23 Nisan 2006 21:00
Meclis devre dışı!
GÜNÜN YAZILARI
Meclis Başkanı Bülent Arınç, "Meclis'in ve komisyonların tamamen devre dışı olduğunu" söyledi. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ve İç Güvenlik Strateji Belgeleri'ne atıfta bulunan Bülent Arınç, hiçbir demokratik ülkede "gizli anayasa, kırmızı kitap, derin anayasa" ifadelerinin kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Meclis'in 86'ıncı kuruluş yılı nedeniyle Meclis Genel Kurulu dün özel gündemle toplandı. Toplantıyı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve diğer kuvvet komutanları, ABD Ankara Büyükelçisi Ross Wilson ve diğer ülkelerin büyükelçileri de izledi.
Milletvekillerinden de katılımın az olduğu açılışta konuşan Meclis Başkanı Bülent Arınç sert açıklamalar yaptı. İsim vermeyen ama Meclis Şemdinli Komisyonunu'nu kasteden Arınç, Meclis'in asli görevini yaparken diğer erklerden birtakım eleştiriler aldığını söyledi. Meclis araştırma komisyonlarının Anayasa'ya uygun olduğunu ve yargının çalışma alanı ile çelişmediğini, denetim ve bilgi edinme görevi gördüğünü kaydeden Arınç, "Bu nedenle komisyon çalışmalarının yargı erkine bir müdahale olduğu iddiası, hukuk temelli bir eleştiri değildir" dedi.
'Gizli anayasa' Darbeler döneminin başlangıcı olarak kabul ettiği "bürokratik iktidar"dan şikayet eden Arınç, bu gücün 1960'tan beri Meclis'in gücü, yetki ve fonksiyonunu, hukuki temellere dayanmayan eleştirilerle daraltmaya çalıştığını söyledi. Meclis'in bugün sahip olduğu gücü ve yetkiyi tam olarak kullandığının tartışmalı olduğunu kaydeden Arınç, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ile İç Güvenlik Strateji Belgesi'ni örnek verdi. "Gizli anayasa" gibi kabul edilemez bir tanımla anılan MGSB'nin hazırlanmasında Meclis'in ve komisyonların tamamen devre dışı olduğunu, açıklanması yasak bu belgenin içeriğini ertesi gün gazetelerden öğrendiklerini kaydeden Arınç, "İç Siyaset Strateji Belgesi'nin çete kurmaktan yargılanan kişilerin arşivinden çıkması ne yazık ki, devlet ciddiyeti ile hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır" dedi.
CHP tepki gösterdi Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin tartışmaları, bazı kamuoyu önderleri ve siyasetçilerin ifadelerinin bilinç altında 'gizli anayasa' olduğunu ve buna göre hareket ettiklerinin göstergesi olarak değerlendiren Arınç'ın, süresi varken bu tür tartışmaların Cumhurbaşkanı'na da saygısızlık olduğu yönündeki ifadesi CHP sıralarından uğultu ile karşılandı. Bazı kurumların kendilerini öncelikli hatta daha üstün olduğunu vehmettiklerini, hatta reform çalışmalarına karşı direndiklerini kaydeden Arınç, saltanatın 84 yıl önce kaldırıldığını ancak bugün ülkede bu kez "kurumların saltanatı" olduğunu söyledi. CHP'lilerin tepkileri arasında konuşan Arınç, özgürlüklerin genişletilmesi, yasakların kaldırılmasında yıllarca kurumların mutabakatının aranmasını da eleştirdi. Anayasa'nın özgürlüklerin genişletilmesi için değiştirilmesinin zorunlu hale geldiğini kaydeden Arınç, bunun için mutabakat aranacaksa, Meclis çatısı altında halkı temsil eden milletvekillerinin mutabakatının aranmasını istedi. Türkiye'de rejim sorunu değil, rejimin sahibi olma sorunu olduğunu, ülke yönetiminde inisiyatif alanlarını genişletme ya da sahip olduklarını kaybetmeme tartışmaları yaşandığını ifade eden Arınç, toplumun, etnik kimliğine, inancına, kültürüne göre kimseyi dışlamadan bir arada, barış içinde yaşadığını söyledi. Kamusal alan tartışmalarını da eleştiren Arınç, dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye'dekine benzer şekilde laiklikten yola çıkılarak hak ve özgürlüklerin bu kadar kısıtlanmadığını da ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın rahatsızlığı nedeniyle katılmadığı törende yerine AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat konuştu. "Milli iradenin Meclis'te vücut bulduğunu, millet adına söz söyleme yetkisinin yalnızca milletvekillerine ait olduğunu" belirten Fırat, laikliğin öne çıkarılmasını kastederek, cumhuriyetin temel nitelikleri arasında öncelik sıralaması olmayacağını söyledi. Fırat, "Millet" kavramı etrafında yapılan tartışmaları "iyiniyetli" sayamayacaklarını söyledi.
Baykal'dan Türk milleti tanımı! CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da "üniter yapı" tartışmalarını Meclis'e taşıdı. Türklüğün Anadolu'da yaşanların ortak kimliği olduğunu savunan Baykal, altkimlik, üstkimlik tartışmaları ile Türk milleti kavramından uzak durulmanın, örtbas etmenin mümkün olmadığını ileri sürdü. 'Kimsenin kendi etnik kimliğini devlete bir damga gibi vurmasına, devleti belli etnik kimliklerin lehine ya da aleyhine kullanmasına göz yumamayız. Etnik kimliğimiz ne olursa olsun, eşitlik ve kardeşlik içinde hep beraber yaşayacağız. Cumhuriyetimizde, inancı, ırkı, ailesi, aşireti, kökeni ne olursa olsun, cinsiyeti, derisinin rengi, diploması ne olursa olsun herkes eşittir. Türk Milleti budur ve Türk Milleti tanımı kimsenin etnik kimliğine saldırı değildir'' diyen Baykal, Irak'taki etnik parçalanmanın Türkiye'de de gerçekleştirilmek istendiğini, ancak buna izin vermeyeceklerini ileri sürdü. Baykal, "Ülkemize hep birlikte sahip çıkacağız, bayrağımıza hep birlikte saygı duyacağız. Ayrı bayrak arayışlarına girenler, onları insan hakları, demokrasi adına kanatları altına alanlar sanmasınlar ki Türkiye buna göz yumar. Herkes aklına çok iyi yerleştirsin: Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü parçalama gücü ne içeride ne de dışarıda kimsede yoktur. Çünkü biz, ulusal bütünlüğümüzü kimsenin lütfuyla sağlamadık" diye konuştu. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Meclis Başkanı Arınç, konuşmasındaki "yıllardır sorun üreten bir kurumun kaldırılması, bu kurumdan ve elitist, anti reformculardan gelen tepkiler nedeniyle gerçekleştirilememiştir" sözleriyle kastettiği kurumun "Anayasa Mahkemesi mi" diye sorulması üzerine, "YÖK"ü kastederek, "Yok, yok" yanıtı verdi.
'Gizli anayasa' Darbeler döneminin başlangıcı olarak kabul ettiği "bürokratik iktidar"dan şikayet eden Arınç, bu gücün 1960'tan beri Meclis'in gücü, yetki ve fonksiyonunu, hukuki temellere dayanmayan eleştirilerle daraltmaya çalıştığını söyledi. Meclis'in bugün sahip olduğu gücü ve yetkiyi tam olarak kullandığının tartışmalı olduğunu kaydeden Arınç, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ile İç Güvenlik Strateji Belgesi'ni örnek verdi. "Gizli anayasa" gibi kabul edilemez bir tanımla anılan MGSB'nin hazırlanmasında Meclis'in ve komisyonların tamamen devre dışı olduğunu, açıklanması yasak bu belgenin içeriğini ertesi gün gazetelerden öğrendiklerini kaydeden Arınç, "İç Siyaset Strateji Belgesi'nin çete kurmaktan yargılanan kişilerin arşivinden çıkması ne yazık ki, devlet ciddiyeti ile hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır" dedi.
CHP tepki gösterdi Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin tartışmaları, bazı kamuoyu önderleri ve siyasetçilerin ifadelerinin bilinç altında 'gizli anayasa' olduğunu ve buna göre hareket ettiklerinin göstergesi olarak değerlendiren Arınç'ın, süresi varken bu tür tartışmaların Cumhurbaşkanı'na da saygısızlık olduğu yönündeki ifadesi CHP sıralarından uğultu ile karşılandı. Bazı kurumların kendilerini öncelikli hatta daha üstün olduğunu vehmettiklerini, hatta reform çalışmalarına karşı direndiklerini kaydeden Arınç, saltanatın 84 yıl önce kaldırıldığını ancak bugün ülkede bu kez "kurumların saltanatı" olduğunu söyledi. CHP'lilerin tepkileri arasında konuşan Arınç, özgürlüklerin genişletilmesi, yasakların kaldırılmasında yıllarca kurumların mutabakatının aranmasını da eleştirdi. Anayasa'nın özgürlüklerin genişletilmesi için değiştirilmesinin zorunlu hale geldiğini kaydeden Arınç, bunun için mutabakat aranacaksa, Meclis çatısı altında halkı temsil eden milletvekillerinin mutabakatının aranmasını istedi. Türkiye'de rejim sorunu değil, rejimin sahibi olma sorunu olduğunu, ülke yönetiminde inisiyatif alanlarını genişletme ya da sahip olduklarını kaybetmeme tartışmaları yaşandığını ifade eden Arınç, toplumun, etnik kimliğine, inancına, kültürüne göre kimseyi dışlamadan bir arada, barış içinde yaşadığını söyledi. Kamusal alan tartışmalarını da eleştiren Arınç, dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye'dekine benzer şekilde laiklikten yola çıkılarak hak ve özgürlüklerin bu kadar kısıtlanmadığını da ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın rahatsızlığı nedeniyle katılmadığı törende yerine AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat konuştu. "Milli iradenin Meclis'te vücut bulduğunu, millet adına söz söyleme yetkisinin yalnızca milletvekillerine ait olduğunu" belirten Fırat, laikliğin öne çıkarılmasını kastederek, cumhuriyetin temel nitelikleri arasında öncelik sıralaması olmayacağını söyledi. Fırat, "Millet" kavramı etrafında yapılan tartışmaları "iyiniyetli" sayamayacaklarını söyledi.
Baykal'dan Türk milleti tanımı! CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da "üniter yapı" tartışmalarını Meclis'e taşıdı. Türklüğün Anadolu'da yaşanların ortak kimliği olduğunu savunan Baykal, altkimlik, üstkimlik tartışmaları ile Türk milleti kavramından uzak durulmanın, örtbas etmenin mümkün olmadığını ileri sürdü. 'Kimsenin kendi etnik kimliğini devlete bir damga gibi vurmasına, devleti belli etnik kimliklerin lehine ya da aleyhine kullanmasına göz yumamayız. Etnik kimliğimiz ne olursa olsun, eşitlik ve kardeşlik içinde hep beraber yaşayacağız. Cumhuriyetimizde, inancı, ırkı, ailesi, aşireti, kökeni ne olursa olsun, cinsiyeti, derisinin rengi, diploması ne olursa olsun herkes eşittir. Türk Milleti budur ve Türk Milleti tanımı kimsenin etnik kimliğine saldırı değildir'' diyen Baykal, Irak'taki etnik parçalanmanın Türkiye'de de gerçekleştirilmek istendiğini, ancak buna izin vermeyeceklerini ileri sürdü. Baykal, "Ülkemize hep birlikte sahip çıkacağız, bayrağımıza hep birlikte saygı duyacağız. Ayrı bayrak arayışlarına girenler, onları insan hakları, demokrasi adına kanatları altına alanlar sanmasınlar ki Türkiye buna göz yumar. Herkes aklına çok iyi yerleştirsin: Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü parçalama gücü ne içeride ne de dışarıda kimsede yoktur. Çünkü biz, ulusal bütünlüğümüzü kimsenin lütfuyla sağlamadık" diye konuştu. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Meclis Başkanı Arınç, konuşmasındaki "yıllardır sorun üreten bir kurumun kaldırılması, bu kurumdan ve elitist, anti reformculardan gelen tepkiler nedeniyle gerçekleştirilememiştir" sözleriyle kastettiği kurumun "Anayasa Mahkemesi mi" diye sorulması üzerine, "YÖK"ü kastederek, "Yok, yok" yanıtı verdi.
Evrensel'i Takip Et