31 Ağustos 2006 21:00

Sendika girene kadar

TEKSİF, Akyıl Tekstil'de toplu iş sözleşmesi imzalamak için gün sayıyor. Akyıl patronları ise fabrikaya sendika sokmamak için türlü yollara başvuruyor. İşçileri sendikadan istifaya zorlayan patronlar, istifa etmeyenleri ise hiçbir belge vermeden işten atıyor. Atılanların yerine alınan işçilerin sendikaya üye olmalarını engellemek için ise "fabrikadan kendi istekleriyle ayrıldıkları", "hiçbir hak istemediklerine" dair belge imzalatıldığı belirtiliyor. Akyıl işçileri, baskıların sürmesi ve sendikanın muhattap alınmaması halinde eylemlere başlayacak.

16 saat mesai Hâlâ işe devam edenlardan biri, 1 çocuk annesi ve 3 yıllık işçi Hatice Altunteri. İşten atmaların ardından çalışma koşullarını ağırlaştırıldığını dile getiren Altuneri, 16 saat mesai yaptığını, bundan çocuğunun psikolojisinin olumsuz etkilendiğini söyledi. Çocuğunun "Anne para yoksa neden çalışıyorsun. Neden geceleri eve gelmiyorsun?" dediğini aktaran Altunteri, işyerindeki uygulamaların çocuğuna dahi anlamsız geldiğini vurguladı. Altunteri, tüm yaşananlardan şu sonucu çıkarmış: "Yılmamayı direnmeyi, her ne pahasına olursa olsun ayakta kalmayı, mücadele etmeyi öğrendim."

Tek yol mücadele Besime Aküzüm patronun odasına çağırdığı işçilerden. Nedeni de bir önceki gün sendikadan patronun zoruyla istifa eden yakın arkadaşının yüzüne tükürmesi. "Patron beni odasına çağırdı 'Ya imzanı alacaksın ya da senin burada yerin yok' dedi" sözlerini aktaran 6 yıllık işçi Aküzüm, yaşanan sorunlara karşı mücadele etmekten başka yol olmadığını dile getirdi. 34 yaşında 3 çocuk babası Mehmet Sizer de birkaç hafta önce sendikadan istifa etmediği için işten atıldı. 9 yıllık çalışma hayatında eline geçen para yetmediği için eşinin düğün hediyeleri takılarını satmış. Sizer, verdikleri mlücadelenin sonunda kaynaşmayı, birlikten güç doğduğunu yaşayarak öğrenmiş.

Hasta diye işten atıldı 40 yaşındaki 10 yılık Akyıl işçisi Birol Kayadelen, sara hastası. Bu nedenle patronun ilk işten çıkarma listesi içerisinde yer almış. Çünkü Kayadelen'in sigorta primi ödenmezse tedavi olması bir sorun olacak. Patronla aynı beldeden yani Bağıvar'dan olan Kayadelen, "Beni çağırdı. Hastalığım olduğu için imzamı çekeceğimi düşündü. 9 çocuğum var bir de. Tüm bunları göze almayıp imzamı çekerim diye düşündü. Her şeyden önemlisi arkadaşlarıma namus sözü vermiştim. Hiçbir şekilde imzamı almam mümkün değildi" diye konuştu. Kayadelen, sonuna kadar haklarını almak için mücadele edeceklerini vurguladı. 10 yıllık işçi 3 çocuk babası Eşref Alagündüz, geçtiğimiz yıl yapılan 15 günlük iş bırakma eyleminin önderlerinden. "Patron çağırdı. 'İmzanı al sigortan düzenli yatacak. Maaşın zamanında verilecek. Bunları patron olarak değil ağabeyiniz olarak veriyorum' dedi. Ben de zaten sendika gelse bunlar olacak. Sadece ben değil, tüm işçiler eşit olacak dedim ve imzamı geri almadım" diye konuşan Alagündüz'ün, tek isteği Akyıl'a sendika girmesi.

Evrensel'i Takip Et