbakanlık'a bir mektupla gönderildiği belirtildi. Mektupta, benzer düzenlemelerin başka ülkelerde de olduğu hatırlatılarak, ''Ama, (unutmayalım ki) oralarda hiç dava açılmıyor ve kimse cezalandırılmıyor. Koşullar elverdiğinde (ve öldürücü olmamak kaydıyla) tazminatın yeterli sayılacağı görüşü ağırlık kazanıyor" denildi. Mektupta, yer alan bazı öneriler şöyle: "Bu aşamada 301. maddeyi tekrar değerlendirip en azından değiştirmeyi kabul etmemiz gerekiyor. Değişiklikte karar kılınırsa, 'Türklük' yerine 'Türk Ulusu', 'Cumhuriyeti' yerine 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti' deyimlerini kullanmak ve 'alenen aşağılayanlar' yerine, 'saygınlıklarına zarar verecek ve kamu barış ile güvenini sarsacak ölçüde alenen hakaret edenler' vurgusunu yapmak ve soruşturmayı (yine) 'izin' sistemine bağlamak bir ferahlık sağlayabilir. Ayrıca, 1. ve 2. fıkraların birleştirilmesi, ceza alt ve üst sınırının düşürülmesi düşünülmeli, mevcut metindeki 3. fıkradan vazgeçilmelidir. Çünkü, 1. fıkra ile 2. fıkrada yer alan organlar arasında ayrım yapılması, yasamayı yargıdan üstün saymaktır ki, anayasayla bağdaşmaz. Türk ulusuna yurtdışında hakareti ağırlatıcı neden kabul etmenin haklı bir gerekçesi olamaz. Bu nedenle, 3. fıkra kaldırılmalıdır. Ve eleştirinin suç oluşturmayacağı yolundaki fıkraya, basının haber verme görevi içindeki yayınları da eklemek, özgürlüğü genişletici bir adım olacaktır."
Babacan: STK desteği gerek Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ise, 301. maddede değişiklik yapılmasına ciddi bir siyasi direniş olduğunu ve bu konuda sivil toplumun desteğine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Babacan, İsveç'teki temasları sırasında TCK'nın Türklüğe hakareti düzenleyen 301. maddesinde değişiklik yapılması konusunda, hükümetin zorluklarla karşılaştığını söyledi.
'Düşünen adam' ceza almasın Mazlum Der, Dünya Hapisteki Yazarlar Günü nedeniyle aydın ve yazarların katılımıyla, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde basın açıklaması yaptı. Düşünen Adam Heykeli önünde dün öğle saatlerinde bir araya gelen yazarlar ve Mazlum Der üyeleri, insanların düşünceleri nedeniyle ceza yatmaması gerektiğini dile getirdiler. Ragıp Zarakolu, Abdurrahman Dilipak, Şanar Yurdatapan'ın da aralarında bulunduğu grup adına açıklama yapan Mazlum Der yönetim kurulu üyesi Halim Yılmaz, "Tarihte, yasalarla ifade hürriyetinin kısıtlanabildiği ülkeler, insanlığa felaketlerden başka bir şey getirmemişlerdir" dedi.
Evrensel'i Takip Et