Araf'ta kürtaj sonrası travma işleniyor

AKSAV ve TÜRSAK işbirliğiyle bu yıl 43'üncüsü düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin yarışma filmlerinden olan 'Araf'ın galasında birçok izleyici gözyaşlarıyla salondan ayrılırken, film yarışmada iddialı olduğunu kanıtladı. Daha önce 'A.B.M.E.' isimli kısa metraj filmiyle Altın Portakal Ödülü'ne layık görülen Yönetmen Biray Dalkıran imzalı 'Araf'ta yanlış zaman ve yanlış mekanda düşünülmeden yapılan bir takım davranışların insanın yaşamını nasıl altüst ettiği gözler önüne seriliyor. Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda görücüye çıkan 'Araf' özellikle kadın izleyicilerden birçoğunun ağlamasına neden olurken, korku filmi olarak çekilen film izleyenler üzerinde derin bir psikolojik geçiş yaşatıyor. Filmi yönetmen ve başrol oyuncularıyla birlikte izleme olanağı bulan seyircilerin bir kısmı filmin sonunu beklemeden salondan ayrılırken Yönetmen Dalkıran, filmdeki Eda karakterinin yaşadığı travmayı mercek altına alarak, erkek bir yönetmen olarak bir kadının iç dünyasına başarılı bir yolculuk yapıyor.

Seyirci kendisinden bir parça buluyor Daha çok yaptığı reklam filmleriyle adını duyuran Dalkıran, tamamını reklam kalitesinde çektiği filmiyle insanın yaptığı bazı hataların kendisiyle birlikte yanındaki kimselerin de hayatını altüst edişini irdeliyor. Bilgisayar destekli oynamalarla zenginleştirilerek seyirciyi yer yer korku girdaplarına iten film, insanın ruhsal merdivenlerinden yaptığı psikolojik gerilimle aslında tam korku filmi olarak kategorize edilemiyor. Yer yer kullanılan ileri teknoloji sayesinde daha çok yabancı bir yapım izlenimi yaratan, filmdeki oyunculara yaşatılan açmazlar sayesinde bütün seyirci kendisinden birer parça buluyor. Başrollerinde Murat Yıldırım ve Akasya Asiltürkmen'in yer aldığı prodüksüyonda hemen her dönem yaşanan ama bir türlü cesaret edilip tartışılamayan kürtaj ve sonrasında bir kadının yaşadıkları, karelere taşınıyor. Gala gösteriminden sonra AKM Kafe'de filmle ilgili yapılan söyleşiye katılan Yönetmen Dalkıran, filme önemli bir yatırım yaptığını ve yüksek bir teknoloji kullandığını belirterek, filmin öyküsünü gerçek bir öyküden yola çıkarak hazırladığını dile getirdi. Filmde sanki kürtaja karşı bir duruş olduğunun sorulması üzerine, kesinlikle kürtaja karşı olmadığını ifade eden Dalkıran, "Filmde sadece Eda karakterinin başından geçenler anlatılıyor. Ben bana anlatılan bir öyküden yola çıkarak filmi yaptım. Filmde öyle bir durum olabilir ama benim kişisel duruşumu sergilemiyor" dedi. Genç bir çiftin hayatını kabusa çeviren doğaüstü olayları konu alın ve 6 Ekim'de vizyona girmesi beklenen 'Araf'ın Holywood'a satılan ilk Türk filmi olduğunu belirten yönetmen, gereken tüm anlaşmaların yapıldığını ve filmin yurtdışında gösterileceğini açıkladı.

Filmin konusu Filmde Eda, akademide okuyan bir dans öğrencisidir. Öğrenciyken evli ve 1 çocuk babası Cihan'dan hamile kalır ve bunu fark ettiğinde gebeliğinin 16'ncı haftasında olduğunu öğrenir. Solo gösterisi olduğu gece okuldan yakın arkadaşı Oya, Eda yerine dansı sergiler. Eda da aynı gece sağlıksız ve yasal olmayan koşullar altında ilerde hayatını zindana çevirecek bir kürtaj yaşar. 3 yıl sonra aynı akademinin fotoğraf bölümünde okumuş olan Cenk ile evlenmiştir ve bu beraberlikten 2 aylık hamiledir. Fakat bu hamilelikle beraber 3 yaşında bir kız çocuğunun hayatına girmesine bağlı olarak psikolojisi değişen Eda, gitgide hem kendine zarar vermeye hem de çevresindekileri korkutmaya başlamıştır.