20 Nisan 2006 22:00

'Özgürlükler güvenliğe feda edilecek'

AKP Hükümeti'nin, parlamentodaki muhalefeti de hiçe sayarak, görüş bile almadan, askerlerin isteği ile hazırladığı Terörle Mücadele Yasa Tasarısı, parlamentoda kaygıyla karşılandı. Çok sayıda milletvekili, içeriğini bilmedikleri gerekçesiyle görüş vermezken, görüş verenler de "özgürlüklerin güvenlik gerekçesine feda edileceği" endişelerini dile getirdiler. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, hükümetin ve başbakanın temel kavramlar konusunda, zihninin ve iradesinin açık olması gerektiğini kaydederek, Erdoğan'ın Kürt sorununa ilişkin çelişkili beyanlarına atıfta bulunan Kart, hükümetin kadrolaşmasına işaret etti. "Kolluk gücü yapılanmasında kıdem ve liyakatı esas alan, ayırımcılıktan uzak bir yapılaşmanın gerçekleştirilmesi gerekir" diyen Kart, "Yapılacak uygulamalarda ifrat tefrit ölçüsünün aşılacağı, özgürlüklerin güvenlik gerekçesine feda edileceği endişesini taşıyorum. Bu kapsamda da getirilecek yasal düzenlemelerde kötüye kullanmaya yönelik hükümlerin bulunduğu kanısındayım. Özellikle basına yönelik bu zaafiyetlerin yaşanacağı kuşkusunu taşıyorum" diye konuştu. Tasarıda, anne babaların çocuklarından dolayı cezalandırılmasını getiren hükümleri de eleştiren Kart, "Çok yanlış sonuçlar doğurabilecektir. Anne babanın, ebeveynin çocuğun örgüt mensubu olmasından herhangi bir iştiraki var ise bu zaten mevcut ceza kanununa göre suç teşkil eder. Ayrıca özel düzenleme yapmaya gerek yok" dedi.

'Eskiye dönüş' ANAP Hatay Milletvekili Züheyir Amber, hükümete muhalefetin de bulunduğunu hatırlatarak, hükümetin hiçbir konuda, düzenlemede muhalefet ile görüş alışverişinde bulunmadığını söyledi. Tasarının ne getireceği konusunu bilmediklerini, ama demokratik açılımların, kanalların kapatılmasının eskiye dönüş olacağını kaydeden Amber, Türkiye'nin geçmişte bunları yaşadığını hatırlattı. Amber yapılması gerekenin Türkiye'nin demokratik yapısını geliştirecek düzenlemeler olduğunu söyledi.

'Kaostan beslenenler var' ANAP'lı Hüseyin Güler de "Terörle mücadele adı altında insan haklarına, düşünceye pranga vurulmasını içimize sindirmemiz mümkün değil" diyerek, hükümetin elma ile armutu karıştırdığını söyledi. Düşüncesini zorla tatbik etme dışında, açıkça, sınırsızca ifadesinden yana olduklarını kaydeden Güler, son dönemde yaşananları, "kaostan nemalanmalara, beslenenlere" bağladı. Güler, "terörle mücadele adı altında baskılandıklarını, yargısız infazların, birçok sıkıntıların yaşandığını" söyledi. "Yargının, emniyetin, kamunun kısıtlanan imkanları varsa lojistik destek sunulsun ama düşüncenin ipotek altına alınması geçmişe bir özlem gibi" diyen Güler, bunun geriye dönüş olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin AB'ye üye, dünya toplumu bir ülke olmak istiyorsa kendi bireyini potansiyel suçlu olarak görmekten vazgeçmesini, tam tersine toparlayıcı, kucaklayıcı olmasını isteyen Güler, AKP Hükümeti'nde de bu siyasal duruşun olmadığını söyledi.

Evrensel'i Takip Et