11 Mayıs 2006 21:00

Cevabı sizde...



ALLEGRO Yönetmen: Christoffer Boe Senaryo: Christoffer Boe, Mikael Wulff Görüntü Yönetmeni: Manuel Alberto Claro Oyuncular: Ulrich Thomsen, Helena Christensen, Henning Moritzen


Christoffer Boe, ilk filmi Yeniden Sev Beni'yle (Reconstruction) Cannes'dan Sundance'e birçok festivalin "en iyi"si seçilen bir yönetmen. Danimarkalı yönetmen, sinemanın "muhteşem bir kandırmaca" olduğuna inananlardan. "Peki neden sinema?" sorusunu "(...) sinemanın, bir şeyler söylemem gerektiğine dair bir hisle beni çılgına çevirmesi" diyerek açıklıyor. 24 karenin canlandırdığı her saniye ise "Gerçek hayat" Boe için. "Üretebildiğimiz her şeyden daha zengin, daha dolu, daha ilginç, sevimli, harika (ve ne yazık ki bazen daha sıkıcı)." Bu yüzden sinema yapıyor. "İnanmak isteyeceği güzel bir yalan söylemek için" Kısa bir süre önce İstanbul Film Festivali'nde gösterilen Allegro, Boe'nun son filmi. "Allegro" piyanist Zetterstrom'un öyküsü. İçine kapanık, piyanosundan başka dostu olmayan küçük Zetterstrom'un, ünlü piyanist Zetterstrom'un, sevgilisine seni seviyorum diyemeyen ve sonunda onu kaybeden Zetterstrom'un . Genç piyanist geçmişine dair hiçbir şey hatırlamamaktadır. Doğduğu şehri, aşık olduğu kadını ve tüm anılarını minik kutulara doldurup bilinçaltının derinlerine saklayan Zetterstrom'un arkasında anılarının hapsedildiği bir "Bölge" kalmıştır. Kentin ortalık yerinde ama görünmez duvarlarla kentten ayrılmış, her isteyenin paldır küldür dalamayacağı bir alandır "Bölge". Yükselip alçalan voltajla, görüntüsü bir sönüp bir güçlenerek titreşen, dışardan bakana içini göstermeyen, etrafı polislerce korunan, ancak özel şifrelerle, kestirmelerden girilebilecek, bodoslama daldığınızda görünmez duvarının suratınıza çarptığı kent parçası. Adı her ne kadar genel olarak "Bölge"yse de, kendinde kayıtlı en özel anları avucunda sımsıkı tutan bir yerdir burası. Anılarının "Bölge"de saklandığına ilişkin haberle genç piyanist doğduğu kente döner. "Bölge"deki gezinti, Zetterstrom'un, geçmişini, bakış açısını, sevdiklerini, yeteneğini sorgulamak için bir fırsattır. Söyleyemediklerini söylemek, kaybettiği anılarını hayatına katmak, en derinlere sakladığı kutuların içinde neler olduğunu yeniden görmek için bir fırsat. Boe, filmini bir bilimkurgu olarak tanımlıyor. Tanımlanamayan, söylenemeyen, bilinçaltımızın en gerilerine ittiğimiz, karmaşada kaybolan tüm duygularımızın yaşadığı fantastik kentte bir yolculuğa çıkartıyor. Yaşamın tekdüzeliğinde kaybolan kadına, erkeğe, kente yeni bir yol çiziyor. Şaşırtıcı kurgusu, çarpıcı mekan kullanımı, yalın anlatım diliyle masalın inandırıcılığını artırıyor. Çocuk resimlerinden oluşan animasyonların Zetterstrom'un hikayesine de, anlatıma da farklı bir renk kattığı kesin. ''Andrey Tarkovski bir tanrıdır. Onun filmlerinin benzeri yapılamaz. Benim yaptığım kiliseye gidip ona dua edip çıkmak" sözleriyle Tarkovski hayranlığının altını kalınca çizen yönetmenin yarattığı karanlık atmosferden etkilenmemek mümkün değil, filmi beğenmeseniz bile. Kuzey Avrupa filmleri atmosferinden, önermelerine, anlatımından ritmine caza benziyor. Kimilerinin tek notasından şiirler çıkardığı, kimilerinin dilini hiç mi hiç anlamadığı nefesli sazla çalınmış bir melodiye. Thomas Vinterberg'in ilk dogma filmi olan "Şölen"de birlikte oynayan Ulrich Thomsen ve Henning Moritzen'in de bu film için tekrar bir araya geldiklerini de ekleyelim. Kuzey Avrupa Sineması'nın bu dikkat çeken genç yönetmenini izlemek isteyenlere. Psikanalitik yolculuğa çıkmaya hazır olanlara. "Bölge"de neler olup bitiyor, diyenlere. ''Film de size bunu soruyor, zaten. Cevabı siz vereceksiniz.''

Evrensel'i Takip Et