17 Ağustos 2006 21:00

Tarım işçilerinden 'grev' uyarısı

Pamuk toplama mevsiminin yaklaştığı Çukurova'da tarım işçileri huzursuz. Sabah 4'ten akşam 7'ye kadar güneşin altında çalışan tarım işçileri, kuralsız çalışmaya ve ücretlerin düşük olmasına karşı tepkililer. Eylül ayı yaklaşırken Diyarbakır, Urfa, Adıyaman, Siirt gibi bölge illerinden tren katarları ve kamyonlarla Çukurova'ya doğru yola koyulan tarım işçileri, geçen yıl kandırıldıklarını söylüyorlar.

Kilo başı fiyat tartışması Geçen yıl pamuk toplama fiyatının kilo başına 160 bin lira olmasını isteyen tarım işçileri işverenlerin oyalamaları nedeniyle Çukurova'ya gelip çalışmışlar. İşverenler fiyatı 105 bin lira olarak açıklayınca şaşkına dönen tarım işçileri bu kez geri de dönememişler. Bu nedenle bu yıl fiyat açıklanmadan gelmeyeceklerini söylüyorlar. Bir işçi günde ortalama 70-80 kilo pamuk toplayabiliyor. Biraz daha hızlı olanlar ise 100 kilo pamuk toplayabiliyor. Bu durumda aldıkları ücret günlük 10 milyona geliyor. Tarım işçileri çok şey istemediklerini ve 160 bin liralık kilo başı toplama fiyatıyla en iyi ihtimalle 16 milyon kazanacaklarını ve bunun da çok olmadığını belirtiyorlar. Fakat başta Ziraat Odası olmak üzere işverenler yine oyalayarak işçiler geldikten sonra fiyatı belirleme ve düşük tutma peşindeler. Pamuk kilo fiyatlarının dışında işçilere günlük yevmiye uygulaması da yapılıyor. Buna göre geçen yıldan bugüne kadar uygulanan fiyat miktarı günlük 16.8 YTL. Bu ücretin 1.5 YTL'sini ise aracı olarak tabir edilen elçiler kesiyorlar. Bu yıl yevmiyelerin 18.5 olmasını isteyen elçiler bunun altında bir ücretin verilmesi durumunda Çukurova'da çok ciddi sıkıntıların yaşanacağını söylüyor. Elçiler işçisiz kalabilir! Konuyla ilgili görüştüğümüz Çukurova Tarım Aracıları Derneği Başkanı Nevzat Alban, bölgeden işçilerin gelmemesinin ciddi bir durum olduğunu ve elçilerle birlikte işverenlerin de çökebileceğini belirtti. Manisa, Aydın ve Karadeniz'e de bölgeden büyük bir tarım işçileri nüfusunun gittiğini belirten Ablan, yaptıkları görüşmelerde oralarda daha düzenli bir ücret uygulamasının olduğunu söyleyerek, Çukurova'da tam bir düzensizliğin olduğunu ifade etti. Geçmiş yıllarda Adana Valiliği'nin başkanlığında işçi, işveren temsilcilerinin olduğu bir komisyonunun ücretleri belirlediğini söyleyen Alban, komisyonun dağıldığını ve tarım işçilerinin tamamen sahipsiz kaldığını söyledi. Kuralsız çalışmanın bundan ileri geldiğini söyleyen Alban, "Eskiden bir yevmiye ile bir tüp alınabiliyordu ama şimdi 2 yevmiye ile bir tüp alınamıyor. İşçiler yıllardır aynı ücrete tabi tutuluyor. Ücretler eridi. Ayrıca burada ne sigorta var ne de sosyal bir hak. Yani anlayacağınız kâr için hep işçinin sırtına biniliyor. Artık bu işçiye yazık, yetkililer bu durumu görsün" dedi. Bu durum nedeniyle birçok elçinin borçlandığını, ücretleri 6 ay alamadıklarını ve kimi elçilerin evlerini bile satmak durumunda kaldığını belirten Alban "Biz aslında işverenlerle anlaşırız ama Ziraat Odası bırakmıyor. Çünkü onlar büyük toprak sahiplerini temsil ediyor. Bu nedenle işimizi güçleştiriyorlar. Defalarca Ziraat Odası ve Vali ile görüşmemize karşın sonuç alamadık" dedi. Dernek yönetim kurulu olarak pamuk toplama ücretini kilo başına 160 bin, yevmiyeyi ise 18.5 bin olarak belirlediklerini söyleyen Alban, bunun kabul edilmediğini belirterek, Çukurova'yı işçilerin terk ettiğini belirtti. Ne elçi ne de işverenlerin bu durumda işçi bulamayacağını belirten Alban, bu durumun kendiliğinden bir "grev" anlamına geldiğini ima etti. Tarımın son yıllarda zorluklar yaşadığını söyleyen Alban "ama bu yıl işleri iyi gitti. Biz istiyoruz ki, onlar kazansın ama işçinin hakkını da versinler" dedi. İşçilerin yıllardır kamyon sırtında çalıştırıldığı Çukurova'da yavaş yavaş otobüs uygulamasına geçildiğini söyleyen Alban insanca çalışma koşullarının yerine getirilmesini de istedi.

'Elçiler birlik olmakta zorlanıyor' Sorunun esasen kendi örgütlülüklerinde olduğunu söyleyen Dernek Başkanı Nevzat Alban "Biz, Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nda kaydolduk. Her üye 400 YTL'ye yakın para verdi ama oda olmamız kabul edilmedi. Üstüne üstlük üyelerimize 300 YTL civarında aidat borcu çıkarıldı. Üyelerimiz zor durumda" diye konuştu. Simitçilerin bile odasının olduğunu söyleyen Alban ama elçilere bunun reva görülmediğinden yakındı. Elçilik ücretlerinin işçiler üzerinden sağlandığını belirten Alban, esasen elçi payının işverenlerden kesilmesini istediklerini de sözlerine ekledi. Önceki yıllarda Tuzla bölgesinde bir günlük grev yaşanmış ve 1000 civarında işçi toplanmıştı. Bu yılki gidişatın bir grevi gösterdiğini söyleyen Dernek Başkanı Nevzat Alban grev şartlarının hem Adana'da yaşayan işçiler, hem de bölgeden gelen işçiler tarafından kendiliğinden oluştuğunu belirterek "kimse bu koşullarda, bu fiyata çalışmaz" dedi.

'Grev kapıda' Bu tartışmaların eylül ayıyla birlikte biteceğini söyleyen dernek yöneticilerinden Hüseyin Yıldızhan "Kararımız karar, işverenler iyi bilsin ki, 500 üyemizle bir gecede işi durdurma gücümüz vardır. Manisa'da da öyle olmuş ve üzümler dalda kalmış. İşverenler çalıştıracak işçi bulamazlar" dedi.


'Asgari ücret bile verilmiyor' Dernek yönetiminden Şehmuz Kılıç ise, heryerde haftalık verilen ücretlerin Adana'da aylarca verilmediğini belirterek " biz yevmiye belirlenme günü belli olsun, aylık verilsin istiyoruz, çok şey istemiyoruz" dedi. Ziraat Odası yöneticilerinin zirai ilaç uçaklarının yasaklanması nedeniyle zarara uğradıklarını iddia ettiklerini söyleyen dernek yöneticileri, en büyük zararı işçinin çektiğini ifade ettiler. Son yaşanan Karadeniz'deki fındık eylemlerini izlediklerini söyleyen dernek yöneticileri, Karadeniz Bölgesi'ndeki fiyat uygulamalarında da düzensizliklerin başladığını söyleyerek ülke çapında örgütlenmeye çalıştıklarını belirttiler. Uygulanan ücret politikasıyla işçilerin eline asgari ücretin bile geçmediğini belirten elçi Recep Özer "Bence yevmiyelerin en az 19.4 YTL olması gerekiyor. Yoksa işçiler yine asgari ücretin altında çalışmış olacak. Çalışma saatleri de kısalmalıdır" dedi.

Evrensel'i Takip Et