5 Mayıs 2006 21:00

Denizler mücadele çağrısıyla anılıyor

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, her 6 Mayıs'ta olduğu gibi bu yıl da mücadele arkadaşları, dostları, sevenleri ve mücadelesini benimseyen gençler tarafından anılıyor. 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen THKO önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idamlarının 34'üncü yılında da unutulmadı. Ankara 78'liler Derneği'nin çağrısı ile dün öğle saatlerinde Yüksel Caddesi'nde buluşan kitle, "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Yusuf, Hüseyin, Deniz, sürüyor sürecek mücadelemiz", "Yaşasın devrim ve sosyalizm" sloganları ile 3 fidanı unutmadıklarını, mücadelesini sürdürdüklerini haykırdılar. Devrim şehitleri anısına saygı duruşunun ardından konuşan Ankara 78'liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in, bundan 34 yıl önce 6 Mayıs 1972'de idam edilerek öldürüldüklerini, ancak yaktıkları ateşin günden güne büyüyerek sürdüğünü söyledi. Onların mücadele tarihindeki yerlerini anımsamaya, fikirleriyle hayata daha sıkı sarılmaya, onları sadece anmak değil, bir kez daha yaşamak isteğiyle biraraya geldiklerini ifade eden Sümbüloğlu, Denizlerin 34 yıl önce mücadelenin nasıl halklaşacağının yanıtı olduklarını ifade etti.

Çağrılara katılma günü Denizlerin idam sehpasında, "Kahrolsun emperyalizm, yaşasın bağımsız Türkiye", "Yaşasın Kürt ve Türk halkının kardeşliği", "Yaşasın sosyalizm" dediklerin hatırlatan Sümbüloğlu, onların yürüttükleri anti emperyalist mücadele zeminindeki mücadelenin daha büyüyüp serpildiğini, boy verdiğini söyledi. Denizlerin ve diğer devrimci önderlerin kendilerini, 12 Eylül faşist darbesinin yarattığı darbe düzenine, hukukuna, siyasetine ve kültürüne karşı mücadeleye çağırdığını kaydeden ve bu düzenin bir uzantısı olan Şemdinli'de, Diyarbakır'da yaşanan provakasyonlara, manipülasyon ortamına, linç politikasına işaret eden Sümbüloğlu, "Gün Denizlerin huzurunda bu çağrılara katılma günüdür" dedi. Halkların kardeşliği temelinde et ve tırnak gibi buluşma, kaynaşma, Denizlerin mirasını bugünden geleceğe zincirin halkaları gibi ucuca ekleme çağrısı yapan Sümbüloğlu, "yarını sosyalist mücadele zemininde yeniden kurma günüdür" dedi.


Denizler her yerde Türkiye devrimci hareketinin önde gelen isimlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idamlarının 34'üncü yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anılacaklar. Ankara'da Karşıyaka Mezarlığı'nda kitle örgütleri, dernekler, sendikalar ve siyasi partilerin katılımıyla düzenlenecek anma etkinliği saat 12.00'de başlayacak. Mezarlıktaki anma için saat 11.00'da Emek Partisi Genel Merkezi önünden otobüs kaldırılacak. İstanbul'da artık geleneksel hale gelen Dolmabahçe rıhtımındaki kitlesel basın açıklaması 11.00-12.00 saatleri arasında yapılacak. Ayrıca Türkiye'nin dört bir yanında, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anma etkinlikleri düzenlenecek.


Bu yanlış düzeltilmeli CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek ve 15 CHP'li milletvekili, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamına ilişkin yasanın yürürlükten kaldırılması amacıyla yasa teklifi hazırladı. TBMM Başkanlığına sunulan teklif, 2 Mart 1972 tarihli, "Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Kanunun" yürürlükten kaldırılmasını öngörüyor. Teklifin gerekçesinde, Gezmiş, Aslan ve İnan'ın "Anayasayı zorla değiştirme" suçlamasıyla aldıkları idam cezasının 34 yıl önce infaz edildiği hatırlatılarak, yargılamanın bağımsız bir mahkeme tarafından yapılmadığı ve sonucun siyasi bir karar olduğunun hukukçular tarafından yıllardan beri ifade edildiği kaydedildi. "Doğal hakim güvencesi ve evrensel hukuk ilkeleri gözetilmeden verilen haksız idam kararının alelacele 6 Mayıs 1972'de infaz edildiğine" işaret edilen gerekçede, şu görüşlere yer verildi: "Demokrasi ve adalet talep etmişler. Bu talep ve özlemleri nedeniyle idam edildiler. Bu idamlar aynı zamanda bu özlemlerin idam edilmek istenmesiydi."

'İtibar talebi değil' Teklifin "bir itibar talebi ya da 'itibar iadesi" olmadığına işaret edilen gerekçede, 2 Mayıs 1972'de Meclis tarafından alınan yanlış bir kararın düzeltilmesi, geri alınması talebi olduğu belirtildi. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının itibar iadesine ihtiyaçları olmadığını kaydedilen gerekçede, "Onların bu toplumda itibarları zaten vardır. Bu teklifin yasalaşması, idam cezaları ve cezaların infazının toplumsal vicdanda yarattığı tahribatı giderecek ve toplumsal barışa katkı sunacaktır" denildi. 78'liler Girişi Sözcüsü Celalettin Can ise yaptığı yazılı açıklamada, egemenlerin, toplumun geleceğini Denizlerin şahsında yok ederek, bu suçun bedelini ülkeye ödettiğini ifade etti. Can, 78'liler olarak Denizler'le ilgili kapsamlı bir dosya çalışması içinde olduklarını kaydetti.



src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Sinan köylülerinin 'sabrı taştı' Ağanın topraklarını ele geçirmesine karşılık 20 gündür Abdi İpekçi Parkı'nda çocukları ile birlikte konaklayan Sinan köylüleri, hükümet ve Meclis'ten seslerine yanıt gelmemesi üzerine yaptıkları eylemde, "Sabrımız taştı. Çocuklarımızla birlikte ya ölürüz, ya da bize yanıt verirsiniz" dediler. Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'ne bağlı Sinan köylüleri dün Kocatepe Camii'sinde öğlen namazı kıldıktan sonra, Cami'nin AKP İl Binasına bakan avlusunda biraraya geldiler. Kadın ve çocuklarla birlikte sık sık hükümeti göreve çağıran sloganlar atan köylülerin etrafı çevik kuvvet polisleri tarafından sarıldı. Köylüler, "Allah'ın gördüğünü hükümet de görsün" yazılı pankrat açarak, alkış ve ıslıklarla AKP'yi protesto ettiler. Topraksız ve evsiz kaldıklarını vurgulayan kadınlar ise çocukları ile birlikte Cami avlusunun demirlerine yaslanarak, çocuklarını aşağı atacaklarını söylediler. Sık sık ağlayan kadınlar, "Bizim gömülecek yerlerimiz de yok. Biz burada artık ya ölürüz ya da bir yetkili gelip bizi dinler" dediler. Günlerdir parkta çocukları ile birlikte zor şartlar altında barındıklarına dikkat çeken köylüler, sabırlarının taştığını ve kararlı olduklarını da vurguladılar. Kadınlar aynı zamanda sık sık AKP İl Binası'ndan çıkan kişilere de seslenerek, "Siz nasıl hükümetsiniz. Bizim oylarımızla oraya geldiniz. Ya sesimizi duyarsınız ya da kendimizi aşağıya atarız. Ölümümüzden artık siz sorumlusunuz" dediler. Buarada bir kadının çocuğunu avludan aşağıya sarkıtması dikkat çekti. Köylülerin eylemi sürerken, emniyet amirleri de köylülerin sözcüleri ile görüşerek, AKP İl Binası'nın belli bir noktasına kadar gitmeleri ve orada eylem yaptıktan sonra dağılmalarını istediler. Ancak, köylüler polislerin önerdikleri eylem biçimini kabul etmediklerini belirterek, yetkililerin bulundukları yere gelmesini istediler.

Korumaya alındı Köylüler eylemini sürdürürken, AKP İl Binası çevresi de çok sayıda çevik kuvvet ekipleri ve panzerler tarafından ablukaya alındı. Daha sonra köylüler tarafından oluşturulan beş kişilik bir heyet AKP İl Binası'na gitti. Bu arada heyet oluştururken kadınların çocukları ile birlikte heyet içinde yer alması tartışmaya neden oldu. AKP yetkililerinin "Çocuksuz gelinmesini istediğini" bildiren polisler, çocukların eylem alanında kalmasında ısrar ettiler. Türkçe bildiği için heyette yer alan bir kadın, ağlayan çocuğunu güçlükle eylem alanında bıraktı.

İl Başkanı ile görüştüler Sinan Köylülerinden bir heyet AKP İl Başkanı Nurettin Akman ile görüştü. Görüşme sonrası köylülere bilgi veren heyet üyeleri, kendilerine "gelin devlete ait arazi verelim size" denildiğini söylediler. Başka köylülerin arazisi olması durumunda kesinlikle razı olmayacaklarını ve köylülerle kavga etmektense ağa ile kavga edeceklerini belirten heyet üyeleri, "Bizi başka köylüye öldürmeye, kavga ettirmeye çalışıyorlar. Biz buna razı olmayacağımızı söyledik" dediler. AKP İl Başkanı'nın, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar Yardımıcısı Sadık Yamaç'a havale ettiği köylüler, il başkanından topraklarının ağadan istimlak edilip, kendilerine dağıtılmasını istediklerini, ama il başkanının "Bunu yapamayız. O zaman Güneydoğu'yu kapsar" dediğini de aktardılar. Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Sezai Kaya, yazılı bir açıklama yaparak, Sinan Köylülerinin sorunlarına kulak tıkanmamasını ve verdikleri mücadeleye destek olunmasını istedi.