26 Eylül 2006 21:00

İftardan 2,5 saat önce
   kuyruğa giriyorlar

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, belediyeler tarafından açılan iftar çadırları meydanlardaki yerlerini aldı. İftar saatinde binlerce insanın kuyruğa girerek, saatlerce ücretsiz yemek alabilmek için beklemesi; her Ramazan olduğu gibi aynı görüntülere neden oldu. İstanbul için oruç açma saati 19.10 iken, vatandaşlar 16.30'dan itibaren kuyruğa girmeye başladı. Kimi evine yetişemeyeceği için, kimisi ise ilk iftarı kalabalık bir insan topluluğuyla açmak istediği için Eminönü'ndeki çadırı seçmiş. Ama aralarında Ramazan için alışveriş yapmış olan kimse yok. Bekar evlerinin yoğun olduğu Eminönü'ndeki işçiler de çadırda oruç açmaya gelenlerden. Ezanın okunmasına kısa bir süre kala yemek dağıtımına başlanırken, okunduktan bir saat sonra dahi çadır girişindeki kuyruk bitmiyor. Çadırda oturacak yer bulamayanlar ise yemeklerini alarak ya bir bankı, ya da bir duvar dibini mesken tutuyorlar.

Değişiklik olsun Yüzlerce metre uzunluğundaki kuyruğun en başında yer alanlardan biri de Yalçın Karadeniz. Saat 16.30'dan beri beklediğini, kuyruğun giderek uzadığını ifade eden Karadeniz, "Burası Eminönü olduğu için buradan günde 250 bin insan geçiyor. Çadırın da bu kadar kalabalık olması doğal. Buraya gelenler genelde yoksul kesim. Her gün buraya gelmiyorum ben, bugün ilk gün. İşyerim buraya yakın olduğu için buraya geldim" diye konuşuyor. Konfeksiyon işçisi Ahmet Ayhan ise, Ramazan'ın kendileri için sıradan bir günmüş gibi geçtiğini söylüyor. "Razaman alışverişi yapmadık ki" diyen Ayhan, "Şu an evde olsak, yine daha önce karnımızı nasıl doyuruyorsak onları yiyerek doyuracaktık karnımızı. Aşağı yukarı 17.00'den beri buradayız. 1 saat sonra açılacak oruç ama, şimdiden kuyruğa girdik biz de. Buradan geçiyorduk, bir değişiklik olsun diye orucu çadırda açalım dedik" diyerek anlatıyor çadırda bulunma sebebini.

Eski Ramazan tadı yok 65 yaşındaki Nezihe Çetineralan ise, 2 depremzede torunu ile birlikte yaşadığını ifade ederek, "Eşim öldü. Ben de torunlarımla oturuyorum. 530 YTL emekli maaşım var. Kirada olsak yetmez bu para. Camiden geliyorduk, sırayı görünce biz de girdik kuyruğa. 2 saattir ayakta beklediğim için bacaklarım ağrıyor. Oturacak bir yer de yok" diye yakınıyor. Ramazanların eskiden daha güzel olduğunu düşünen Çetineralan, "Eski güzellikler pek yok ama, inşallah yeni yeni olmaya başlayacak. 20 yıl öncesinde fakirlik vardı, ama mutluyduk. Şimdi insanlar gene fakir, ama mutlu değil" diye dert yanıyor. Sıraya yeni girenlerden Leman Turan ise, orucu Sultanahmet'te açmak yerine, fikir değiştirerek çadırda açmaya karar verdiklerini anlatıyor. "Çalıştığım halde aldığım maaşı kendime yettiremiyorum" diyen Turan da, diğer vatandaşlar gibi Ramazan alışverişi yapamayanlardan.

Bekar odasında ne yiyelim 4 yıldır gurbette simitçilik yaparak yaşamını idame ettiren Mahmut Atım ise, 8 kişilik tek oda bir bekar evinde kalıyor. Oda arkadaşlarıyla iftar açmaya gelen Atım "Zabıtalardan para kazanamıyoruz. Ekmeğimizle oynuyorlar. Aileme para gönderemiyorum onların yüzünden. Küçükpazar'da 8 kişilk evde kalıyoruz. Ayda 10'ar milyon veriyoruz. Tek oda bir yer. Ramazan alışverişi de yapmadık zaten. Kimi 200-300 YTL'yi bir gecelik yemeğe verirken, bizim gibi gariban vatandaş da, bir ay çalışıp o parayı alarak geçinmeye çalışıyor" diyor. 50 yaşındaki 25 senelik öğretmen Cemil Yağmur ise, "Aileler arasında verilen yemeklerde bir araya geliyoruz ama, insanların arasına girerek bir bakayım, sadece ihtiyacı olanlar mı geliyor çadıra dedim. Buraya esnaf da geliyor gördüğüm kadarıyla. Ramazan alışverişini hakkıyla yapamadık. Bol bol çeşit alamadık. Ama az çok yiyecek bir şeyler aldık. Yiyecek ekmeğimiz var ya, ona da şükür. Maaş dersen hiçbir zaman yetmedi ki şimdi yetsin" sözleriyle anlatıyor duygularını.

Evrensel'i Takip Et