Senin de mi açıklanamayacak delillerin var?

2001’de yapılan bir polis operasyonunda bulunan belgelerde adı geçtiği iddiasıyla hakkında 2005’te soruşturma başlatılan ve 14 ay önce tutuklanan Hüseyin Edemir davasında yaşanan skandallar bitmiyor.

ODTÜ Öğrencisi Hüseyin Edemir için savcı zaman aşımı ve delillerin geçersizliği sebebiyle tahliye talep etmesine rağmen mahkeme heyeti ‘kuvvetli suç şüphesi’ gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verdi.

Yasadışı örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 14 ay önce tutuklanan Edemir’in Beşiktaş Adliyesinde devam eden davasının 4’üncü duruşması önceki gün yapıldı. Edemir’in ailesi ve arkadaşlarının da katıldığı duruşmada, savcı beş sayfadan oluşan bir mütalaa ile Edemir’in tahliyesini talep etti

SAVCI: DOSYA ZAMAN AŞIMINA UĞRAMIŞ

Beşiktaş’taki İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden davada Savcı Kasım İlimoğlu, davanın açıldığı 2009 yılıyla, ait iddiaya ilişkin belgenin tarihi olan 1999 yılının arasındaki zaman düşünüldüğünde dosyanın zaman aşımına uğraması gerektiğini söyledi. İlimoğlu, konuşmasında dosyadaki delillerin üzerinde oynama veya ekleme olup olmadığının tespit edilemediğini, bu nedenle dosyadaki delillerin bir geçerliliğinin olmadığını söyledi. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun benzer davalardaki kararlarını da hatırlatan İlimoğlu, Edemir’in beraat etmesi yönünde görüş bildirdi.

KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ

Başkanlığını Ömer Diken’in yaptığı mahkeme heyeti ise, ‘Kuvvetli suç şüphesinin varlığına işaret eden olguları’ gerekçe göstererek, Edemir’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 23 Hazirana ertelendi. Duruşmaya katılan ve Edemir’in serbest bırakılmasını bekleyen ailesi ve arkadaşları mahkemenin tutumuna tepki gösterdi.

AYNI DELİLLERLE KİMSE TUTUKLANMADI

Edemir’in Avukatı Oya Aslan, mahkemenin tutuklulukta ısrar etmesine tepki gösterdi.

Edemir’in tutuklanma gerekçesi olan polis operasyonu ve gösterilen delillerle İzmir, Ankara ve Adana’da da davalar açıldığını, beraat kararı olduğunu ve kimsenin tutuklu yargılanmadığını dile getiren Aslan, Edemir’in tutuklu yargılanmasının ve bunda ısrar edilmesinin hukuki olmadığını, bu durumun az rastlanan bir  durum olduğunu dile getirdi.

Savcının son iki duruşmada Edemir’in beraatini istediğini söyleyen Aslan, “Savcı son duruşmada, davanın baştan mahkeme tarafından kabul edilmemesi, edilse bile zaman aşımına uğraması gerektiğini, davanın hukuki niteliği olmadığını, olsa bile Edemir’in örgüt üyeliğinden suçlanamayacağını söylüyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kurullarının benzer davalarda verdiği kararları ‘Ki bunlar kanun hükmündedir ve uygulanması gerekir’, AİHM kararlarını, ve yasaları göstererek beraat etmesi gerektiğini söylüyor” diye konuştu.

MAHKEME CEZA VERMEK İSTİYOR

Savcının mütalaasına, yasalara rağmen Edemir’in tutukluluğunda ısrar edilmesinin art niyet göstergesi olduğunu, ısrar edilmesinin ardında Edemir’e yasalara rağmen ceza verilmek istenmesinin olduğunu dile getiren Aslan, “Edemir üniversite öğrencisi, yüksel lisans yapıyor. Örgütle ilişkilendirilecek bir eylem yok. Her şeye rağmen tutuklu yargılanıyorsa çok ciddi bir durumdayız demektir. Demek ki artık kimsenin hukuk güvenliği yok. Hukuka bağlı kalınmayacaksa bir mahkeme neye bağlı kalacak. Artık her an herkes dayanak olmaksızın tutuklanabilir. Kişi güvenliği sağlanmazsa kötü sonuçlar doğurur” diye yaşananlara tepki gösterdi.

Hüseyin Edemir, ODTÜ Tarih bölümünden mezun olduktan sonra Türk-Alman Sosyal Bilimler Yüksek Lisans Programı’na tam burslu kabul edildi. Programın Ankara’daki birinci yılına devam ederken 31 Ocak 2010’da Genel Bilgi Tarama (GBT) kontrolünde gözaltına alındı. 1 Şubat 2010’ta da tutuklandı. (İstanbul/EVRENSEL)