29 Ekim 2006 22:00
Tony Blair'i yalanlayan belge
İngiltere'de yayınlanan "The Sunday Telegraph" gazetesi tarafından ele geçirilen gizli bir kabine yazışması belgesinde, Irak ve Afganistan'daki İngiliz askeri varlığının, İngiltere'de "terör tehdidini artırdığının" itiraf edildiği bildirildi. İngiliz gazete, gizli belgelerin, Irak ile Afganistan işgalleriyle İngiltere'deki "terör saldırıları" arasında bağ kurulamayacağı konusunda "ısrarlı" davranan Tony Blair hükümetini yalanladığını da belirtti.
Gazetenin haberinde, üst düzey kabine yetkilileri tarafından kaleme alınan belgede, İngiltere'nin gelecek 10 yılda sınırları dışında attığı her adımın, "öncelikle İngiltere'ye yönelik olanlar olmak üzere, terör tehditlerini ortadan kaldırmayı hedeflemesi gerektiği uyarısının" yer aldığı kaydedildi.
Geçen haftalarda kabine üyelerine dağıtıldığı belirtilen belgede ayrıca, dünyanın çeşitli yerlerindeki çatışma bölgeleriyle ilgili olarak İngiliz hükümetinin gerçekleşmesini arzu ettiği çözümlere ve bu çerçevede İngiltere'nin dünyanın çeşitli yerlerindeki askeri varlığının azaltılması dileğine yer verildiği bildirildi.
Hükümete öneriler İngiliz hükümet yetkililerinin geleceğin dünyasıyla ilgili temenni ve önerileri arasında, "Müslümanların İngiliz dış politikasını düşmanca bulmaktan uzaklaştırılması" temennisi ilk sırada yer alırken, İngiltere'nin Irak ve Afganistan'daki askeri varlığının, "aşırı dinci terör gruplarının daha çok sempatizan toplamasına hizmet ettiği" de belirtildi. Bütün İngiliz dış politikasının İngiltere'de "terör tehdidi"nin azaltılması üzerine kurulması gerektiğine dikkat çekilen belgede, "çatışma bölgelerinin ve buradaki çatışma yoğunluğunun azaltılması için çaba harcanması, böylece 'terör' eylemlerinin önüne geçilmesi, Irak'ta bütün kesimlerin kabul ettiği istikrarlı bir hükümetin oluşturulması, aynı şekilde Afganistan'da istikrarlı, demokratik bir hükümetin kurulması ve bütün ülke topraklarının bu hükümet tarafından kontrolünün sağlanması temennileri" yer aldı.
İsrail konusu İsrail'in "güvenli sınırlar içinde, Arap komşularıyla barış içinde yaşamasının sağlanması gereğine" de dikkat çekilen metinde, İran'da ise "halkı temsil eden, hoşgörülü bir hükümet modeli oluşturulması gerektiği" vurgulandı. Belgede, İran için yer alan temenniler arasında, "bu ülkenin nükleer silahlardan uzak durması ve terörizme destek vermemesi" de yer aldı. Sonuç bölümünde, "Bütün bunların başarılması halinde Endonezya, Filipinler, Nijerya gibi İslami terörizme kaynak sağlayan diğer ülkelerle başa çıkabilmek ya da bu ülkelerdeki sorunu çözmek daha kolay olacaktır" görüşüne yer verildi.
Bağış skandalı İngiltere'de polisin, iktidardaki İşçi Partisi'nin partiye yapılan bağışlar karşılığında Lordlar Kamarası üyeliği dağıttığı yolundaki suçlamalarla ilgili başlattığı soruşturmada, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in adına iyice yaklaştığı öğrenildi. İngiltere'de yayımlanan The Sunday Times gazetesinin haberinde, soruşturmayı yürüten Scotland Yard dedektiflerinin geçen hafta Blair'e çok yakın bir isim olan Lord Levy'yi sorguladıkları, Levy'nin işadamlarından 14 milyon sterlin tutarında bağış alırken, tamamen Başbakan Blair'in talimatıyla ve bilgisi dahilinde hareket ettiğini söylediği ifade edildi. Gazete, bu işadamlarından dördünün Başbakan Blair tarafından Lordlar Kamarası'na aday gösterildiklerini, ancak bu konudaki denetimlere takıldıklarını ve isimlerinin reddedildiğini hatırlatırken, Levy'nin ifadesinin Blair'i yakında sorgu sandalyesine götürebileceği de vurgulandı. Gazete, polisin Başbakan Blair'i konuyla ilgili olarak beş hafta içinde sorgulayabileceğini de belirtti.
Hükümete öneriler İngiliz hükümet yetkililerinin geleceğin dünyasıyla ilgili temenni ve önerileri arasında, "Müslümanların İngiliz dış politikasını düşmanca bulmaktan uzaklaştırılması" temennisi ilk sırada yer alırken, İngiltere'nin Irak ve Afganistan'daki askeri varlığının, "aşırı dinci terör gruplarının daha çok sempatizan toplamasına hizmet ettiği" de belirtildi. Bütün İngiliz dış politikasının İngiltere'de "terör tehdidi"nin azaltılması üzerine kurulması gerektiğine dikkat çekilen belgede, "çatışma bölgelerinin ve buradaki çatışma yoğunluğunun azaltılması için çaba harcanması, böylece 'terör' eylemlerinin önüne geçilmesi, Irak'ta bütün kesimlerin kabul ettiği istikrarlı bir hükümetin oluşturulması, aynı şekilde Afganistan'da istikrarlı, demokratik bir hükümetin kurulması ve bütün ülke topraklarının bu hükümet tarafından kontrolünün sağlanması temennileri" yer aldı.
İsrail konusu İsrail'in "güvenli sınırlar içinde, Arap komşularıyla barış içinde yaşamasının sağlanması gereğine" de dikkat çekilen metinde, İran'da ise "halkı temsil eden, hoşgörülü bir hükümet modeli oluşturulması gerektiği" vurgulandı. Belgede, İran için yer alan temenniler arasında, "bu ülkenin nükleer silahlardan uzak durması ve terörizme destek vermemesi" de yer aldı. Sonuç bölümünde, "Bütün bunların başarılması halinde Endonezya, Filipinler, Nijerya gibi İslami terörizme kaynak sağlayan diğer ülkelerle başa çıkabilmek ya da bu ülkelerdeki sorunu çözmek daha kolay olacaktır" görüşüne yer verildi.
Bağış skandalı İngiltere'de polisin, iktidardaki İşçi Partisi'nin partiye yapılan bağışlar karşılığında Lordlar Kamarası üyeliği dağıttığı yolundaki suçlamalarla ilgili başlattığı soruşturmada, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in adına iyice yaklaştığı öğrenildi. İngiltere'de yayımlanan The Sunday Times gazetesinin haberinde, soruşturmayı yürüten Scotland Yard dedektiflerinin geçen hafta Blair'e çok yakın bir isim olan Lord Levy'yi sorguladıkları, Levy'nin işadamlarından 14 milyon sterlin tutarında bağış alırken, tamamen Başbakan Blair'in talimatıyla ve bilgisi dahilinde hareket ettiğini söylediği ifade edildi. Gazete, bu işadamlarından dördünün Başbakan Blair tarafından Lordlar Kamarası'na aday gösterildiklerini, ancak bu konudaki denetimlere takıldıklarını ve isimlerinin reddedildiğini hatırlatırken, Levy'nin ifadesinin Blair'i yakında sorgu sandalyesine götürebileceği de vurgulandı. Gazete, polisin Başbakan Blair'i konuyla ilgili olarak beş hafta içinde sorgulayabileceğini de belirtti.
Evrensel'i Takip Et