Maliye Bakanlığı'nın tebliği uyarınca ayaktan tedavilerde hasta başına MR için 80 Yeni Kuruş, tomografi için 70 Yeni Kuruş (YKR) ödenmeye başlanırken, Sağlık Bakanlığı, "100 hastada bir MR ve tomografinin maliyetinin çıktığını" savunuyor. 100 hastadan ortalama 4'üne MR ve tomografi çeken Ankara'daki üniversite hastaneleri ise büyük zararlarla karşı karşıya. Maliye Bakanlığı'nın ayaktan tedavi hizmetlerine kısıtlama getiren tebliğinin en çok tartışılan uygulamalarından biri MR ve tomografi ücretleri oldu. Önceki uygulamada hastanelere, çekilen MR başına 80 YTL, tomografi başına 70 YTL ödeniyordu. Yeni tebliğ ile ayaktan tedavilerde MR ve tomografi başına ödeme sistemi terk edildi. Ayaktan tedavi gören her hasta başına hastanelere MR için 80 YKR, tomografi için 70 YKR ödenmeye başlandı. Sağlık Bakanlığı, kendi istatistiklerine dayanarak, ayaktan tedavilerde her 100 hastadan birine MR ve tomografi çekildiğini öne sürüyor. Bakanlığın hesabına göre, ayaktan tedavilerde 100 hasta bakan bir hastane, 70 ve 80 YKR'lilik ödemelerle, 70 YTL ve 80 YTL gelir elde edecek, böylece MR ve tomografinin bedeli ödenmiş olacak. Oysa üçüncü basamakta hizmet veren, hastaların son çare olarak başvurduğu Ankara'daki üniversite hastanelerinde tablo oldukça farklı. Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi, Gazi Üniversitesi Hastanesi ve Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi'nde, ayaktan tedavi gören yüz hastanın ortalama 4'üne MR ve tomografi çekiliyor. 4 MR ve tomografiden yalnızca 1'inin ücretini alabilen üniversite hastanelerin sadece MR ve tomografiden zararı trilyonlarla ifade ediliyor. Örneğin İbn-i Sina Hastanesi'nin 6 aylık zararı 1 milyon 400 bin YTL. Tebliğde yer alan tüm kısıtlamaların üniversite hastanelerinin poliklinik gelirlerinde yüzde 40, tüm gelirlerinde ise yüzde 15'lere varan azalmaya yol açacağı tahmin ediliyor. Bando ile orkestra bir mi? İbn-i Sina Hastanesi Başhekimi Muhit Özcan, gazetemize yaptığı açıklamada, "Dinar Bandosu ile Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Çorum Devlet Hastanesi ile İbn-i Sina Hastanesi bir mi? Üniversite hastaneleri, komplike, karışık, tanısı güç konulan olguların çok disiplinlinli bir anlayışla izlendiği birimlerdir. Doğaldır ki bizdeki rakamlar biraz farklı" dedi. Tıpta yeni gelişmeler yaşandığını, MR ve tomografi için yeni kullanım alanlarının ortaya çıktığını kaydeden Özcan, 2004 yılı istatistikleri ile 2005 yılı istatistiklerinin farklı olduğunu vurguladı. Özcan. Sağlık Bakanlığı'na, "İstatistik kaynağını açıkla" çağrısını yaptı. Özcan, "Hekimler hastaları mağdur edecek hiçbir yaklaşım içinde olmaz. Biz, hastanemizde 'hiçbir şey değişmedi, hizmetin bir milim aşağısı kabul edilemez, ne gerekiryorsa yapılmaya devam edilecek' talimatını verdik. Ettiğimiz yemin gereği nasıl davranmamız gerekiyorsa öyle davranacağız. Ticari kaygılarla hastaları mağdur etmemiz söz konusu değil" diye konuştu.