Artık acıları dönüştürme zamanı
Filmde İstanbul’da bir üniversitede doktora yapan Sumru’nun ağıt araştırmaları için Diyarbakır’a yaptığı yolculuk konu ediliyor. Filmin başrollerini Gaye Gürsel, Durukan Ordu, Sarkis Seropyan ve Osman Karakoç paylaşıyor. Geçtiğimiz sene İstanbul, Diyarbakır, Van ve Hakkari kırsalında gerçekleştirilen ‘Gelecek Uzun Sürer’in çekimleri sekiz haftada tamamlandı. Film T.C. Kültür Bakanlığı, EURIMAGES, CNC (Fransa), NRW (Almanya), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakır Sur Belediyesi ve Van Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirildi. Adana Altın Koza Film Festivalinde Yılmaz Güney Ödülü başta olmak üzere birçok ödül alan “Gelecek Uzun Sürer” sinemaseverler tarafından büyük bir ilgiyle bekleniyordu. İstanbul’da ilk defa izleyiciyle buluşan filmin galasına İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in yanı sıra Ferhat Tunç, Gencay Gürsoy gibi konuklar da katıldı.
Gala öncesi gazetemize konuşan filmin oyuncularından Sumru karakterini canlandıran Gaye Gürsel, “Artık acıları dönüştürme zamanı, herkes birleşmek istiyor ama bunun için herkesi olduğu gibi kabul etmek gerekiyor. Barış içinde yaşayabiliriz” dedi. Filmin Yönetmeni Özcan Alper ise, “Herkes ‘80’li 90’lı yıllara dönmeye hazırlık yapıyor. ‘90’lı yılları gerçekten konuşabildik mi? Tartışabildik mi? Akıl ve sağ duyuyla masaya yatırabildik mi?” diyerek ‘90’lı yıllarla yüzleşmenin önemine dikkat çekti. Filmde Ermeni Kilisesinin bekçisini canlandıran Sarkis Seropyan da “Gelecek uzun sürse de umutluyuz” diyerek barışa özlemin bitmeyeceğini ifade etti.
Özcan Alper’in ikinci filminin yapımcılığını Almanya (UNAFILM) ve Fransa’yla (ARIZONA FILMS) beraber NAR FİLM üstleniyor. (İstanbul/EVRENSEL)
ÖZCAN ALPER: ‘90’LI YILLARIKONUŞABİLDİK Mİ?
‘Sonbahar’ gibi ‘Gelecek Uzun Sürer’ de gelecek adına iz bırakacaktır. Bütün çabamız ve amacımız ekip olarak bu. Bugün bunu anlayacağız. İstanbul’da ilk defa seyirciyle buluşuyor. Filimin başında şöyle bir cümle kurduk: Herkes ‘80’li 90’lı yıllara dönmeye hazırlık yapıyor. ‘90’lı yılları gerçekten konuşabildik mi? Tartışabildik mi? Akıl ve sağ duyuyla masaya yatırabildik mi? Bu filmle aslında bütün bunları siyasetin diliyle değil; sanatın diliyle anlaşılması için çalışıyorum. Bunun anlaşılması için katkı sağlarsa seviniriz.
OSMAN KARAKOÇ: SANATÇI GERÇEKLERDEN SOYUTLANMAMALI
Harun karakterini canlandırıyorum. Özcan abiyle çalışmak çok güzeldi. Biz her şeyden önce sanatçıyız. İşin sanat kısmıyla ilgileniyoruz. Sanatçı da ülkesinin içinde bulunduğu gerçeklerinden soyutlanmamalı. Umarım onların beğeneceği bir şeyler yaratmışızdır. Bütün heyecanımız bu yönde.
SARKİS SEROPYAN: GELECEK UZUN SÜRSE DE UMUTLUYUZ
‘Gelecek Uzun Sürer’, kaybolan toplumlardan, kaybolan insanlardan bahsediyor. Benim oynadığım bölümde kaybolan insanlar değil de kaybolan toplumlardan bahsediliyor. Diyarbakır’da kaybolan Ermenilerden bahsediyor. Ben Diyarbakır Ermeni kilisesinin bekçisi rolünü canlandırıyorum. Canlandırdığım kişiyi tanıyordum, benim için zor olmadı. Hâlâ yaşıyor. Şu anda konuşamaz durumda. Film çekilirken barışa dair umutlarımız vardı. Bugün umudumu biraz yitiriyor gibiyim. Azalmasına rağmen gelecek uzun sürse de umutluyuz.
GAYE GÜRSEL: BİRAZ EMPATİ
Çok heyecanlıyız. Ben tezi için müzik araştırması yapan bir gencin yolculuğunu canlandırıyorum. Yolculuk sırasında içine doğru kişisel yüzleşmelerini anlatıyor. Filmde bunu izliyoruz. Gittiği yerde diğer insanların hikayelerine dokunuyor. İnsanlar ön yargılar oluşturmadan önce biraz empati yapabilirse film amacına ulaşır. Çok acılar çektik, çok canlar kaybettik. Artık acıları dönüştürme zamanı, herkes birleşmek istiyor bunun için herkesi olduğu gibi kabul etmek gerekiyor.
Evrensel'i Takip Et