18 Mayıs 2006 21:00

Brezilya polisi intikam peşinde

Brezilya'nın Sao Paulo kentinde bölgenin en büyük suç şebekesinin polisi hedef alan saldırılarının ardından, Brezilya polisi de kentte adeta "insan avı" başlattı. Cuma gününden bu yana süren çatışmalarda 44'ü polis 137 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilirken, ölü sayısının meslektaşları öldürülen polislerin "intikam operasyonlarına" başlaması nedeniyle arttığı bildirildi. Brezilya polisinin sadece önceki gün giriştiği intikam saldırılarında 22 kişiyi ve son bir haftada ise toplam 93 kişiyi öldürdüğü ifade edilirken, katledilenlerden bazılarının, cuma gününden bu yana polisi hedef alan saldırılar düzenleyen suç şebekesi "Başkentin İlk Komandosu" (PCC) üyesi olmadığı, yalnızca "polisle başı dertte olan kişiler" oldukları ifade edildi. Sao Paolo'daki saldırı ve çatışmalar, eyaletteki 8 PCC liderinin, cuma günü Sao Paulo cezaevinden başka cezaevlerine nakledilmesiyle başlamıştı. Çete üyeleri, polis karakollarının yanı sıra devriye araçlarına, mahkeme binasına ve trafik kontrol noktalarına saldırılar düzenlemişti.

Katliamı savundu Konuya ilişkin bir açıklama yapan polis yetkilisi Elizeu T. Borges, polisin önceki gece 22 çete üyesini daha öldürdüğünü kaydederek, olaylarda toplam olarak 93 çete üyesiyle, 44 güvenlik görevlisi ve sivilin öldüğünü söyledi. Borges, öldürülen çete üyelerinin 40'ının kimliğinin belirlenemediğini söyledi. İntikam operasyonlarını, 'özsavunma' diye niteleyen Borges, "Saldırganlar polise, televizyon ekranlarında olduğu kadar uzak değiller. Silahlı kişilerle burun burunayız ve bizim ekranımızda sadece kan var" dedi.

Çatışmaları körüklüyor Bu arada, "Sao Paulo Şiddete Son Enstitüsü" başkanı Paulo de Mesquita, polisin başlattığı insan avının, çatışmaları daha körükleyeceğine dikkat çekerek, "Polisin, saldırılara karşı aldığı ilk önlemler kabul edilebilir cinstendi ve halk tarafından destekleniyordu. Fakat görülen o ki, polis intikam duygusu ile hareket ediyor. Polis, bu şekilde hareket etmeye devam ederse, ülke yine tarihinde görmediği şiddet olaylarına tanık olur" dedi. Güvenlik yetkililerinin açıklamalarını da eleştiren Mesquita, "Polisin intikam operasyonlarını savunması ve bunları 'özsavunma' diye nitelemesi, memurlara şiddet kullanmaları yönünde yeşil ışık yakıyor. Bu sadece, katliamlara girişmek için bir ehliyet değil, aynı zamanda aktif bir cesaretlendirme tavrı" ifadelerini kullandı.

Şiddet mesajı Öte yandan, Rio de Janeiro üniversitesi profesörlerinden Ignacio Cano, "Emniyet güçlerinin tavrı, en basit memura dahi, iyi yolda gittiği ve devam etmesi gerektiği yönünde mesaj veriyor. Üst düzey yetkililer, polis memurlarının gururunu onarmaya çalışırken, aslında vatandaşların korunma hakkını ellerinden alıyor" dedi. Saldırılarda polis ailelerinin hedef alınmasının intikam operasyonlarında, "tetikleyici güç" olduğunu belirten Cano, "Son saldırılar ve kökleri, Brezilya'da yeni gündeme gelen ya da yaşanan olayların bir sonucu değil. Saldırıların özünde sorunlu adalet sistemi, işsizlik, eğitimsizlik ile cezaevlerindeki ağır koşulların büyük bir etkisi var. Bu sorunlar, kaybedilmiş bir kuşak yarattı. Ve bu kuşak istemese de, kendini suç dünyasının ortasında buldu" ifadelerini kullandı.


İtalya'da yeni hükümete mafya gölgesi İtalya'nın çiçeği burnunda başbakanı Romano Prodi, önceki gün yemin etti. Prodi'nin ardından, kabine üyeleri de yemin törenlerini tamamladılar. Ancak, Prodi hükümeti, yeni Adalet Bakanı'nın mafya ile ilişkilerinden dolayı daha ilk günden sarsıldı. Prodi'nin Adalet Bakanı olarak atadığı Clemente Mastella'nın, "mafya ile işbirliğinde olduğu ve adli makamlarca bu ilişkiler doğrultusunda sorgulandığı" ortaya çıktı.

Büyük tehlike Siyasi gözlemciler, Prodi'nin koalisyonu içeresinde küçük, fakat etkili bir konumu olan Mastella ve partisi "Avrupa için Demokratlar Birliği"nin (UDE), yeni hükümet için "büyük bir tehlike" olduğunu belirtirken, ülkedeki kaynaklar Mastella'nın, geçen sene "Ulusal Mafyaya Karşı Savaş Komisyonu" (INAMD) tarafından sorgulandığını hatırlattı. Mastella'nın, İtalya'nın en büyük mafya liderlerinden Bernardo Provenzano ile yakın ilişkileri bulunan Francesco Campanella ile ilişkileri doğrultusunda sorgulandığı ifade edilirken, Mastella'nın 2000 yılının Temmuz ayında, mafya içerisinde "söz hakkı" olan Campanella'nın nikah şahidi olduğu da belirtildi. Bakan Mastella'nın, Campanella ile ilişkileri dışında, mafya lideri Provenzano'nun Fransa'ya pro-stat ameliyatı için gitmesine yardımcı olduğu ve bu nedenle de Napoli Konseyi'nce sorgulandığı belirtildi. Bakan Mastella geçen sene ayrıca, "yolsuzluk" skandalları nedeniyle de sorgulanmıştı.

Aklanmadı! Mastella'nın INAMD sorgusunda, "herhangi bir suçtan hüküm giymediğini, ancak aklanmadığını da" belirten bazı kaynaklar, "Bakanın mafya ile yakın ilişkileri dışında, geçmişte yargıçlara karşı sert çıkışları, Adalet Bakanı olarak atanmasının önündeki en büyük şaibe. INAMD'de mafya baronlarıyla yakın ilişkileri nedeniyle sorgulanan Mastella, aslında tüm büyük mafya baronlarıyla doğrudan ilişkili" dediler. 12 yılda 4 parti değiştiren ve eski başbakan Silvio Berlusconi'nin partisinde de yer alan Mastella, yeni kabine içinde, Prodi'yi koalisyonda yer almamakla tehdit ederek, oyların sadece yüzde 1.4'ünü kazanan UDE'nin, kabinede etkili bir konum kazanmasını sağlamıştı.

Evrensel'i Takip Et