30 Ağustos 2006 21:00

ARAP EDEBİYATININ USTA İSMİ MAHFUZ,
   NOBEL ALAN İLK ARAP YAZARDI

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Mısırlı Yazar Necip Mahfuz'un öldüğü bildirildi. Resmi MENA ajansının haberinde, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ilk Arap olan 94 yaşındaki Mahfuz'un, 19 Temmuz'da düşüp başından yaralanarak kaldırıldığı hastanede dün yaşamını yitirdiği belirtildi. En ünlü eseri "Kahire Üçlemesi" olan Mahfuz, 1988 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştı. Mahfuz, Nobel Ödülü öncesinde de Arap edebiyatının en çok tanınan ve okunan yazarlarından birisiydi. 94 yaşındaki Mahfuz, geçen ay bir gece yürüyüşe çıktığı sırada düşüp başına derin bir yara almış ve hastaneye kaldırılmıştı. Mahfuz 1994 yılında İslamcı bir miltanın bıçaklı suikast girişimine hedef olmuştu. Sağ kolundaki sinirlerin gördüğü hasar, yazı yazmasını da engellemişti. Mahfuz 2003 yılında da zatürre geçirmiş bir süre hastanede kalmıştı. Mahfuz'un Türkçe'ye çevrilen kitapları arasında "Hırsız ve Köpekler", "Nil'in Üç Çocuğu", "Dilenci", "Miramar" ve "Sokaktakiler" sayılabilir.

Necib Mahfuz kimdir? Mısırlı romancı, öykü, oyun ve senaryo yazarı Necib Mahfuz Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ilk Arap yazar. 1930-1934 yılları arasında Kahire Üniversitesi'nde felsefe öğrenimi gördü. Mısır'da Diyanet İşleri Başkanlığı'nda ve Kültür Bakanlığı Sinema Dairesi'nde çalıştı. 1971'de Kültür Bakanlığı müsteşarlığından emekli olarak el-Ahram gazetesinde yazmaya başladı. Genç yaşta edebiyata ilgi duyan Mahfuz, öğrencilik yıllarından başlayarak İngiliz ve Fransız yazarların yapıtlarını okudu. Dergilerde yayımlanan öykülerinden sonra 1941'de "Hanü'l-Halili" ve 1945'te "el-Kahira el-Cedide'de", Kahire halkının yaşamını gerçekçi bir biçimde betimledi. 1947'de Zukakü'l-Midak adlı romanının yayımlanmasıyla Mısır'ın tanınan yazarları arasına girdi. 1949'da "el-Bidaye ve'n-Nihaye"yi (Başlangıç ve Son) yayımladı. "Beyne'l-Kasreyn" (İki Saray Arasında), "Kasru'ş-Şevk" (Özlem Sarayı) ve "es-Sükkeriyye" adlı romanlarından oluşan "Sülasiyye" adlı üçlemesinde (1956-57) toplumsal sorunları büyük bir başarıyla dile getirdi. Mahfuz 1959'dan sonra simgeciliğe yöneldi. O yıl el-Ahram gazetesinde yayımlanan "Evladü Haratina" (Semtimizin Çocukları) adlı alegorisiyle İslâm geleneğinin kalesi el-Ezher Üniversitesi'nin şiddetli eleştirisine uğradı ve yasaklanan kitabını Lübnan'da bastırmak zorunda kaldı. El-Liss ve'l-Kilab (1961; Hırsız ve Köpekler), Sersera Fevka el-Nil (1966; Nil'de Gevezelikler) ve Miramar (1967; Miramar, 1989) adlı kitaplarında da 1952'de Nasır'ı iktidara getiren askeri darbeye karşı çıktı; kadınların konumu, siyasal tutuklular gibi toplumsal sorunları ele aldı. Mahfuz'un kırka yakın romanından başka yedi öykü kitabı, 30'u aşkın senaryosu ve oyunları da bulunuyor.